Kaygı, Panik, Fobi, Endişe

Kaygı, Panik, Fobi, Endişe

Fobi, kaygı kontrol edilebilir. Panikten, endişeden, korkudan kurtulmak mümkündür. Fobinin, kaygının ne olduğunu, nasıl çalıştığını bilmek, sorunları çözer, fobi ve endişeyi kontrol eder. 

Kaygı ve fobi, krizlere neden olur. Kaygı ve fobinin üstesinden gelinebilir.

Fobiyi yönetmek, kaygının üstesinden pahalı kitaplar ve kurslar olmaksızın gelinebilir. Çocukların fobilerinin, kaygılarının üstesinden gelmek, yetişkinlerdeki fobi ve kaygıyı yönetmek mümkündür.

Fobi ve kaygı, korkmak ve endişelenmek, savunmasız olduğumuz zaman başlar. Huzursuzluk yaşarız ve fobi ve kaygı nesnesine dair endişe etmek bizi korku dolu yapar. Bu, ürkekliğe neden olur ve ürkeklik bir alarm durumuna yol açar, böylece çözülmesi gereken bir sorun veya durumla başa çıkmaktan alıkoyan bir tereddütle karşı karşıya kalırız. Fobi ve kaygının gerilimi, stresi, ağrısı ve hissine, sinir sisteminin fonksiyonunu etkileyen olumsuz bir düşünce olan çaresizlik duygusu eşlik eder.   

Korku, fobi, kaygı nevroza, krizlere neden olabilir. Çoğu kaygı, korkudur; ama çoğunlukla kaygıyla başa çıkamayız. Pozitif düşünce iyidir; fakat fobi, korku ve endişeyle baş edemez; fobiyi, kaygıyı kontrol etmek için fobinin ve kaygının nasıl işlediğini bilmemiz gerekir.

Biyolojik Kökeni

Fobi ve kaygı, otomatik olarak etki eder. Otomatik sinir sistemi, vücut organlarının çalışmasını düzenler. “Sempatik” de denen otomatik sinir sisteminin bir parçası, endişelendiğimizde, kaygı ve fobi etkisi altında olduğumuzda zihnimizle otomatik olarak etkileşime geçer. 

Fobi hissedildiği zaman zihin, fiziki (örneğin öfkeyle el kalkması) ya da psikolojik olarak (örneğin güvensizlik) bir tehdit, tehlike veya acil durum sinyali gönderir. Sempatik sinir sistemi, kendimizi korumak veya savunmak üzere yardım etmek için derhal harekete geçer.

Bazen döngüsel biyokimyasal tepkilerle “elektron taşıma zinciri”mizi otomatik olarak harekete geçiren ve bu korku sinyali üzerine, onu vücudumuzda diğer maddelerle birleştiren oksijeni daha fazla soluruz. Korku sinyali üzerine bu birleşme, korkuyu beyindeki kontrol merkezine hücreden hücreye çok yüksek hızda derhal ilerleyip elektrik itkilerini tetikleyerek ateşlenmelerini sağlar.

Fobi ve kaygımızda beyin, harekete geçmek için organlara art arda komutlar verir. Organlarımız, fobimiz ve kaygımızla ilgili diğer organlardan gelen enerjileri derhal dağıtıp yoğunlaştırır. Göz bebeklerimiz, daha iyi görmek üzere daha da büyür, kan damarları daha fazla ve hızlı kan taşımak için ve kaslarımızın tepki verebilmesi için genişler. Bunun yardımıyla vücut, korku ve kaygımızla yönlendirildiğimizi hissettikçe uyanıklığı ve “savunma” veya “kaçış” için hareketlerimizi artırmak üzere adrenalin üretir.

Sebepleri

Sebepleri

Yetişkinlerde fobi ve kaygı, çoğunlukla sorunlar yüzündendir, örneğin borçlara dair endişelenmek, onaylanmamak, ayrılmak, başarısızlık gibi.

Çocukların, yetişkinler gibi sorunları yoktur; çocuk fobisi veya kaygısı, bilinmeyenden korkmaya dair yetersiz hissetmedir.

Yetişkinler ister fobi ister kaygı olsun her ikisiyle de başa çıkar, çocuklar korunmak veya savunmak için yetersizliklerine dair korkar veya kaygılanır.

Tedavi

Tedavi

Kaygı ve korku, ilaçla tedavisiyle iyileşebilir. İlaçlar, sadece endişeyle, korku ve kaygıyla başa çıkmaya yardım eder. Genelde uzmanlar, eğer kaygıyı nasıl kontrol edeceğimizi bilirsek korkumuzu daha iyi kontrol edebileceğimizi savunur. Panik, kafa karıştırır ve endişeye neden olur ama fobiler dışında (kişi doktora danıştığı zaman) korkuyu yönetmek, kaygıyı kontrol etmek karmaşık değildir.

