Nedir

Nedir?

Özgüveniniz düşük olduğunda yaşam size ne sunarsa sunsun onları yerine getirebileceğinize dair inancınız sarsılmıştır. Kendine acıma ve değersizlik hissine kapılmış olabilirsiniz. Başka insanlar sizi eleştirmediklerinde bile eleştiriyorlar zannedebilirsiniz. Bu olumsuz tutum yüzünden hiçbir şeyi doğru düzgün yapamayacağınıza inanabilirsiniz.

Düşük özgüvenden mustarip bir insanın söyleyebileceklerinden birkaç örnek:

  • Eleştirilince allak bullak oluyorum.
  • Yeni şeyler denemeyi sevmiyorum.
  • Fikirlerimi dile getirmek istemiyorum, bilhassa başkalarıyla aynı fikirde değilsem.
  • “Bunu yapamam” diye düşünmeye meyilliyim.

Düşük özgüven başka düşüklüklere de yol açar: düşük enerji seviyesi, düşük tutkular ve bir şeyle uğraşmaya karşı ilgisizlik. Yaşama dair bu hevessizlikten dolayı, hissetme şekliniz hakkında bir şey denemek içinizden gelmez.

Kendine inancını kaybetmiş bir insana başarı pek uğramaz. Kaderi değiştirmek genelde insanın kendini değiştirmesiyle başlar. 

Sebepler

Sebepler

Özgüveniniz düşükse anne ve babalarınızı suçlamanız doğal olabilir. Çocukluğunuzda anne ve babalarınızın yanınızda olmadığını, sizi cesaretlendirmediğini, övmediklerini veya sürekli eleştirildiğinizi hatırlayabilirsiniz. Anne ve babalarınızın özgüveni yoksa veya kendilerine karşı fazla eleştirellerse size bu davranışı öğretmiş olabilirler.

Kendiniz anne ya da baba olursanız yaşamın stresi ve çocuk yetiştirme sorumluluğu arasındaki hassas dengeyi öğrenirsiniz. Çocuklar bazen büyük bir gizem gibidir ve anne babaların kendilerini kaybetmesi kolaydır. Yaşamın stres etkenleri, örneğin para meseleleri, ilişki sorunları, sağlık sorunları, hatta deneyimsiz bir ebeveyn olmak anne babaları epey olumsuz etkiler. Eğer annenin veya babanın kendi ihtiyaçları karşılanmıyorsa ya da yaşamda denge bulamamışsa birçok şekilde çocuklarının yanında olmayı başaramaz.

Ama ne kadar zayıf olursa olsun anne babalar sorunun tek nedeni değil. Eleştirel öğretmenler veya diğer çocukların arasına karışmamak gibi etmenler de etkili oluyor. Ek olarak, kendinize inancınızı yitirmeye bir başladınız mı, her başarısızlığı hiçbir şey başaramayacağınızın kanıtı olarak yorumlama veya kendinizi bir hüsran olarak etiketleme alışkanlığı geliştirebilirsiniz.

Özgüven eksikliği çeken bir çocuk büyüyünce özgüveni düşük bir yetişkin olur. Özgüvenden yoksun bir yetişkin eleştirel, sinirli veya olumsuz bir ebeveyne dönüşür ve döngü devam eder.

Bu hale gelmenizde anne babanızı suçlamak hiçbir yarar sağlamaz; fakat çocuklarınızı yetiştirmekte kendinizi kusurlu davranmakla suçlamak da öyle. Farkındalık, değişime doğru ilk adımdır.

Kendine inancını kaybetmek herkesin başına ara ara gelir. Çoğu insan sarsılan özgüvenden belli aralıklarla mustarip olur. İşte düşük performans göstermek veya diyetinizin bozulması gibi küçük aksaklıklar geçici olarak özgüven düşüklüğüne yol açabilir. Kendinden şüphe etmek, ani bir boşanma veya istediğiniz işe girememe gibi reddedilme yaşadığınızda ayyuka çıkabilir. Böyle bir durum, zamanla geçecek bir çöküş meydana getirebilir.

