Nedir?

Zayıflık da şişmanlık gibi sağlık riskleri taşıyan bir durumdur. Zayıflık kişinin vücut kitle indeksinin 18.5'ten düşük olması ile tanımlanır. Şişmanlığın tesbitinde kullanılan formul zayıflık tesbitinde de geçerlidir. Kişinin kg cinsinden vücut ağırlığı, boyunun metre cinsinden karesine bölünür. Vücüt kitle indeksi kg/m2'dir. Örneğin 1.78 boyunda ve 56 kilogram ağırlığında bir delikanlı zayıftır çünkü vücut kitle indeksi 56/(1.78x1.78)=17.7'dir. Diğer bir kriter de insanın ideal vucüt ağırlığından % 20 daha fazla zayıf olmasıdır. İdeal kilo toplumdan topluma, cinsiyete ve yaşa göre değişmektedir. 

Sebepleri

Genelde zayıflığın kaynakları genetik olarak söylenebilir. Bunun yanında hormonal düzensizlik de çok önemli. Hayati organların çalışmasını ifade eden bazal metabolizmayı hormonlar sağlıyor. Bu hormonlar tiroid bezinden salgılanan T3 ve T4 hormonlarıdır.

Zayıf kişilerin bazal metabolizmalarının daha hızlı çalışmasının en önemli nedeni, bu hormonların fazla salgılanmasıdır. Bu da metabolizmanın hızlanmasına, dolayısıyla besinlerin daha hızlı yakılmasına neden oluyor. Sonuçta kilo alınamıyor. Vücut bileşenleri de zayıflığın ya da şişmanlığın nedenlerinden… Kimi kişilerin vücudunda yağlı doku ya da yağ depolayan hücreler fazlayken, kimilerinde az olabiliyor. Buna göre yağ depolayan hücre sayısı fazla olan kişilerin kilo alması da o derece kolay.

Beslenme ile alınan enerjinin harcanan enerjiden az olması. Bu durumda vücut var olan yağ depolarını kullanır.

Beslenme programının kalitesinin düşük olması sonucunda da zayıflık oluşabilmektedir. Bilgisizlik, yoksulluk, yanlış inanışlar, çocukların yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığını kazanmamış olması, yanlış uygulanan zayıflama rejimleri, ağır işte çalışanların bilgisizlik nedeni ile gerekli enrejiyi almaması gibi etkenler diyetin kalitesinin azalmasına neden olacaktır.

Sindirim sistemindeki bozukluklar, dolaşım bozuklukları, parazitler, enfeksiyon hastalıkları gibi etkenler sonucunda alınan besinler vücutta kullanılamayabilir ve sonuçta zayıflık oluşmaktadır.

Hormonal dengesizlikler, tiroid hormonlarının fazlalığı, bazal metabolizma hızın arttırır ve enerji harcaması artar.

Çeşitleri

. Gerekli besinlerin alınamaması bağışıklık sistemini olumsuz olarak etkiler. Hastalıklara karşı vücut yeteri kadar savunma gösteremez ve de hastalığa yatkın hale gelinir. Bazı kanser çeşitlerine yakalanma riski zayıf insanlarda daha yüksektir.

. Yetersiz beslenme sonucu kansızlık ortaya çıkar.

. Adet düzensizliklerine yol açabilir.

. Yetersiz beslenme sonucu zayıflığın oluşması hamile kadınlarda bebeğin düşük kilolu ve bebeğin savunma sisteminin yetersiz olmasına sebep olabilir. Aşırı zayıf kadınlarda hamile kalamama gibi sorunlar görülebilir.

Etkileri

Kötü görünüm
Giyilen hiçbir şey uygun olmuyorsa, bu durum psikolojiye olumsuz yansıyor.

Ciltte kırışıklık
Aşırı derecede zayıflık, cildin kırışmasına ve daha çabuk yaşlanmasına neden oluyor. Çünkü yeterli beslenilmediği için cildi canlı tutan E ve C vitaminleri alınamıyor.

Çabuk yorulma
Yeterli beslenilmediği için bağırsaklardan kana geçen besin maddeleri, organlar için de yeterli olmuyor. Bunun için metabolizma kendini güvence altına alıyor. Daha az enerji harcamak için hareketler yavaşlıyor. Tempolu yaşam karşısında metabolizma bu eforu karşılayamadığından, kişi çok çabuk yoruluyor.

Baş dönmesi
Yeterli ve dengeli beslenilmediği için dolaşımdaki kan, ağırlığını hayati organlarda yoğunlaştırıyor. Ani kalkışlar ve hareketlerde baş dönmesi ve göz kararması ortaya çıkıyor.

Anemi
Kansızlık, yeterli beslenmemenin sonucu ortaya çıkıyor.

İshal
Metabolizmanın hızlı çalışmasına bağlı olarak görülüyor.

Adet düzensizliği
Yine metabolizmanın hızlı çalışmasına ve dengesiz beslenmesine bağlı olarak adet kanamalarında düzensizlik oluşuyor. Özellikle tiroid hormonlarının fazla salgılanması durumunda zayıflıkla birlikte adet düzensizliği en sık görülen belirtilerden.

Nabız atışında bozukluk
Nabız atışının hızlı ya da yavaş olması da zayıflığın etkilerinden.

