Organ Reddinin Sebebi

Organ Reddinin Sebebi

Vücudunuz, sizi enfeksiyonlardan ve hastalıklardan koruyan ve bağışıklık sistemi denilen doğal bir savunma sistemine sahiptir. Bağışıklık sistemi (virüsler ve bakteriler gibi) yabancı maddeleri yok eden antikorlar ve katil hücreler üreterek vücudunuzu savunur. Bağışlanan organ kendi dokunuza tam uymadığından, vücudunuz nakledilen organı reddederek yok etmeye çalışır. Reddetmek, doğanın vücudu koruma yöntemidir.

Kullanılması Gereken İlaçlar

Kullanılması Gereken İlaçlar

Organ naklinden sonra, bağışlanan organa sahip olduğunuz sürece, reddetmeyi engelleyici veya bağışıklık sistemini baskılayıcı, yani immünosüpresan ilaçlar kullanmanız gerekecektir. Çünkü bağışıklık sisteminiz yeni organı yok etmeye çalışacaktır. Bu yüzden, bağışıklık sisteminizin tepkisini, yeni organın sağlıklı kalabileceği şekilde hafifletmek için, reddetmeyi engelleyici ilaçlara ihtiyaç duyulur.

Reddetmeyi engelleyici ilaçlar bağışıklık sisteminizi zayıflatarak vücudunuzun enfeksiyonlarla, kanserle ve diğer hastalıklarla savaşma becerisini azaltır. İlk organ nakillerinin yapıldığından beri, bu ilaçlar oldukça gelişmişlerdir. Araştırmacılar, organ naklinden sonra bağışıklık sisteminin daha iyi nasıl düzenlenebileceğine dair sürekli yeni bilgiler elde ediyorlar. Mevcut ilaçlar hala hastalığı hızlandırma veya kalp sorunları, diyabet, kanser ve osteoporoz gibi yeni bir hastalığa yol açma potansiyeline sahiptir, ama bu ilaçlar aynı zamanda vücudunuzun organı reddetmesini önleyerek hayatınızı kurtarır. Bu ilaçların her gün tam olarak öngörülen dozda kullanılması önemlidir.

Hayatınızın geri kalan bölümünde her gün ilaç kullanmak, göründüğü kadar zor değildir. Organ nakli geçirmiş ve size, ilaçları günlük programınızın bir parçası haline getirebileceğinize dair güvence verebilecek biriyle konuşmak faydalı olabilir. Zaman geçtikçe daha az ilaca ihtiyaç duyulması muhtemeldir. Ara sıra enfeksiyonla veya organ nakliyle ilgili başka sağlık sorunlarıyla savaşmak üzere ek ilaçlar gerekebilir.

Organ naklinden sonra kullanacağınız reddetmeyi engelleyici ilaçlar arasında genel olarak şunlar yer alır:

Prednizon veya metilprednizolon gibi kortikosteroidler. Organ naklinden hemen önce bağışıklık sistemi faaliyetini hafifletmek, enflamasyonu azaltmak ve reddetmeyi önlemek üzere yüksek dozda kortikosteroid, genellikle metilprednizolon verilir. Ameliyattan sonraki birkaç gün boyunca yüksek dozda kortikosteroid vermeye devam edilir, sonrasındaysa reddetmeyi önleyen en düşük doza düşürülür. Yalnızca birkaç gün boyunca yüksek dozda kortikosteroid kullanılması bile yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kilo artışı, uyku sorunları ve anksiyete gibi geçici yan etkilere yol açabilir. Yüksek dozlar bazen aşırı gerginlik, paranoya ve psikoz gibi daha ciddi yan etkilere neden olabilir. Bazı kişiler yüksek dozda steroid kullanırken kendini iyi hissetmeyebilir veya halüsinasyon görebilir. Bununla beraber, bu yan etkiler geçicidir. Uzun süre kortikosteroid kullanımı glokoma ve steroidler tarafından tetiklenen diyabete yol açarak, bağışıklık sistemi zayıflayan kişilerde (pnömokistik pnömoni gibi) fırsatçı enfeksiyonların görülmesi riskini artırabilir. Bazı uzmanlar, bazı kişilerin steroid kullanımından kaçınabileceğini veya az miktarda steroid kullanabileceğini ortaya çıkarmıştır.

Takrolimus ve siklosporin gibi kalsinörin inhibitörleri. Bunlar, reddetmeye neden olan mesajı engeller. Kalsinörin inhibitörleri organ nakli sonrasında hayat boyu bakımınızın önemli bir parçası olduğundan, muhtemelen her zaman kullanmanız gerekecektir. Bu ilaçlar faydalıdır, ama bunların yüksek tansiyon, kandaki potasyum seviyesinin çok yükselmesi (hiperkalemi) ve böbrek sorunları gibi ciddi yan etkileri bulunabilir. Bu ilaçlar aynı zamanda bulantıya, kusmaya, ishale, yüksek kolesterole, çarpıntıya, nöbetlere yol açabilir ve enfeksiyon ve kanser riskini artırabilir. Daha az yan etkisi bulunan daha yeni kalsinörin inhibitörlerinin geliştirilmesine dair çok sayıda çalışma yapılıyor. Bu yan etkilerden biriyle karşılaştığınız takdirde, daha fazla bilgi edinmek için doktorunuza başvurun.

