Bedenin ve nefsin inzivaya çekildiği, sıcak bir ramazan sonrasında bayram kapımıza geldi. 

Bayramlar, tüm toplumlarda milli olsun dini olsun, fertlerin sosyal destek ihtiyacının en yoğun karşılandığı zamanlardır. Kişiler birbirleri ile yakınlaşır, aralarındaki ilişkiler kuvvetlenir, birlik ve beraberlik pekişir, uzun zamandır türlü sebeplerden görüşemedikleri ile sohbet ve paylaşım imkânı doğar. Bununla birlikte geçmiş anılır, geleceğe yatırım yapılır. Peki ya bulunduğumuz zamanda bayramlar nasıl yaşanıyor ve bunun üzerine biz neler yapabiliriz?

Tarih ve nesiller boyunca halk, ihtiyacı olan sosyal desteği, tekke ve dergâhlardan, derneklerden, kıraathanelerden (okuma evi), kapı önü sohbetlerinden, akraba ziyaretlerinden ve insanın sözel ve fiziksel olarak orada ve o anda olduğu birçok mekândan beslemiştir. Zamanla yok olan bu alanlar ve kavramlar sonucunda halk olarak bizler alternatiflerini bulmaya çalışmış; yer yer yapabilmiş yer yer eksikliğini hissetmişizdir. Şehirleşme, sekülerizm, modernleşme, kültürel ve sosyo-ekonomik ilişkilerdeki değişimlerin, internetin, bizlere hem yararı hem de yabancılaşma ve yalnızlaşma kavramları altında zararları olmuştur. 

İşte bu noktada bayramlar imdadımıza yetişmektedir. Bir insanın ben iyi ve sağlıklıyım diyebilmesi için tıpkı Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün dediği gibi fiziki, ruhi ve sosyal açıdan da iyi olması gerekir. Bayramlar sosyalleşmemizi ve aldığımız sosyal desteği pekiştirdiği için, bir gruba ait olma, kendimizi ifade edebilme, benlik saygısı, sevgi, şefkat, zorluklarla, stresle ya da belki de hastalıklarla başa çıkabilme gibi gereksinimlerimizi karşılar; bol tebessüm ve paylaşımla birlikte yalnızlık hissinin depresif kokusundan uzaklaştırırlar. Karşılık beklemeye alışmış bencil tarafımızı eğitir; sevgiyi, ilgiyi vermede ilk adımı atan taraf olmayı öğretirler. Hali hazırdaki değerli olma durumumuzu, sadece sosyal ağlar üzerinden reyting almaktan ibaret olmayacağını hatırlatırlar. 

Kısacası, son zamanlarda şehrin karmaşasından kaçmak için tatil fırsatı olarak algılanan bayramların duygusal, maddi, manevi, koruyucu, rahatlatıcı, anlamlandırıcı birçok yararı vardır.  

Gülümsemesi, neşesi, paylaşımı, keyfi ve tabi ki şekeri (dişçiler duymasın) bol bir bayram dilerim. 

Dr. Emel GÖKMEN

merhaba ben büşra ankaradan benım oglum 16 aylık ama bayramla yuksek atesle nobet gecırdı hastaneye kaldırdım 2 buyuk hastaneye gıtmeme ragmen bırsey... devamı