Kanser, doğrudan karaciğerde (temel karaciğer kanseri veya hepatoseüler kanser olarak) başlayabilir ya da karaciğere (metastatik karaciğer kanseri olarak) kolon gibi başka yerlerden sıçrayabilir. Karaciğerden başlayan kanser, -ki kısaca “karaciğer kanseri” olarak bilinir-, dünyadaki en yaygın beşinci kanser türüdür. Bu kanser türüne Amerikan yerlileri, Asyalılar, Pasifik Adaları yerlileri ve Hispanikler arasında Kafkas halkına oranla daha yaygın olarak rastlanır.

Karaciğer kanseri, kötü bir kanser türüdür. Genellikle karaciğerden daha öteye yayılmış iken tespit edilir. Hastaların sadece yüzde 5’i, hastalık belirtilere yol açmaya başladıktan itibaren tedavi edilerek,beş yıl hayatta kalabilmektedir. Karaciğer kanseri riski taşıyan insanlar için tek umut ise, düzenli olarak gözetim altında olmaktır. Böylece hastalığın erken teşhis edilmesi mümkün olabilir. Erken teşhis edilen kanser de ameliyatla (karaciğer reseksiyonu, yani karaciğerin kanserli kısmının ameliyatla alınmasıyla), münferit tümörlerin yok edilmesiyle veya karaciğer nakliyle tedavi edilebilir. Her ne kadar güncel gözetim teknikleri karaciğer kanserinin erken teşhisi için yeterli değilse de, daha yeni teknikler denenmekte ve daha iyi sonuçlar alınabilmektedir.  

Karaciğer kanseriyle bağlantılı en yaygın hastalıklar, kronik viral hepatit ve sirozdur. Ayrıca kronik viral hepatit alkolizmde de yaygın olarak görülür. Alkolizm ve kronik hepatit siroza yol açar ve bu da genellikle daha sonra ilerleyip kansere dönüşür. Aşırı alkol tüketiminin, viral hepatitin ve sirozun birbirleriyle olan karşılıklı ilişkileri ve kanseri destekliyor olmaları karmaşık bir durumdur. Bu karmaşıklığa rağmen, bunlardan her birinin kanserin ortaya çıkışına katkılarını anlamaya çalışmak önemlidir. Böylece kimlerin risk grubunda olduğunu tespit edip gözetim altında tutmak mümkün olacaktır. Teorik olarak, karaciğer kanserinin gelişmesini engellemek amacıyla geliştirilecek bir tedavinin hedef kitlesini bu kişiler oluşturacakır.

Birçok çalışma, alkolik ve kronik viral hepatit hastalarının ne sıklıkla siroz ve karaciğer kanseri olduğunu tahmin etmiştir. Bu çalışmaların çoğu, kendi bölümünde seçilmiş veya küçük gruplar kullanılmıştır. Ancak, bu bulguların özellikle Avrupa ve ABD’de, nüfusun geneline uygulanıp uygulanamayacağı hususunda fikir ayrılıkları bulunmaktadır.

2001 yılı Ekim ayında yayınlanan bilimsel bir çalışma, karaciğer kanserinin viral hepatit, alkolizm ve sirozla olan ilişkisine önemli bir bilgi ekledi. .  

İsveç’te yapılan çalışmada, alkolik hastalar arasındaki karaciğer kanseri riskinin, nüfusun geri kalanına kıyasla sadece iki kattan biraz daha fazla olduğu görüldü. Bu küçük fark bize, alkolizminin kendi başına karaciğer kanseriyle güçlü bir ilişki içinde olmadığını ifade ediyor. Diğer yandan, alkolik ama aynı zamanda alkolizm sonucu siroz olan kişilerin karaciğer kanseri olma riski, nüfusun geneline oranla 22 kat daha fazladır. Alkoliklerde siroz gelişiminin karaciğer riskini arttırdığı açıkça görülüyor. 

Kronik viral hepatit hastalarının karaciğer kanseri olma riski ise, nüfusun geneline kıyasla 34 kat daha fazladır. Hem kronik viral hepatit hem siroz hastalarının karaciğer kanserine yakalanma riskleri nüfusun genelinden çok daha büyüktür; 118 kat daha fazladır. (Siroz belki de kronik hepatit virüsünden kaynaklanıyor.) Kronik viral hepatit ve sirozun karaciğer kanseriyle güçlü bir ilişkisi olduğu açıkça görülüyor. Bu ilişki, alkolizm ve siroz bileşiminin karaciğer kanseri ile olan ilişkisinden çok daha güçlüdür. Karaciğer kanserinin viral hepatitle olan ilişkisi, alkolle olan ilişkisine nazaran daha güçlüdür. Yapılan çalışma, hepatit virüslerinin karaciğer kanseri oluşmasındaki rolünün alkole nazaran çok büyük bir oranda olduğu gerçeğini desteklemektedir.

Bu çalışmadan nasıl bir sonuç çıkarabiliriz?

  1. Karaciğer kanseri riski, kronik viral hepatit ve siroz hastalarında göze çarpıcı bir şekilde artmaktadır. Risk, alkolik olan siroz hastalarında da bulunur.
  2. Karaciğer kanserini önemli derecede engellemek istiyorsak, hastaları siroza yakalanmadan önce tespit etmeliyiz.
  3. Çıkaracağımız bir diğer sonuç, karaciğer kanseri için geliştirilmiş olan mevcut ve yeni tekniklerin, hem viral hepatit hem de siroz hastalarına ve muhtemel alkoliklere ve siroz hastalarına uygulanabilirliğidir.
  4. Karaciğer kanseri hastaları için yeni gözetim teknikleri geliştirilmesi gerekmektedir. Alkolizm ve viral hepatitteki karaciğer kanseri probleminin tatminkar bir çözümü ise yakın bir zamanda kolay bir şekilde mümkün olmayacak gibi görünüyor.

Uzm. Dr. Tarık TURFAN

Merhaba hocam 8 senedir kronik hepatit b hastasıyım engelli raporu alabilirmiyim? Alırsamda % kaç rapor oranı verirler?... devamı