Söylentilerle Gerçekleri Ayırdetmek

Romatoid artrit (RA) hastalığı, dünya genelinde nüfusun yüzde 1’inde bulunur ama bu ciddi ve yaygın eklem hastalığı hakkındaki yanlış algılamalar hala kol gezmektedir.

Halk arasında romatoid artritle ilgili birçok yanlış bilgi dolaşır.

Artrit yaygın bir hastalıktır ve romatoid artrit genellikle insanların kafalarında diğer artrit türleri ile karıştırılır.

Buna ek olarak romatoid artritin halen bilinmeyen birçok yönü bulunmaktadır. Yapılan araştırma ve tedaviler, hastalıkla ilgili bilinenleri sürekli değiştirmektedir.

1. Söylenti: Romatoid artrit aynen diğer artrit tiplerine benzer.

Gerçek: Romatoid artrit, tipik bir artrit vakası değildir. Tipik dediğimiz artrit, aslında bir yaralanma ile tetiklenerek veya yaşla doğal olarak yıpranarak meydana gelen osteoartrittir. Osteoartrit, orta yaş ve üstündeki kişilerde en yaygın eklem hastalığıdır.

Buna karşın, romatoid artrit gittikçe ilerleyen, kronik bir bağışıklık sistemi bozukluğudur. Vücut, bilinmeyen bir tetikleyici karşısında kendi sağlıklı hücrelerine saldıran antikorlar üretir. Vücudun kendine saldırısı, eklemleri olumsuz etkiler. Bu saldırılar bazen vücudun diğer bölgelerini de etkileyebilir. Alevlenme denen bu saldırılar, düzenli zaman dilimlerinde, bazı kişilerde de sürekli meydana gelir.

Osteoartrit ile romatoid artrit arasındaki farklarda en çok düşülen yanılgı budur. RA’li hastaların çoğunda ayrıca osteoartrit de olduğu için durum iyice karmaşık bir hal alır.

2. Söylenti: Romatoid artrite yalnızca yaşlılar yakalanır.

Gerçek: RA’e yakalanan hastalarda, hastalık 30 ile 55 yaşları arasında başlar.

Bu yaş aralığı en üst limit olsa da romatoid artrite herkes, hatta gençler bile yakalanabilir. Aynı zamanda, yaşlıların romatoid artriti, hastalık sürekli ilerlediği için ve uzun süredir bu hastalıkla yaşadıklarından çok daha ağır bir düzeyde olabilir.

3. Söylenti: Romatoid artrit çok da önemli bir hastalık değildir.

Gerçek: Romatoid artrit, özellikle de düzgün tedavi edilmediğinde, sağlığınızı tehdit eder ve hareket özgürlüğünüzü kısıtlar.

Çoğu kimse, RA’i “ihtiyar romatizması” diye küçümser ve bunu yaparak tedavi konusunda treni kaçırır. Aylar, hatta yıllarca bir doktora görünmeyi ihmal ederler ve bu kişilerin bu süre zarfında eklemleri büyük oranda zarar görür.

Romatoid artrit vakasında anında teşhis önemlidir ve eklem tahribatının önlenmesi için de hastalık, düzenli tedavi gerektirir. Karşılığında kişi uzun vadede herhangi bir işlev bozukluğunu önlemiş olur ve hareket özgürlüğünü geri kazanır.

Romatoid artrit başka hastalık risklerini de arttırır. Kalp-damar hastalıkları, enfeksiyon ve akciğer rahatsızlıkları RA’lı hastalarda daha yaygındır.

4. Söylenti: Romatoid artritli hastalarının sonu, tekerlekli sandalye veya bakımevidir.

Gerçek: Romatoid artritin gidişatı kişiden kişiye değişir ama çoğu hasta yaşamını kimseye bağımlı olmadan yürütür.

Hastalık, ilerleyen bir özelliğe sahip olduğu için çoğu hastada sakatlığa yol açmıştır. Ama bu bilgilerin çoğu 20-30 sene öncesindeki araştırmalara dayanıyor.

Uzmanlar, “bu araştırmalar başka bir çağdan kalma; o sıralarda elimizde ne metotreksat ne de biyolojik ilaçlar vardı,” diyor. “O günlerden beri hastalığın tedavisinde inanılmaz bir yol katettik. Günümüzde, romatoid artrit tedavisi gören hastaların çok büyük bir çoğunluğunu hareket özgürlüğü ve kabiliyeti açısından güzel günler beklemektedir.”

Yakın zamanda yapılan bir araştırma bu savı doğruluyor: Romatoid artritli hastaların yüzde 94’ü hastalığa yakalandıktan 10 sene sonra normal aktivitelerini kimseye bağımlı olmadan yapabiliyor.

5. Söylenti: Romatoid artritli hastaların çoğu bir işte çalışamaz.

Gerçek: Romatoid artritten sonra yapılan işler veya alışkanlıklar değişmek zorunda kalabilir. Ama hastalığın tanısının konması ömür boyu işgöremezlik anlamına da gelmez.

Bu söylenti belki yine daha önceki dönemlerde, bugünkü tedaviler henüz yokken geçerli olabilirdi. Çoğu kişinin iş izni kullanmalarının veya alevlenme dönemlerinde bazı faaliyetlerine ara vermelerinin gerekli olacağı doğrudur ama RA’lı kişilerin çoğu hastalıktan hemen sonra işlerine geri döner.