Mikofenolat mofetil, azatiyoprin ve sirolimus gibi antiproliferatif ajanlar. Antiproliferatif ajanlar bağışıklık hücrelerinin çoğalmasını engeller. Bu reddetmeyi engelleyici ilaçlar, aynı zamanda organ nakli sonrasında hayat boyu bakımınızın önemli bir parçasıdır. Bağışıklık sisteminizin bağışlanan organa saldırmasını ve zarar vermesini engeller. Yaygın görülen yan etkileri arasında bulantı, kansızlık, akyuvar sayısında azalma (lökopeni), yüksek trigliserit ve bağırsak fonksiyonlarında bozukluk yer alabilir. Antiproliferatif ajanlar aynı zamanda fırsatçı enfeksiyonlara, kansere ve hayati tehlike oluşturan diğer hastalıklara yakalanma riskini artırır.

Daklizumab, basiliksimab ve rituksimab gibi monoklonal antikorlar. Bu antikorlar, organ reddinden sorumlu bağışıklık hücrelerinin büyümesini engeller. Organ naklinden sonra kalsinörin inhibitörleri ve antiproliferatif ajanlarla birlikte kullanılır.

At antitimosit globulini ve tavşan antitimosit globulini gibi poliklonal antikorlar. Poliklonal antikorlar vücudun bağışıklık hücrelerini tüketir. Bu ilaçlar, vücudun bağışlanan organı reddetmesini engellemek üzere, organ naklinden hemen sonraki saatlerde ve günlerde kullanılır. Ayrıca vücudun bağışlanan organı reddetmeye başlaması halinde de tekrar kullanılabilir. Genellikle ciddi yan etkileri bulunabilen kalsinörin inhibitörlerinin ilk kullanımını azaltmak üzere devreye sokulur. Poliklonal antikorların yan etkileri arasında ateş, kaşıntı, eklem ağrısı ve akyuvar sayısında azalma (lökopeni) yer alır. Ciddi yan etkileri arasında kanser ve fırsatçı enfeksiyon riskinde artış, serum hastalığı (kendi dokularınıza karşı olumsuz tepki) ve vücudun enfeksiyonla savaşan antikorlar üretmesini engelleyen bir rahatsızlık bulunabilir.

Enfeksiyonu önlemek ve (yüksek tansiyon gibi) diğer sağlık sorunlarınızı kontrol altında tutmak üzere başka ilaçlar kullanmanız gerekebilir.

Fiziksel Sorunlar

Nakilden Sonra Karşılaşılabilecek Fiziksel Sorunlar

Birçok kişi, nakilden hemen sonra yıllardır hissetmediği kadar iyi hissettiğini bildirir. Fiziksel kısıtlamalar, geçirdiğiniz nakil operasyonunun türüne, diğer rahatsızlıklarınıza ve vücudunuzun bağışlanan organı reddedip reddetmeyeceğine bağlıdır. Nakil sonrasında iyileşmeyi takiben, büyük bir ihtimalle ciddi fiziksel kısıtlamalarla karşılaşılmaz.

Reddetmeyi engelleyici günlük ilaçlar bazı kişilerde bazen ciddi yan etkilere ve çeşitli rahatsız edici etkilere yol açabilir. Nakilden sonra yaygın olarak yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol görülür ama bunlar başka ilaçlarla tedavi edilebilir. Çeşitli kanser türlerinin ve diyabet gibi hastalıkların görülme riski artabilir. Reddetmeyi engelleyici ilaçlar bağışıklık sistemini zayıflattığından enfeksiyon, özellikle fırsatçı enfeksiyon riski artar. Bu hastalıklara karşı gözlem altında tutulmak üzere, düzenli doktor veya nakil merkezi randevularınızı takip etmeyi unutmayın.

Duygusal Sorunlar

Nakilden Sonra Karşılaşılabilecek Duygusal Sorunlar

Organ nakli, hem sizin hem de yakınlarınız için birçok duygusal soruna yol açabilir. Organınız hayatını kaybeden bir bağışçıdan alındığı takdirde, bu konuda ve bunun bağışçının ailesi için ne anlama geldiği hakkında düşünebilirsiniz. Organ naklinden sonra depresyon, herkeste olmasa dahi yaygın görülür. Depresyonda olabileceğinizi düşünüyorsanız nakil koordinatörünüze, doktorunuza veya size değer veren birine bunu söylemeniz önemlidir. Depresyon ne kadar erken tedavi edilirse, o kadar kısa sürede iyileşmeniz ve daha iyi hissetmeniz mümkün olur.

Op. Dr. Sinan GÖKER

hocam merhaba ben 2015 nisan ayında lösemi oldum aml tanısı ile hastaneye yattım ve ilik nakli oldum nakilden yaklaşık 7 ay sonra kullandugumilaçlar ... devamı