Evdeki Kimyasallar

Adeta ne zaman televizyonu açsanız veya internete girseniz, her gün kullandığınız, görünüşte zararsız bir ürünün aslında sizi öldürmek için pusuda beklediğine dair yeni bir uyarıyla karşılaşıyorsunuz. Hangi uyarıların gerçek hangilerinin yanlış alarm olduğunu anlamak zor.

Evimizde etrafımızı saran ürünler ne kadar zararlı? Hemen elden çıkarılacak kadar tehlikeli ne var ve neleri dikkatle kullanmak gerekiyor? Ailemi korku içinde yaşamaktan nasıl koruyabilirim? Evde bir gezintiye çıkalım.

Mutfaktaki kimyasallar

Mutfaktaki kimyasallar

Yemeğinizi taze tutan saklama kaplarından içeceklerimizi taşıdığımız şişelere, çorbalarımızın geldiği konservelere kadar birçok mutfak ürünü kimyasallarla kaplıdır. Son birkaç yılda bu kimyasallardan biri, bisfenol A epey dikkat çekti. İnsanlar bu kimyasalın insan sağlığına çeşitli tehlikeler doğurabileceğini belirtiyor.

Birçok spor şişesi ve bebek ürünü “bisfenolsüz” olduğuyla övüyor artık. Ama bu, hiçbir kimyasal bulunmadığı anlamına gelmez.

Bu kimyasallardan çoğu, bisfenol gibi “endokrin kırıcılar”dır. Yani, vücudun normal işleyişi için önemli olan ve gelişen fetüsteki belli yapıları koyan sinyalleri yaydıkları için hamilelikte bilhassa önemli olan östrojen, testosteron ve tiroid hormonlarının üretilmesini kapsayan endokrin sisteminizi etkiler.

Kendinizin ve ailenizin bisfenole ve diğer katkı maddeleriyle plastikleştiricilere maruz kalmasını önlemek imkansız. Yapabileceğinizin en iyisi, tehlikeyi asgari düzeye indirmek:

  • Mikrodalgalarda plastik kaplar kullanmayın. Bu, kimyasal yapıyı bozar ve sızmaya yol açar.
  • Konservesiz bir alternatif varsa konserve yiyeceklerden mümkün mertebe kaçının. Örneğin, taze sebze ve meyve alamadığınızda donmuş yiyecekleri konserve yiyeceklere tercih edin. Cam kavanozlardaki çorba ve sosları alın.
  • Plastik kaplamaları olmayan, pas tutmaz su şişeleri kullanın.
  • Plastik kapları bulaşık makinesinin daha serin olan üst rafında yıkayın ve çizildiklerinde atın.

Cam, saklama aracı olarak genelde plastikten daha güvenlidir ama hep öyle de değildir. Özel günler için sakladığınız ayaklı kadeh takımları ve içki sürahisi gibi kurşunlu kristal ve cama “kurşunlu” denilir çünkü gerçekten kurşun içerirler.

Kadehten içki içmek sorun yaratmaz çünkü içki kadehte bir şeyi içine alacak kadar uzun süre kalmaz. Ama bir içki sürahisinde likör saklıyorsanız ne kadar uzun süre tutarsanız alkole o kadar kurşun sızacaktır.

O yüzden, şahane kurşunlu cam sürahinizi kullanmanız gerekiyorsa likörünüzü veya viskinizi eğlenceden hemen önce koyun ve gecenin sonunda kalanları dökün.

Banyodaki kimyasallar

Banyodaki kimyasallar

Ortalama bir kadın günde yaklaşık 12 kişisel bakım ürünü kullanır. Bir araya toplayalım: sabun, şampuan, nem düzenleyici, deodorant, ruj, rimel, allık, losyon, bebek yağı… liste böyle gider. Peki, bu ürünler güvenli mi?

Bu ürünlerden bazılarında ve bulundukları kaplarda iki tür kimyasal bulunur: ftalatlar ve parabenler. (Bunlardan bebek bakım ürünlerinde de bol bol var.) Bisfenol ve akrabaları gibi, bunlar da endokrin kırıcılardır. Peki, sizin için ne kadar zararlılar?

Tek kullandığınız ftalatlı bir şampuansa pek sorun yok. Ama aslında insanlar birçok ftalata, parabene ve diğer kimyasallara maruz kalır. Bilim diyor ki birden çok kimyasala maruz kalırsanız pekişmiş etkiler yaşarsınız.

