Osteoporoz yani kemik erimesi kemik doku yogunluğunun azalması nedeniyle dayanıklığının azalması, yani kalitesinin düşmesidir.

Osteoporoz sağlam kemiklerin yavaş yavaş erimesine ve zayıflamasına neden olan bir hastalıkdır. Kemik kütlesi giderek azalarak zayıflayan kemikler kolay kırılır hale gelirler. Vücuttaki bütün kemiklerin bu durumdan etkilenmekle beraber kemik erimesi özellikle omurlarda, kalça ve bilek kemiklerinde daha belirgin görülmekte ve kırıkların özellikle yaşlılarda tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır.

Osteoporozdan etkilenenlerin yüzde 80’ini kadınlar  oluşturmaktadır.
Erkeklere göre kemikleri daha ince olan kadınlarda, menopoz sonrası meydana gelen hormon değişiklikleri, kemik erimesini hızlandırır. Osteoporoz erkeklerde nadir olarak, genellikle 70 yaşından sonra görülür. Kadınlarda, menopozdan sonraki ilk 3-7 yıl arasında, kemik yoğunluğundaki azalma daha şiddetlidir. Bunun nedeni de kemiklerin kalsiyumu tutmasına yardımcı olan östrojen hormonunun, menopoz sonrası çok hızlı şekilde azalmasıdır.

Sigara ve içki kullanan veya hareketten uzak bir yaşam tarzı süren kadınların, adet düzensizliği olan, ailesinde osteoporozlu hasta bulunan, özellikle 40 yaşından önce yumurtalıklarını aldırmış ve menopoza girmiş kadınların, Osteoporoz olma riski daha yüksektir.
 
Hastalığın ilerlemesini önlemek için beslenme çok önemlidir.
Süt ve süt ürünleri, balık ve yumurta gibi besinlerin bol miktarda tüketmesi osteoporozu engellemede çok önemlidir.Günlük yaşamda hareketli bir yaşam tarzı benimsenmeli, asansör yerine merdivenler, kırmızı et yerine sebzeli yiyecekler tercih edilmelidir. Osteoporozdan korunmak veya gelişimini azaltmak amacıyla menopoza girmiş kadınlarda hormon tedavisi önerilir. Evden fazla dışarı çıkmadıkları için yeteri kadar güneş ışığı alamayan yaşlılarda kemik erimesi hızlanır.
 
Kemik erimesi  için önemli risk faktörleri

1. Kadın olmak. 
2. 50 yaşın üstünde olmak (Yaş arttıkça yoğunluğunu kaybeden kemikler zayıflar). 
3. Menopoza girmiş olmak (Menopoza girmiş kadınların ortalama üçte birinde osteoporoz gelişmektedir ki, bunun sorumlusu östrojen düzeyindeki azalmadır). 
4. Erken menopoza girmek veya yumurtalıkların operasyon ile alınmasını takiben cerrahi (yapay) menopoza girmek. 
5. Erkeklerde erkek cinsiyet hormonu olan testosterondaki azalma ile kemik kütlesi de azalabilmektedir (Erkeklerde gonad fonksiyonunun; işlevinin herhangi bir nedenle azalması osteoporoza bağlı kırıklara yol açabilmektedir). 
6. Düşük kalsiyum içeren yiyeceklerle beslenme ve vitamin D eksikliği. 
7. Fiziksel aktivitenin, hareketliliğin ve egzersizin az olması, (egzersizin kemik kütlesini arttırdığı, kemiği kuvvetlendirdiği kanıtlanmıştır). 
8. Ailede osteoporozlu kimselerin bulunması (kırıklara yatkınlığın bir kısmı kalıtsaldır; annelerinde omurga kırığı öyküsü olan genç kadınlarda da kemik kütlesinde azalmaya rastlanmaktadır). 
9. Kısa boylu, ince yapılı kişiler iri yapılı, kilolu kişilere göre daha fazla osteoporoz riski taşımaktadırlar. 
10. Beyaz tenli, açık renk gözlü olmak. 
11. Sigara içmek. 
12. Alkollü, kolalı ve kafeinli içecekleri çok fazla tüketmek. 
13. Bazı ilaçları uzun süreden beri veya yüksek dozlarda kullanıyor olmak (örneğin; kortikosteroidler, lityum, alüminyum, antikonvülzanlar, antiasitler, antikoagülanlar, siklosporin, tiroid ilaçları ve bazı kanser ilaçları gibi). 

14. Bazı hastalıkların olması. Örneğin; şeker hastalığı, tiroid veya paratiroid bezinin fazla çalışması, mide-barsak operasyonu geçirmiş olmak, uzun süren hareketsizlik, felçler, bazı romatizmal hastalıklar ve diğer bazı endokrin (hormonal) hastalıklar osteoporoza neden olabilmektedirler.

Bütün bu nedenlerden dolayı osteoporoz hastalığının sebebinin araştırılmasında tanısında takibinde sadece muayene yeterli değildir; film, kemik yoğunluğu ölçümleri, kan ve idrar incelemeleri de gerekmektedir.

Uzm. Dr. İbrahim Halil URAL

kemik erimesi ilacı agızkurulugu yaptı cokkotu neyapayım... devamı