- İçindekiler
- Variköz Venler
- Örümcek Venler
- Kimlerde Oluşur
- Sebepleri
- Gerekli Mi
- Acıtır Mı
- Tedavi
- Yan Etkileri
- Sonuçlar
- Hangi Tedavi
- Maliyeti
- Genel Bakış
Variköz Venler
Variköz Venler Nedir?
Ven, yani toplardamar oksijeni tükenmiş kanı vücuttan akciğere ve kalbe taşıyan damardır. Bu dolaşım sisteminin normal bir parçasıdır.
Kanı düzgün biçimde dolaştıramadıklarında oluşan kan birikintileri ile bu venlerde şişkinlik gelişebilir. Variköz venler denilen ve görünür olan, çıkıntı yapmış bu venler sıklıkla yorgunluk ve bacaklarda ağırlık ya da ağrı gibi belirtiler ile ilişkilidir. Şiddetli durumlarda variköz venler patlayabilir ya da cilt üzerinde açık yaralar (ülserler) oluşabilir. Variköz venler genellikle bacaklarda ve uyluklarda yaygındır.
Örümcek Venler
Örümcek Venler Nedir?
Küçük “örümcek venler” cilt yüzeyinden görünebilir. Bunlar kısa, ince çizgiler, “yıldız biçiminde” kümelenmeler ya da örümcek ağı benzeri labirentler olarak görünebilir. Örümcek venler sıklıkla uyluklarda, ayak bileklerinde ve ayaklarda oluşur. Yüzde de görülebilirler.
Kimlerde Oluşur
Variköz Venler Ve Örümcek Venler Kimlerde Oluşur?
Variköz ve örümcek venler her yaştan erkek ve kadında oluşabilir ancak sıklıkla doğurgan yaşlarda ya da daha ileri yaşlardaki kadınları etkiler. Aile öyküsü ve yaşlanma kişide variköz ve örümcek venler gelişme eğilimini artırır.
Sebepleri
Variköz Ve Örümcek Venlerin Sebebi Nedir?
Variköz ve örümcek venlerin nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı örneklerde, kalpten uzaktaki kanın geriye doğru akışını önleyen, toplardamarlarda kapakçıkların zayıf olması ya da hiç olmaması durumu yetersiz kan dolaşımına neden olabilir. Bazı durumlarda ise toplardamar duvarlarında zayıflama da kan birikimine neden olabilir. Daha az yaygın olsa da, variköz venler flebit (toplardamar iltihaplanması) gibi hastalıklardan ya da damarlardaki konjenital (doğuştan) ven anomalilerinden de kaynaklanabilir. Venöz hastalıklar genellikle ilerleyicidir ve tamamıyla engellenemez. Ancak, bazı durumlarda, destek çorapları giymek, normal kilonun korunması ve düzenli egzersiz faydalı olabilir.
Gerekli Mi
Tedavi Her Gurumda Gerekli Midir?
Hayır. Variköz ve örümcek damarlar öncelikle kozmetik bir sorundur. Genellikle tedavi, özellikle ülserlerin geliştiği şiddetli variköz ven vakalarında gerekli olur.
Her yıl binlerce kişi variköz ve örümcek venler için tedavi görmeyi düşünmektedir. Genellikle venöz hastalıkların tedavisi ile ilgili reklamlar “tek”, “kalıcı”, “ağrısız” ya da “kesinlikle güvenli” yöntemler kullanıldığını öne sürerek insanları çekmeye çalışır – bu da en iyi tedaviye karar vermeyi zorlaştırır. Eğer emin değilseniz bir doktora danışın.
Variköz ve örümcek venlerin tedavisi için hangi işlemler mevcuttur?
Variköz venler sıklıkla “kötü” toplardamarların yok edilmesi ile tedavi edilir. Bu kanı, kalan diğer sağlıklı toplardamarlardan akmaya zorlar. Sorunlu venlerin yok edilmesi için çeşitli yöntemler kullanılabilir, en yaygın olanlar ameliyat veya skleroterapidir. Daha az sıklıkla, özellikle yüzdeki küçük örümcek venler için lazer ya da elektrokoter tedaviler de kullanılır. “stripping” olarak da adlandırılan variköz ven tedavisi için ameliyat çoğunlukla lokal ya da “epidural” gibi kısmi anestezi altında gerçekleştirilir.
Burada, toplardamarın içinden geçirilen esnek bir cihaz sayesinde problemli toplardamarlar kazınır ve kasığın yakınında açılmış kesi aracılığıyla çıkarılır. Bu toplardamarların daha küçük kolları da bu alet ile kazınır ya da bir dizi küçük kesi aracılığıyla çıkarılabilir. Daha sonra daha derindeki toplardamarları bağlayan bu venler bağlanır. “Stripping” yöntemi 1950lerden bu yana kullanılmaktadır.