Kalp-damar hastalıkları riski
Eğer zayıf kişi sigara veya alkol kullanıyorsa, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riski yükseliyor.

Sinirlilik
Vücut, gerekli vitaminleri ve mineralleri karşılamadığında sinir sisteminde bozukluklar ortaya çıkıyor. Bazı vitaminlerin insanı rahatlatıcı ve sakinleştirici etkisinin olduğu artık bir gerçek. Bünyedeki vitamin dengesizliği, kişinin sinir sistemini etkiliyor.

Bağışıklık sisteminin zayıflaması
Zayıf kişilerin, immün sistemi yani bağışıklık sistemi de zayıftır. Bu nedenle hastalıklara daha çabuk yakalanırlar. Dış etkenlere karşı dirençlerinin düşük olması yüzünden hastalıkları, diğer hastalara oranla daha ağır seyreder.

Hastalıkları

1- Diabetus Mellitus: Diyabet insüline bağımlı ve bağımsız olarak ikiye ayrılır. İlk safhada hiperglisemi (osmatik diürez)' e bağlı zayıflık görülür. Eğer hasta kontrol altına alınmadıysa insülin yüksek olsa da kandaki glikoz kullanılamaz. Bu yüzden yağları yıkarak enerji elde etmeye çalışır. Bu sebeple oluşan doku yıkımı zayıflığın başlangıcı olur.

Yağların kullanımı sonucunda yağ metabolizması hızlandığı için kanda keton cisimcikleri artar. Keton cisimciklerinin ( aseton, beta hidroksi bütirik asit, aseto asetik asit ) artması ve idrarla dışarı atılmasıyla hastada zayıflık başlangıcı saptanmalıdır.

2- Ülser: Hasta protein, vitamin ve minerallerden, yeterli miktarda alamadığı için sindirim sistemi mukozasında atrofiler oluşur. Bu atrofilerin mide mukozasındaki oluşumuna ülser adı verilir.

3- Troidin Fazla Çalışması: Troid hormonunun aşırı çalışması sonucunda BMH (bazal metabolizma hızı) artar ve hastada zayıflama görülür.

4- İmmün Sistem Yetersizliği: Beslenmeye bağlı olarak bağışıklık sisteminin yetersiz çalışması yüzünden organizma enfeksiyonlara dirençsiz hale gelir. Çünkü yeteli antikor oluşturulamaz. Enfeksiyonlarsa zayıflık nedenlerindendir.

5- Kanser: Kanserli hastalarda iştahsızlığa ve doku yıkımına çokça rastlandığı için zayıflık oluşumu yüksektir. Ayrıca kullanılan ilaçların çoğu iştahsızlığı arttırıcı özellik gösterir. Bununla beraber gastrointestinal sistem, özefagus vb. kanserlerinde ise yetersiz beslenmeden dolayı aşırı zayıflık oluşur.

Tedavisi

Öncelikle zayıflığın sebebinin bulunması gerekmektedir. Zayıflığın nedeni bulunduktan sonra düzeltilme aşamasına geçilir. Şayet zayıflığın sebebi besinlerin vücutta emilim problemlerinden (parazitler) kaynaklanıyorsa diyet tedavisi cevap vermeyebilir. Bunun için mutlaka tıbbi tedavi gerekmektedir.

Zayıf kişilerin diyeti şu şekilde olmalıdır:

1. Zayıf kişilerinde diyeti mutlaka kişiye özgü olmalıdır.
2. Diyetin enerji değeri harcanan enerjiden daha fazla olmalıdır.
3. Diyetin protein kalitesi yüksek olmalıdır. Protein miktarı kişinin günlük gereksinimine uygun ayarlanmalıdır.
4. Diyet vitamin ve minerallerden zengin olmalıdır.
5. Hamur işleri, fazla yağ içeren besinler, fast food tarzı beslenerek sağlıklı kilo alınması söz konusu olamaz.
6. Diyetin protein, karbonhidrat ve yağ dengesi ayarlanmalıdır ve yine tek tip besinden oluşan diyet programları uygulanmamalıdır.
Şekerli limonata, taze sıkılmış meyve suları, tahin pekmez karışımları, sütlü tatlılar gib hacmi az fakat enerjisi yoğun besinler iştahsız kişilerde enerji alımını arttırmak için kullanılabilir.

Zayıflama programlarında yapılan yemeğin görüntüsü de önem taşımaktadır. Zaten iştahsız olan kişiler kötü görünen bir yemeği yemek istemeyecektir.

Yemek sırasında fazla su içilmesi kusmaya sebep olabilir, bu nedenle iştahsız ve kusmaya meyilli kişilerin yemekleri çok sulu olmamalıdır.

Yağlı besinler midede tokluk hissi yaratacağından dolayı zayıf kişiler ağır kızartmalar, aşırı yağlı besinler tüketmemelidir. Haşlama, fırınlama ya da ızgara pişirme yöntemleri daha uygundur.

Dyt. Gizem Şeber

MERHABA DOKTOR HANIM BEN İSTANBUL BEYOĞLUNDA YAŞIYORUM,30 YAŞINDAYIM BOYUM 170 KİLOM 70,ASLINDA KİLOLU DEĞİLİM VE GÖRÜNTÜM GAYET DÜZGÜN,KASLI VE SPORT... devamı