Nedir

Nedir?

Karmaşık travma sonrası stres bozukluğu (K-TSSB), kişinin kontrolünün olmadığı, yetkisinin elinden alındığı durumda ve esaret ya da hapsedilme bağlamında (yani kurban için uygun bir kaçış yolunun olmaması durumunda) sürekli sosyal ve/veya kişiler arası travmaya uzun süre maruz kalmaktan kaynaklanan psikolojik bir hasardır. K-TSSB, travma sonrası stres bozukluğundan (TSSB) ayrıdır, ama benzerlikleri vardır. K-TSSB tanısı, bazı klinisyenler, TSSB’nin, devamlı travmaya uğramış bazı hastalardaki bütün belirtileri açıklamadığını öne sürdüğü zaman geliştirilmiştir. Popüler dergiler, K-TSSB hakkında yazılar yayınlamış olsa da, bu kategori, DSM ya da ICD gibi tanı sistemlerinde resmi olarak kabul edilmemiştir.

K-TSSB, birden fazla biyopsikososyal sistem arasında karmaşık ve karşılıklı ilişkiler içerir. K-TSSB ile ilişkili travma türleri, cinsel istismar (özellikle çocuklarda cinsel istismar), fiziksel istismar, duygusal istismar, aile içi şiddet ya da işkenceyi içerir. Bunların tümü, kurbanın kaçma şansının olmadığı tekrarlanan travmalardır. 

Travma Sonrası Stres Bozukluğundan Farkı

TSSB’yi K-TSSB’den Ayırmak

K-TSSB’nin tanısal kategorisinin, TSSB’nin tanısal kategorisinden ayrılması önerilmiştir. K-TSSB, tek başına TSSB’ye göre, kronik, tekrarlayıcı travmanın yaygın olumsuz etkisini daha iyi tanımlar.

TSSB tanımları, K-TSSB’nin bazı temel özelliklerini içermez. Bu unsurlar, esaret, psikolojik dağılma, emniyet ve güven hissiyle öz saygının kaybı, tekrar sömürülme eğilimi ve en önemlisi, tutarlı bir benlik algısının kaybını içerir. K-TSSB’yi TSSB’den en kesin şekilde ayıran şey, tutarlı bir benlik algısının kaybı ve bunu izleyen belirti profilidir.

K-TSSB, yaygın güvensiz, çoğunlukla düzensiz bağlanmayla tanımlanır. DSM-IV dissosiyatif bozukluklar ve TSSB’nin değerlendirme ölçütlerinde güvensiz bağlanma yoktur. K-TSSB’nin bu yönünün bir sonucu olarak, K-TSSB’li bazı yetişkinler ebeveyn olup kendi çocuklarının bağlanma ihtiyaçlarıyla karşılaştıklarında, iyi niyetlerine ve çabalarına rağmen, özellikle bebeklerinin ve küçük çocuklarının rutin sıkıntılarına (örneğin, rutin ayrılıklar sırasında) karşı duyarlı şekilde karşılık vermede özel zorluk yaşayabilirler. Ebeveynlikteki bu zorluk, eğer K-TSSB’li ebeveynler ve çocukları uygun tedaviyi görmezlerse, çocukların sosyal ve duygusal gelişiminde ters etkiler gösterebilir.

K-TSSB, ayrıca, Sürekli Travma Sonrası Stres Bozukluğundan da (S-TSSB) farklıdır. Bu terim çete şiddetinin ve suçun yaygın olduğu durumlara maruz kalmanın etkileri ve polis, itfaiye ve acil hizmetler gibi yüksek riskli mesleklerdeki hayati tehlikelere sürekli maruz kalmanın etkileri için de kullanılabilir.