Örümcek venler bu ameliyat ile çıkarılamaz. Ancak bazen örümcek damarları besleyen büyük variköz venler çıkarıldığında bunlar da kaybolur. Kalan örümcek damarlar “skleroterapi” yöntemiyle de tedavi edilebilir. “Skleroterapi” doğrudan venin içine bir solüsyon enjekte edebilmek için ince iğneler kullanır. Solüsyon ven çeperini irrite ederek şişmesine ve pıhtılaşmasına neden olur. Daha sonra ven skar dokuya dönüşerek gözden kaybolur. Bazı doktorlar hem variköz hem de örümcek venleri skleroterapi ile tedavi etmektedir. Günümüzde çoğunlukla hipertonik salin ya da Sotradecol (sodyum tetradesil sülfat) solüsyonları kullanılır. Polidocanol (etoksisklerol) ise FDA tarafından test edilmektedir ancak henüz skleroterapi için kullanımı onaylanmamıştır.
Skleroterapi sırasında, solüsyon enjekte edildikten sonra toplardamarın çevresindeki doku genellikle birkaç gün için kompresyon bandajlar ile sarılarak ven duvarlarının birbirine yapışması sağlanır. Bacaklarındaki venler için tedavi görmüş olanların bir süre yürümemeleri gerekir çünkü yürüyüş kanın diğer venlere akmasını sağlayarak pıhtılaşmasını önler. Bu metot ve bu yöntemin çeşitli versiyonları 1920lerden bu yana kullanılmaktadır. Çoğu vakada birden fazla tedavi seansı gerekir.
Acıtır Mı
Bu İşlemler Acıtır Mı?
Tüm bu işlemler için, ağrı ya da kişinin hissedecekleri, kişinin genel ağrı toleransına, tedavinin kapsamına ve vücudun tedavi edilen kısımlarına ve komplikasyon gelişip gelişmediğine bağlı olarak, değişkenlik gösterir. Ameliyat anestezi altında gerçekleştiği için kişi işlem sırasında ağrı hissetmez. Anestezinin etkisi geçtikten sonra kesi yerinde ya da çevresinde biraz ağrı olabilir.
Skleroterapide ise, ağrının derecesi kullanılan iğnenin boyutuna ve enjekte edilen solüsyonun içeriğine bağlıdır. Çoğu kişi hipertonik salini daha ağrılı bulur ve enjekte edilirken birkaç dakika süreyle yanma ve kramp hissi yaşarlar. Bazı doktorlar salin solüsyonların içine ağrıyı azaltmak için hafif bir lokal anestetik karıştırırlar.
Tedavi
Variköz Ve Örümcek Damarları Hangi Doktorlar Tedavi Edebilir?
Cerrahi tedavi için genel cerrahlar ve vasküler cerrahlar tedavi verebilir. Skleroterapi genellikle bir dermatolog tarafından verilebilir. Bazı genel, vasküler ve plastik cerrahlar da skleroterapi tedavisi uygulayabilir. Tedavi metoduna karar vermeden önce birden çok doktora başvurabilirsiniz. Doktorlara, mutlaka, istediğiniz işlem konusundaki deneyimlerini de sorun.
Yan Etkileri
Bu Tedavilerin Yan Etkileri Nelerdir?
Her bir tedavinin güvenilirliği ve yan etkileri konusunda doktorlara dikkatlice sorular sorun. Doktorunuzun size verdiği işlemin risklerini açıklayan“bilgilendirilmiş onam" formlarını dikkatle inceleyin.
Venlerin cerrahi olarak çıkarılmasının, anestezi altında gerçekleştirilen herhangi bir ameliyatta olduğu gibi, bulantı, kusma ve yara enfeksiyonu gibi yan etkileri vardır. Ameliyat küçük kesilerin bulunduğu yerlerde skarlaşmaya ve zaman zaman kan pıhtıları oluşumuna da neden olabilir.
Skleroterapide oluşabilecek yan etkiler enjeksiyonda kullanılan maddeye bağlıdır. Alerjisi olan kişiler uyarılmalıdır. Örneğin, bazı ilaçlar zaman zaman ciddi olabilecek alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Hipertonik salin solüsyonu ise genellikle alerjik reaksiyona neden olmaz. Her iki madde (iğne uygun biçimde sokulmazsa) cildi de yakabilir ya da ciltte kalıcı iz ya da “leke” bırakabilir. (Bu kahverengimsi lekeler, toplardamara enjeksiyon yapıldıktan sonra kan hücrelerinin dokuya yayılmasından kaynaklanır ve zamanla bu lekeler kaybolabilir.)
