Yeni bir çalışmaya göre, potansiyel olarak ölümcül olan cilt kanseri melanomda son birkaç yıldır görülen artış, sadece daha iyi tarama yapılması ve kanserin erken tespit edilmesiyle, yani daha çok kanser vakasının açığa çıkarılmasıyla ilişkilendirilemez.

Uzmanlar yıllardır, dünya genelinde en hızlı yayılan kanser tiplerinden biri olan melanom vakalarındaki aşırı artışın, gerçek bir artış mı yoksa daha iyi ve daha yaygın yapılan bir taramanın sonucu mu olduğunu, daha fazla vakayı daha erken evrelerinde bulan doktorlarla tartışmaktadırlar.

Yeni bir çalışmada araştırmacılar, sağlık güvencesi olmayan düşük sosyoekonomik sınıflardan gelen insanları incelediler ve aynı zamanda teşhiste melanomun ciddiyeti veya kalınlığı gibi faktörleri de hesaba kattılar.

Melanomdaki artışlar, tüm kalınlıklardaki tümörler için geçerliydi ve üzerinde çalışılan vaka sayısı 10 yıllık bir dönemde tüm sosyoekonomik gruplarda ikiye katlandı.

Sonuç mu? California, Stanford Üniversitesi'ndeki araştırmacılar "Melanom oranlarındaki artış, en azından bir dereceye kadar vakalardaki gerçek bir artış nedeniyledir" diyorlar. Söz konusu çalışma, Araştırmacı Dermatoloji Dergisi'nde yayınlanmıştır.

Amerikan Kanser Topluluğu'na göre, 2008'de yaklaşık 62 bin yeni melanom vakası teşhis edildi ve aynı yıl içinde yaklaşık 8 bin kişi bu hastalıktan öldü. Tümörler genelde kahverengi veya siyahtı ve çoğunlukla yüzde, boyunda, gövdede ve bacaklarda ortaya çıkmıştı.

Melanom Kalınlığı

Araştırmacılar, Epidemiyoloji Gözetimi ve Nihai Sonuçları (SEER) olarak bilinen ulusal bir programdan aldıkları veriler yardımıyla, 1992 ila 2004 yılları arasında teşhis konmuş 70 binden fazla malin melanom vakası incelediler. Aynı zamanda hastaların sosyoekonomik durumlarına dair bilgilerin de mevcut olduğu California'da bulunan yaklaşık 30 bin vakadan oluşan küçük bir alt kümeyi de incelediler.

Bunun yanı sıra, teşhis konmuş bir tümörün ne kadar kalın olduğuna da bakan araştırmacılar,. teşhis konduğunda, çok ince olan bir tümörün iyi bir hastalık seyri, kalın olan bir tümörün ise (4 milimetreden daha büyük), çok daha kötü bir seyri olabileceğini söylüyorlar.

Sonuçta araştırma ekibi, melanom vakalarının her yıl yüzde 3.1 oranında artış gösterdiğini ortaya koydu. Bu artışlar, 4 milimetrenin üzerindekiler de dahil olmak üzere, tüm kalınlıklardaki tümörler için gerçekleşti.

En büyük artış 65 yaşın üzerindeki erkeklerde görüldü. Hem melanom vakaları hem de ölüm oranları, bu grupta yukarı doğru çıkıyordu.

"Her 100 bin insanda 125'ten fazla yeni vaka oluşumu gözleniyor ve melanom oranları, tüm sosyoekonomik gruplarda ve tümör kalınlığının önemi olmaksızın özellikle 65 yaş üzeri erkeklerde artıyor".

Bu durum salgın olarak adlandırılmasa da, vaka sayılarında "gerçek bir artış" söz konusudur.

Melanom Çalışması: İkinci Seçenek

Memorial Sloan-Kettering Kanser Merkezi'ndeki araştırmacılar, yeni bulguların artık bilim camiasında melanom vakalarındaki artışın gerçek bir salgın olup olmadığı tartışmasına katkıda bulunmadığını, aslında melanomda gerçek bir artışı işaret ettiğini ileri sürüyorlar.

"Melanom vakalarının görülmesindeki artışa dair tartışmaya gerek yoktur. Bunun çevresinden dolaşmalı ve daha önemli sorulara odaklanmalıyız" diyorlar. Odaklanılması gereken sorunlar, ileri evre melanom için olası tedavileri kapsamalı. Tümörleri erkenden bulmak iyi bir şey, "Mesela acil bir ameliyat ihtiyacını ortadan kaldırabilir" tespitinde bulunuyorlar.

Brown Üniversitesi dermatologlarının, hatalı bir şekilde melanom olarak teşhis edilme olasılığı çok daha az olan daha kalın tümörlerde de artış olduğunu göstermeleri üzerine, “Bu, yaptıkları belki de tek en önemli gözlemdi, çünkü gerçek olan erken teşhisin aksine vaka sayısının artması.”

Vurgunun mevcut tartışmalardan çıktığı konusunda hemfikirler. Önemli olan şey, ortaya çıkan vakaların neden azalmadığını bulmaktır ve tarama ihtiyacına vurgu yapmaktır. "Tarama gerçekten çok önemli. Bir cilt muayenesi için doktorunuza görünmelisiniz" diyorlar.

Cilt Kanseri Vakfı, herkesin belirtilerinin endişe verici olup olmadığını bir dermatoloğa danışmasını ve yılda bir kez cilt muayenesi yaptırmasını, ayda bir kez de kişinin kendi kendisini kontrol etmesini tavsiye ediyor.

Güneş altında kalınan süreyi kısıtlamak, güneş kremi kullanmak ve şapka gibi güneşten koruyucu kıyafetler giymek de tavsiye edilenler arasında.

 

Op. Dr. Deniz ALGÜN

uzun zamandır dizlerimde agrı cekmekteyım , cektırmıs oldugum mr sonucunda SOL DİZ ; suprapateller bursada sıvı artışı mevcuttur. Gastromenisküs kasın... devamı