Ama çoğu zaman kendinize güvenmekte zorluk çekiyorsanız kendi başarınıza köstek oluyorsunuz demektir. Kendi olumsuzluğunuz tarafından yönetiliyorsunuz. Olumsuz hislerinizi kontrol altına almazsanız ciddi fizikse ve zihinsel sonuçlar doğurabilir.

Öneriler

Düşük özgüveni yükseltme

Düşük özgüvenden mustaripseniz durumu tersine çevirmeye başlamak için ne yapabilirsiniz? İlk adım, özgüven düşüklüğüyle doğmadığınızın, bunun öğrendiğiniz bir şey olduğunun farkına varmaktır. İyileşmenin hemen değil çabayla geleceğini fark etmeniz de önemli. Değişebileceğinize inanmanız da mühim.

İşte size özgüven düzeyinizi artırmanız için öneriler:

Kendinizden eminmiş gibi davranın. Kendinizden emin hissetmeye başlamanın en hızlı yöntemlerinden biri şık giyinip en iyi halinize bürünmektir. Elinizden gelen en iyi imgeyi yansıtarak genelde kendinize dair daha olumlu hisler beslemeye başlarsınız. Yeni bir saç kesimi veya giysi harikalar yaratabilir.

Başarılarınızı kutlayın. Çöküntüdeyseniz hiçbir şeyi doğru yapmadığınıza inanıyor olabilirsiniz. Başarılarınızı fark etme ve kutlamaya başlama zamanı. Bu, bir gün diyetinize ufak bir uyum kadar küçük ya da iki beden zayıflamak gibi büyük bir şey olabilir. Dikkat edin! Her gün bir şey yapıyorsunuz. Yaptığınızda kendinize itibar edin.

Pozitif insanları seçin. Kendinize inancınız sarsılmışsa en son ihtiyaç duyduğunuz şey, sizi eleştiren veya kendinizden bir şekilde şüphe etmenize neden olan insanlarla takılmak. Sizi cesaretlendiren ve destekleyen arkadaşlar asıl ihtiyacınız olan. Aynı şekilde, kendine arkadaş diyen ama sürekli cesaretiniz kırıp hiçbir hedefinizi gerçekleştiremediğinizi söyleyen insanlar da aslında arkadaşınız olmayabilir. Yaşamın amigolarını arayın ve onları kendi yaşamınıza dahil edin.

Kendinizin en iyi arkadaşı olun. Çoğu insan kendine söylediği sert, eleştirel şeyleri başkalarına söylemez. Bu insanlardan biriyseniz kendinizin en iyi arkadaşı olma vakti geldi. Kendinize değerli bir insan, sevdiğiniz ve saydığınız bir insan muamelesi yapın. Kendinize ne kadar muhteşem, güçlü ve yetkin olduğunuzu söyleyin. Başarılarınızı kucaklayın ve hatalarınızı affedin.

Pozitif düşünce alıştırmaları yapın. Buradaki anahtar sözcük “alıştırma”. Olumsuzluk alışkanlığı geliştirdiyseniz bunu tersine çevirmek için her gün denemeniz gerekecek. Ne zaman olumsuz düşünceler basarsa onları olumlu düşüncelerle değiştirin. Daha iyi bir düşünce düzenine doğru kendinizi sürekli teşvik etmek için onaylamalar kullanın.

Düşün özgüven, yukarıdakiler gibi küçük önerilere uyarak ve onları yaşamınızda uygulayarak yükseltilebilir. Zamanla, kendinize saygınız eskisinden de güçlü olarak geri gelecek. Ne kadar erken başlarsanız sonuçları da o kadar erken alırsınız. İçinizdeki güven sizin kontrolünüz altında.

Uzm. Dr. Levent TOKUÇOĞLU

Hocam merhaba ben üniversite ögrencisiyim 20 yasindayim bugune kadar özgüveni yüksek rahatça fikirlerini ifade eden biriyken yasadigim bir olaydan dol... devamı