Mümkün olduğunca “parabensiz” ve “ftalatsız” etiketi taşıyan kozmetikler, şampuanlar ve cilt bakım ürünleri tercih edin.

Peki, küçüğünüzün cildine kullandığınız bebek pudrası? Bebek pudrası kullanmayı seçerseniz onu dikkatlice dökün ve bebeğinizin yüzünden uzak tutun. Bebek pudrasındaki talk veya mısır nişastası bebeğinizin ciğerlerine zarar verebilir.

Banyonuzda potansiyel tehlike içeren başka bir ürün de vazelindir. Soğuk aldığınızda burnunuzun akmaktan ve silinmekten acımasını hafifletmek için annenizin burun deliklerinizin etrafına bunu sürdüğünü hatırlarsınız. Bu kısa bir süre için etkilidir ama tek seferde haftalarca ve aylarca yaparsanız fark etmeden soluduğunuz vazelin yavaş bir akciğer hasarı oluşumuna yol açabilir. Doktorlar buna “lupoid pnömoni” adını verirler. Bunun yerine, odanızda buharlaştırıcı veya nemlendirici kullanmayı deneyin.

Lavabonuzun altındaki kimyasallar

Lavabonuzun altındaki kimyasallar

Birçok ev temizlik ürünü tehlikeli kimyasallar barındırır. O yüzden anne babalar çocukları uzak tutmak için lavabonun altındaki dolabı kilitli tutar.

Ev temizleme ürünlerinin en tehlikelilerinden biri tek bir ürün değil bir bileşimdir. Ağartıcı bir ürünü amonyak gibi bir ürünle karıştırdığınızda ortaya çıkar. Bu, klor gazı dahil zehirli gazlar üretir.

Buharı soluduğunuzda öksürük, nefes darlığı, bulantı, göğüs ağrısına ve gözlerin sulanmasına neden olur. Maruz kalma yeterince kötüyse, özellikle banyo gibi küçük, kapalı bir odadaysanız kimyasal pnömoni, hatta ölüme yol açabilir.

Bu kombinasyondan her yıl binlerce vaka meydana gelir.

O yüzden, ağartıcı içeren bir ürünle temizlik yapıyorsanız aynı anda şu ürünleri kullanmayın:

  • Cam temizleyiciler
  • Fayans temizleyiciler
  • Lavabo açıcılar

Sirke bile biraz asit içerir. Kedinin kum kabını ağartıcıyla temizlerken de dikkat edin çünkü kedi idrarında yüksek oranda amonyak bulunur.

Lavabonuzun altında bulabileceğiniz başla bir temel zehir, böcekleri ve evdeki diğer haşaratları öldürmesi için tasarlanmış böcek ilaçlarıdır.

Çalışmalar gösteriyor ki doğum öncesinde böcek ilaçlarına maruz kalmak (sadece düzenli mesleki maruz kalmak değil evde de düzenli olarak maruz kalmak) çocukluk lösemisinin artışıyla ilişkili olabilir. Böcek ilaçları yerine zehirli olmayan alternatifler bulmanız daha iyi.

Radon: ölümcül bir tehdit

Radon: ölümcül bir tehdit

Son olarak, evinizdeki en tehlikeli maddeler hiç göremedikleriniz de olabilir: radon gazı. Bu, gözden kaçan bir tehlikedir. Nerede yaşadığınıza bağlı olarak ciddi bir tehdit olabilir.

Radyoaktif bir gaz olan radon, birçok toprakta bulunan uranyumun doğal çürümesinin sonucu olarak eve girer. Yerden yukarı doğru hareket eder ve temeldeki çatlaklarla deliklerden içeri sızar. Sigaradan sonra, radon akciğer kanserinin bir numaralı sebebidir ve sigara içmeyenlerde akciğer kanserinin baş sebebidir. Radona maruz kalmak yılda yaklaşık 20.000 ölüme neden olur.

Her evin radona karşı test edilmesi gerekir ama bazı bölgeler özellikle risk altındadır. Risk seviyelerini internetten araştırabilirsiniz.

Op. Dr. Sinan GÖKER

Sinan Bey Merhaba, gerçekten çok can sıkıcı bir durumda olmasam asla buradan sizlere yazmazdım ancak telefonla da size ulaşamadığım için size danışmak... devamı