Bazen skleroterapi kan pıhtıları oluşumuna yol açabilir. Lazer ve elektrokoter tedavileri derinin renginde değişime ya da skarlaşmaya neden olabilir.
Sonuçlar
Sonuçlar Ne Kadar Sürer?
Tedavi edilen venlerin tekrarlama oranını pek çok faktör etkiler. Bu etmenler arasında, altta yatan nedenin teşhisi, kullanılan metot, bu metodun belirli bir durumun tedavisi için uygunluğu ve hekimin becerisi yer alır. Bazen cerrah tarafından çıkarılanın yerine vücut yeni bir toplardamar oluşturur. Skleroterapi ile enjeksiyonun yapıldığı bütünüyle yok edilmemiş olan toplardamar yeniden açılabilir ya da aynı yerde yeni bir toplardamar belirebilir. Yapılan çalışmalar, ameliyata nazaran skleroterapinin ardından variköz venlerin nüksetme ihtimalinin daha yüksek olduğunu göstermiştir. Ancak hiçbir tedavi yönteminin tekrarlamayı önlediği bilimsel olarak ispatlanmamıştır. Her bir işlem için nüksetme oranları, zaman ile yükselir. Ayrıca, venöz hastalıklar genellikle ilerleyici olduğundan gelecekte yeni variköz veya örümcek venlerin oluşumunu önleyebilen hiç bir tedavi yoktur.
Hangi Tedavi
Hangi Tedavi Daha İyidir?
Venöz hastalığın tedavisi için seçtiğiniz yöntem, hekiminizin teşhisine, tedavi edilecek venlerin boyutuna, tedavi geçmişinize, yaşınıza, alerji geçmişinize ve ameliyat ile anesteziyi tolere edebilme gibi etmenlere dayanır. Yukarıda belirtildiği gibi küçük örümcek venler cerrahi olarak çıkarılamaz ve sadece skleroterapi ile tedavi edilebilir. Diğer yönden, pek çok çalışmaya göre, eğer skleroterapi ile tedavi edilirse büyük variköz venlerin tekrarlama olasılığı daha yüksektir.
“Büyük buluş", “kalıcı sonuçlar”, “tek tedavi”, “yeni-yöntem” ya da “kesinlikle güvenli” gibi söylemlere temkinli yaklaşın. Tekrarlama oranları ya da sağlık riskleri ile kozmetik yan etkilerin daha az olduğuna dair iddiaların her zaman belgelenmesini isteyin.
Maliyeti
İşlemin Maliyeti Nedir?
Skleroterapinin maliyeti, gerekli olan enjeksiyon miktarına, tedavi seansı sayısına ve işlemin gerçekleştirileceği şehre bağlı olarak birkaç yüz ile birkaç bin lira arasında değişebilir. Ameliyatın maliyeti ortalama olarak bir bacak için 900-3000 TL arasında olabilir, cerrahın ücreti olan bu rakama anestezi ya da hastane yatışı eklenebilir. Çoğu ven ameliyatı ayakta tedavi esasına göre yapılır. Maliyetler, çıkarılması gereken ven sayısına ve ameliyatın gerçekleştirildiği şehre göre değişebilir.
Sigortanızın bu işlemi karşılayıp karşılamadığını kontrol edin. Zorunlu olmayan kozmetik ameliyatlar genellikle kapsam dışıdır.
Genel Bakış
Örümcek Venler ve Variköz Venlere Genel Bir Bakış
Venler, yani toplardamarlar oksijeni tükenmiş kanı vücuttan akciğere ve kalbe taşıyan damarlardır.
Variköz venler bacaklarda ağrıya ve ülserleşmeye yol açabilir.
Variköz venler toplardamar kapakçıklarında veya duvarlarında güçsüzleşmeden ya da venlerde iltihaplanmadan (flebit) kaynaklanabilir.
Tedavi her zaman gerekli değildir.
Venöz hastalık için mevcut tedaviler ameliyat ve skleroterapidir.
19. Hafta
Prof. Dr. Kaan AYDOS
SKROTAL RENKLİ DOPPLER US İNCELEMESİ Sağ testis 28x17 mm. Sol testis 27x16 boyutundadır. Her iki testis lokalizasyon, boyut, kontur, parankim yapısı, ... devamı
Hamilelikte Mutlaka Yapılması Gereken Testler Hangileridir?
Kompartman Sendromu
Doğumdan Sonra Diyet Yapmak Doğru Mudur?
Bir Jinekoloğa En Son Ne Zaman Gittiniz ?
Normal Doğumda İyileşme Süreci Var Mıdır?