Hatta, büyük çaplı bir araştırmada, 10 yıldan fazla RA hastalığı olan kişilerin işe gitme oranlarının sağlıklı olan yaşıtlarından farksız olduğu ortaya çıktı.

6. Söylenti: Romatoid artrit tedavisindeki ilaçlar vücudu zehirlediği için hastalık ilerleyene kadar beklemek en doğrusudur.

Gerçek: Bu, tüm söylentiler içinde en tehlikeli olandır.

Günümüzde, romatoid artritin erken tedavi aşamasında eklem zedelenmesi ve sakatlığın önüne geçildiğine dair onlarca araştırma bulunuyor. İzlenecek en ideal yol, hastalık tanısı konar konmaz tedaviye başlamaktır. Tedaviyi ertelerseniz, daha kötü sonuçlar sizi bekliyor demektir.

Erken tedavinin romatoid artritin dallanıp budaklandığı en kötü aşamaya gelmesini önlediğini gösteren bir dizi araştırma bulunmakta.

RA tedavisi için kullanılan ilaçların yan etkilerinin olduğu doğrudur. Ancak bu yan etkilerin, romatoid artritin tedavi edilmemiş durumundan daha kötü olduğuna ender rastlanır. İlaçların yan etkileri, basit birkaç kan testi ve düzenli doktor ziyaretleri ile kolayca saptanır.

7. Söylenti: Romatoid artritli birçok hasta kanser olur.

Gerçek: Romatoid artritli kimselerin, kan kanserine yakalanma oranı biraz daha yüksektir, ama genel olarak risk düşüktür.

RA’lı hastaların kan kanseri olma olasılığı sağlıklı kişilerin iki katıdır. Bunun sebebi tam olarak bilinmemektedir.

Ancak durumu bütünsellik içinde değerlendirmek gerekir. Kanser riski oranı daha yüksek olsa da RA’ya yakalanmış kişilerin sadece küçük bir azınlığı kan kanseri olur.

Örneğin bir araştırmada romatoid artritli 2000 hasta sekiz sene yakın takibe alındıktan sonra aralarından yalnızca 11 kişi kan kanserine yakalanmıştır. Genel nüfus tahminlerine bakıldığında bu süre zarfında kan kanserine yakalanan romatoid artritli hasta sayısı 3 ile 8 arasında değişiyor.

Oranın son zamanlarda artmasının arkasındaki sebeplerden bir kısmı, romatoid artrit vakalarında artan ödem oranına, bir kısmı da ilaçların yan etkilerine bağlanabilir. Yine de romatoid artritli kişilerin çoğu kanser olmuyor.

Metotreksat veya yeni biyolojik ilaçlar ya da her ikisi de bu artan orana katkıda bulunmuş olabilir. Yine de romatoloji uzmanları bu ilaçların tamamen arkasında duruyor. Artıları ve eksileri bir arada görmekte fayda olduğuna inanıyorlar. O kadar da yaygın olmayan ve tedavisi mümkün kan kanseri yavaş ilerlerken, tedavi edilmeyen romatoid artrit hastalığı her koşulda çok yıpratıcı olabilir.

Ama bunun yanında iyi sonuçlar da alınıyor. Romatoid artritli hastalarda kolon kanseri yüzde 40 oranında düşürüldü. Bir teoriye göre Aspirin ve ibuprofenli ilaçların da dahil olduğu yangı önleyici ve iltihapla savaşan ilaç grubunun romatoid artritli hastalar tarafından sık kullanılması, kolon kanserinin önlenmesine yardımcı oluyor.

8. Söylenti: Romatoid artritin yol açtığı ağrılı ve tutulmuş eklemlerin gün boyunca dinlendirilmesi gerekir.

Gerçek: Tam aksine, RA’ten etkilenen eklemlerin egzersize ve esnetilmeye ihtiyaçları vardır.

Doktorlar, ilaçlar, hastalığa iyi gelen egzersizler ve fiziksel aktivite yoluyla hastaları sürekli hareket etmeye teşvik eder. Bazen dinlenmek de gereklidir ama romatoid artritli hastaların çoğu, kendilerini kısıtlamadan devamlı hareket halinde olmalı ve daha çok egzersiz yapmalıdırlar.

Hareketsizlik, romatoid artritli kişilerde geri teper. Eklemler ağrı yapıp tutulduklarında hastanın hareket etmek istememesi doğaldır. Ancak, hareketsizliğin tetiklediği bir kısır döngü vardır. Eklemi saran kasların eklemin güçlenmesi ve dengesine katkısı büyüktür. Sağlıklı kalmak için tüm kasların düzenli egzersize ihtiyacı vardır. Kural basittir: Ya çalıştır ya da kaybet.

Romatoid artritli herkes kendine uygun bir egzersiz bulabilir:

  • Esneme hareketleri minimum çaba gerektirir ve eklemleri daima esnek tutar.
  • Fazla zorlamayan aerobik egzersizleri, yalnızca eklem sağlığına değil, ruhsal ve fiziksel sağlığa da iyi gelir. 
  • Genel olarak zorlayıcı egzersizlerden kaçınmak gerekir.

Yrd Doç Dr SERDAR SARAÇ

Ben 16 yaşındayım ve el eklemim şiş arada ağrıyor ama beni rahatsız etcek kadar degil ve ayak eklemimde dışarı çıkıntı var üniversite hastanesine gitt... devamı