Yaşam Tarzı

Hastalığın Üstesinden Gelmek

Çocukta korku kontrolünde, çocuğun fobi ve kaygısını yönetmede, çocuk için “korunuyorum” hissini güvene almak yeterlidir. Karanlıktan korkmak gibi bir çocuk fobisi, kötüye gidebilecek veya acı verici olabilecek bir şeye dair kaygıya eklenir; loş bir ışık bu fobiyi, kaygıyı rahatlatmaya yardımcı olur, ama çocuk yakınında olduğunuzu bilmeye, fobi ve kaygıya neden olan şeye karşı onu koruyabileceğinize veya savunabileceğinize dair güvenceye ihtiyaç duyar. Yeni bir çevreye dair kaygılanmak gibi bilinemeyen korkusu varsa, korkacak bir şey olmadığını anlayana kadar çocuğa eşlik edin.

Yetişkinlerde fobi ve kaygı, korkmak ve kaygılanmaya dair geçerli nedenleri olduğundan kolay geçmez. Yetişkin fobisi ve kaygısı, sadece mantık dışı kaygıyı içermez ama olası önemli sonuçları da içerir. Ama bir yetişkin, endişesini kontrol altına alabilir, hatta fobisinin, kaygısının üstesinden gelebilir.

Fobi ve kaygıyla başa çıkmak, sorunların çözülebilir, sonuçlarından kaçınılabilir olduğunu fark etmekle başlar. Yetişkinler, iki nedenden dolayı fobi ve kaygıdan çeker. Sorunu nasıl çözmek gerektiğini bilmez ve çoğunda, paniğin kafa karışıklığına neden olmasından dolayı sorunu anlayamazlar. Panik, akılcı düşünmeye engel olur. Sorunlar, çözülemez görünür, panik fobi, kaygı olur; endişe fobiyi daha da kötüleştirir.

Kaygı ve fobi, çoğunlukla sorunu açıkça tanımlamada başarısızlıkla sonuçlanır. Bu, paniğin, fobinin, kaygının ve sorunun daha da kötüleşmesinin nedenidir.

Problem çözmek, mantıklı olmayı ve soğukkanlılığı gerektirir. Sinirliyseniz, “10’a kadar” sayın.

Panikten kaçınmak, fobi ve kaygıdan kaçınmaktır. Panik hissediyorsanız,

  • derin nefes alın,
  • havayı içinize çekin,
  • nefesinizi içeride üçe kadar sayarak tutun,
  • nefesinizi yavaşça dışarı bırakın.

Bu, oksijen alımını düzenleyicidir; normal vücut ve zihin fonksiyonlarının yukarıda bahsedilen kısıtlı, yoğunlaşmış, acil işlev gören kimyasal tepkimelerden kaçınmasını sağlar. O zaman daha az aciliyet, daha az koşuşturmayla fobi ve kaygıdan sıkıntınız azalır.

Benzer şekilde, akılcı düşünmeyle de fobinin, kaygının azalan olasılığının yer değiştirmesi kolaylaşır. Kişinin bunu nasıl yapacağını bilmesi gerekir.

Kişinin kafası karışırsa sorunlara dair mantıklı bir düşünce uygulayamaz. Panik, ne yapmak gerektiğini bilememekten, kafa karışıklığından kaynaklanır. Panikten kaçınmak, fobi ve kaygıyı azaltmak ve akılcı düşünmek için kişinin zihninin netleşmesi gerekir.

Kişinin vücut ve zihin fonksiyonları birbiriyle etkileşir. Adrenalin, beynin gönderdiği sinyalleri artırır. Beyin, acil durum sinyali gönderirse aciliyet durumu artar; sakinlik sinyali gönderirse sakinlik artar. Bu, “pozitif düşünce”nin temelidir. Sinir sisteminin böylesi otomatik biyolojik, elektrokimyasal işlevi, zihin fonksiyonlarını artırır, kafa karışıklığından kurtulmayı sağlar. O zaman sorun açıkça görülebilir ve panik daha da kötüleşmeden, fobi ve kaygıya yol açmadan çözmenin yolları düzgün bir şekilde keşfedilir.

Böylece fobinizi tanımlayabilirsiniz. Korktuğunuz şey nedir, peki neden? Neden korktuğunuzu tam olarak düşünün. “Düşmanınızı bilmek”, kaygınızı yönetmeyi ve fobinizin üstesinden gelmeyi daha da kolaylaştırır.

Uzm. Dr. Gökçe KÜÇÜKYAZICI

panik atak hastasıyım 11 yıllık evliyim eşim son zamanlarda üzerimde çok baskı oluşturuyor ne yapmalıyım... devamı