Travmatik Kederden Farkı

Travmatik Kederi K-TSSB’den Ayırmak

Travmatik keder, diğer bir deyişle karmaşık yas, hem travma hem de kederin bir arada bulunduğu durumlardır. Eğer travmatik bir olay sadece hayatı tehdit eden özellikteyse, bu durumu atlatan kişinin travma sonrası stres belirtilerini yaşaması daha olasıdır. Eğer bu kişi, ölenin yakınıysa, keder belirtilerinin de oluşması daha olasıdır. Bu ölüm sevilen bir kişinin ölümüyse ve aniden olduysa ya da şiddetliyse her iki durumun belirtileri bir arada görülür. Bu durumun, topluluk şiddetine maruz kalan çocuklarda görülmesi muhtemeldir.

K-TSSB’nin görülmesi için, şiddetin, esaret, kontrol kaybı ve yetkisiz kılınma durumlarında ve bir arkadaşın ya da sevilen birinin hayati risk içeren koşullarda ölümüyle aynı zamanda ortaya çıkması gerekir. Bu durumun, sonunda arkadaşların ya da sevilen kişilerin ölümüyle sonuçlanan uzun süreli aile içi şiddete ya da toplum şiddetine maruz kalan çocuklarda ve üvey çocuklarda görülmesi daha olasıdır. Üvey çocukların şiddet görme ve ölüm riskinin artması olgusu “Külkedisi etkisi” olarak bilinir.

Travma ile sevilen birinin kaybı arasında kavramsal bağlantılar vardır, çünkü sevilen birinin kaybı doğal olarak travmatiktir.

Bağlanma Teorisi, Sınırda Kişilik

Travmatik Kederi K-TSSB’den Ayırmak

Travmatik keder, diğer bir deyişle karmaşık yas, hem travma hem de kederin bir arada bulunduğu durumlardır. Eğer travmatik bir olay sadece hayatı tehdit eden özellikteyse, bu durumu atlatan kişinin travma sonrası stres belirtilerini yaşaması daha olasıdır. Eğer bu kişi, ölenin yakınıysa, keder belirtilerinin de oluşması daha olasıdır. Bu ölüm sevilen bir kişinin ölümüyse ve aniden olduysa ya da şiddetliyse her iki durumun belirtileri bir arada görülür. Bu durumun, topluluk şiddetine maruz kalan çocuklarda görülmesi muhtemeldir.

K-TSSB’nin görülmesi için, şiddetin, esaret, kontrol kaybı ve yetkisiz kılınma durumlarında ve bir arkadaşın ya da sevilen birinin hayati risk içeren koşullarda ölümüyle aynı zamanda ortaya çıkması gerekir. Bu durumun, sonunda arkadaşların ya da sevilen kişilerin ölümüyle sonuçlanan uzun süreli aile içi şiddete ya da toplum şiddetine maruz kalan çocuklarda ve üvey çocuklarda görülmesi daha olasıdır. Üvey çocukların şiddet görme ve ölüm riskinin artması olgusu “Külkedisi etkisi” olarak bilinir.

Travma ile sevilen birinin kaybı arasında kavramsal bağlantılar vardır, çünkü sevilen birinin kaybı doğal olarak travmatiktir.

Çocuk ve Ergenlerde Belirtiler

Çocuk ve Ergenlerde Belirtiler

Uzmanlar, belirtileri ve davranışsal özellikleri yedi alanda tanımlamışlardır:

  1. Bağlanma: “ilişki sınırlarıyla ilgili sorunlar, güven eksikliği, sosyal izolasyon, başkalarının duygusal durumlarını algılamada ve tepki vermede güçlük ve empati yoksunluğu”
  2. Biyoloji: “duyusal ve motor gelişimsel işlev bozukluğu, duyusal entegrasyon zorlukları, somatizasyon (bedenselleştirme), sağlık sorunlarının artması”
  3. Duygulanım ya da duygusal düzenleme: “zayıf duygulanım düzenlemesi, duyguları ve ruhsal halleri tanımlamada ve ifade etmede güçlük; ihtiyaçları, istekleri ve arzuları açıklamada zorluklar”
  4. Disosiyasyon (çözülme): “amnezi (hafıza kaybı); kendine yabancılaşma; kesintili anılar, duygulanım ve fonksiyonla kesintili bilinç durumları ve durum kökenli olaylarda bozulmuş hafıza”
  5. Davranışsal kontrol: “dürtü kontrolüyle ilgili sorunlar, saldırganlık, patolojik şekilde kendi kendini rahatlatma ve uyku sorunları”
  6. Bilişsellik: “dikkati düzenlemede zorluk; planlama, muhakeme, başlama, malzemelerin kullanımı ve kendini izleme gibi çeşitli fonksiyonlarla ilgili sorunlar; yeni bilgiyi işlemede zorluk; odaklanmada ve görevleri tamamlamada zorluk; zayıf nesne bağlılığı, “neden sonuç” ilişkisiyle ilgili sorunlar; dilde gelişimsel sorunlar (örneğin, alıcı ve ifade edici iletişim becerileri arasında uçurum)”.
  7. Kendini algılama: “parçalı ve ilişkisiz otobiyografik öykü, bozulmuş beden imajı, kendine güvenin az olması, aşırı utanç ve kendi hakkında içsel çalışan olumsuz modeller”.

Yetişkinlerde Belirtiler

Yetişkinlerde Belirtiler

K-TSSB’li yetişkinler, bazen, yetişkinlik çağının yanı sıra çocukluk çağında da uzun süreli travmaya maruz kalmışlardır. Bu erken hasar, sağlıklı bir benlik algısının ve başkalarını algılamanın gelişimini aksatır. Fiziksel ve duygusal acı ya da ihmal, genellikle bağlanılan figürlerden (örneğin, çocuğun bakımını sağlayanlar ya da daha büyük kardeşler) kaynaklandığı için bu kişilerde, kendilerinin temelde kusurlu olduklarına ve başkalarına güvenilemeyeceğine dair bir duygu gelişebilir.

Bu durum, yetişkin hayatında başkalarıyla ilişki kurmada yaygın bir yol haline gelebilir ve buna güvensiz bağlanma adı verilir. Mevcut DSM-IV TR’de, dissosiyatif bozukluk ve TSSB tanısı bir belirti olarak güvensiz bağlanmayı içermez. Karmaşık TSSB’ye sahip kişilerde ayrıca önemli bir tekrar kurbanlaşma riskiyle kalıcı kişilik bozuklukları görülür.

K-TSSB’nin teşhisi için altı belirti kümesi önerilmiştir. Bunlar (1) duygulanım ve dürtülerin düzenlenmesinde değişiklikler; (2) dikkat ve bilinçte değişiklikler; (3) kendilik algısında değişiklikler; (4) başkalarıyla ilişkilerde değişiklikler; (5) somatizasyon ve (6) anlamlandırma sistemlerinde değişikliklerdir.

Bu alanlardaki deneyimler şunları içerebilir:

  • Duygulanımın düzenlenmesinde zorluklar. Örneğin, sürekli üzüntü, intihar düşünceleri, şiddetli öfke ya da gizli öfke gibi belirtiler.
  • Bilinç değişiklikleri: Örneğin, travmatik olayları unutmak, yeniden yaşamak ya da disosiyasyon (kişinin kendini, zihinsel süreçlerinden ya da bedeninden ayrı hissettiği durum) nöbetleri yaşamak gibi.
  • Kendilik algısında değişiklikler. Örneğin, çaresizlik, utanç, suçluluk, yaftalanmışlık hissi ve diğer insanlardan tamamen farklı olduğu hissi.
  • Saldırganı algılamada değişiklikler. Örneğin, saldırgana aşırı güç atfetme ya da kişinin saldırganla olan ilişkisiyle aşırı uğraşısı (intikamı da kapsar).
  • Başkalarıyla ilişkilerde değişiklikler. Örneğin, yalıtılmışlık, güven duymama, sürekli bir kurtarıcı arama.
  • Kişinin anlamlandırma sisteminde değişiklikler. Örneğin, inanç kaybı ya da umutsuzluk ve çaresizlik hissi.

Yetişkinler İçin Tedavi

Yetişkinler için Tedavi

Uzmanlar, K-TSSB’nin iyileşmesinin üç adımda gerçekleştiğine inanır. Bunlar: güvenliği sağlama; kaybedilen şeyin hatırlanması ve bunun yasının tutulması; toplulukla ve daha genel olarak toplumla yeniden ilişki kurma. Kişi ancak sağaltıcı bir ilişki içinde olması ve bu ilişkiyle güçlenmesi durumunda iyileşebilir.

Karmaşık travma, karmaşık tepkiler demektir ve bu, karmaşık tedavilere neden olur. Bu yüzden, K-TSSB’nin tedavisi birden fazla tedavi yöntemini içeren bir yaklaşım gerektirir. K-TSSB tedavisinin, TSSB tedavisinden farklı olması gerektiği ileri sürülmüştür. Buna göre, TSSB belirtilerinden daha fazla fonksiyonel bozukluğa neden olan sorunlara odaklanılmalıdır. Bu sorunlar duygusal bozukluk, disosiyasyon ve kişilerarası sorunları içerir. Karmaşık travma tedavisi için önerilen altı temel unsur şunlardır:

1)      Güvenlik

2)      Kendi kendini düzenleme

3)      Özdüşünümsel bilgi işleme

4)      Travmatik deneyimlerin entegrasyonu

5)      İlişkilere katılma

6)      Olumlu duygulanımda iyileşme

K-TSSB için birden fazla tedavi önerilmiştir. Bu tedaviler, deneysel ve duygusal odaklı terapi; internal aile sistemleri terapisi, sensorimotor psikoterapi, bilişsel davranış terapisi, aile sistemleri terapisi ve grup terapisidir.

Çocuklar İçin Tedavi

Çocuklar için Tedavi

TSSB’den türetilmiş psikoterapilerin K-TSSB hastası çocuklarda faydalı olup olmayacağı belirsizdir. Bu teşhis ve tedavi alanı, K-TSSB kategorisinin kullanımında dikkat gerektirir. GTB tanısı konulabilmesi için, hayatın ilk yıllarında gelişimsel olarak kişiler arası olumsuz travmaya (cinsel istismar, fiziksel istismar, şiddet, çocuğun birincil bakıcılarıyla ilişkilerinde bozulma ya da ihanet şeklinde travmatik kayıplar gibi) maruz kalma öyküsünün olması gerekir. Bu, karmaşık travmatik stres bozuklukları için etiyolojik bir temel olarak kabul edilmiştir. Teşhis, tedavi planı ve sonuç her zaman bağlantılıdır.

Bir bakıcılık ilişkisinde, çocuklarda K-TSSB ya da GTB genellikle kronik kötü muamele, ihmal ya da istismar sebebiyle oluştuğu için, biyopsikososyal sistemin ele alınacak ilk unsuru bu ilişkidir. Bu, her durumda, bir tür çocuk koruma kurumunu içerir. Bu hem çocuğa verilebilecek desteğin alanını hem de durumun karmaşıklığını artırır çünkü kurumun yasal yükümlülüklerinin uygulanması gerekebilir.

Bu alanda değerlendirme ve müdahale için bazı pratik, sağaltıcı ve etik ilkeler geliştirilmiş ve keşfedilmiştir:

  • Çocuğun ya da ailenin güvenliği ve istikrarına yönelik tehditleri tanımlamak ve bunların üzerine eğilmek ilk önceliktir.
  • Çocuk ve bakıcı için faydayı sürdürmek ve artırmak için ilişkisel bir köprü oluşturulmalıdır.
  • Teşhis, tedavi planı ve sonuçların izlenmesi her zaman ilişkiseldir.
  • Tedavinin bütün safhaları kendi kendini düzenleme yeteneğini iyileştirmeyi hedeflemelidir.
  • Travmatik anılar hakkında kiminle, ne zaman ve nasıl konuşulacağını belirlemek
  • İlişkisel kesintileri ve psikososyal krizleri önlemek ve kontrol etmek

Uzm. Dr. Gökçe KÜÇÜKYAZICI

baş ağrısı baş dönmesi mide bulantısı aşırı sinir stres... devamı