Nedir

Kortikal görme bozukluğu (CVI), gözle ilgili bir sorundan ziyade beyinle ilgili bir sorundan kaynaklanan bir görme bozukluğu türüdür. Gözle ilgili bir sorundan kaynaklanan bozukluğa bazen “oküler görme bozukluğu” denir. Bazı insanlarda hem CVI hem de bir tür oküler görme bozukluğu vardır.

CVI bazen kortikal körlük olarak da bilinir, ancak CVI’sı olan birçok kişi tamamen kör değildir. Nörolojik görme bozukluğu (NVI) terimi hem CVI’yı hem de tam kortikal körlüğü kapsar. NVI’nin bir başka türü olan gecikmiş görme maturasyonu CVI’ya benzer; ancak bu durumda, çocuğun görme güçlükleri birkaç ay içinde düzelir. CVI’sı olan bir kişinin görüşü değişebilse de, nadir olarak tamamen normale döner.

3D GÖZ VİDEOSU: KORTİKAL KATARAKT

CVI’nın ana sebepleri şunlardır: Asfaksi, hipoksi (vücuttaki kan hücrelerinde yeterli oksijenin bulunmaması) ya da iskemi (beyne yeterli kan akışının olmaması) (tüm bunlar doğum sırasında meydana gelebilir); gelişimsel beyin bozuklukları; kafa yaralanması; hidrosefali (beyin-omurilik sıvısının beynin etrafında gerektiği gibi dolaşmaması ve kafada birikerek beyne basınç yapması); oksipital lobu etkileyen bir inme; ve menenjit ve ensefalit gibi merkezi sinir sistemi enfeksiyonları.

Belirtiler

CVI’nın belirtileri çoğunlukla aşağıdakilerden birkaçını içerir:

  •  CVI’sı olan kişide görüş değişkenlik gösterir. Görüş yeteneği her gün değiştiği gibi her dakika da dalgalanmalar gösterebilir (özellikle kişi yorgunsa). CVI’sı olan kişiler, kritik aktivitelerde bulunurken, görüş yeteneklerinin değişiklik göstermesine hazırlıklı olmalılardır. Bu yüzden, tam olarak kullanmasalar bile her zaman yanlarında beyaz bir baston taşımak ya da gerek duyulması ihtimaline karşı, yanlarında çok büyük harflerle yazılmış metin bulundurmak gibi önlemler almalıdırlar. (Örneğin, konuşma yaparken görme yeteneğinin kaybedilmesinin sonuçlarını göz önüne alın). Yorgunluğun kontrol altında tutulması bu dalgalanmaları azaltabilir, ama ortadan kaldırmaz.  
  • Bir göz, diğerinden çok daha kötü işleyebilir ve derinlik algısı çok sınırlı olabilir (ancak tamamen ortadan kalkmaz)
  • Görüş alanı çok sınırlı olabilir. En iyi görüş, merkezi görüş olabilir (“tünel görüşü” gibi), ama çoğunlukla bir başka noktadadır ve kişinin gerçekte neye baktığını anlamak zordur. Eğer kişide aynı zamanda nistagmus gibi sık görülen bir oküler görme bozukluğu varsa, bu durum, görüş alanının hangi kısımlarının daha iyi olduğunu da etkileyebilir. (Bazen nistagmusu en aza indiren belli bir bakış yönü vardır, buna “sıfır noktası”denir.)
  • Görüş alanı çok dar olsa da, çoğu zaman kişinin, hareketi tespit etmesi ve izlemesi mümkündür. Hareket, görme korteksinin “V5” alanı tarafından idare edilir; bu kısım hasar görmemiş olabilir. Bazen hareket eden bir nesne, sabit bir nesneden daha iyi görülebilir; bazı zamanlar ise kişi, hareketi hissedebilir, ama neyin hareket ettiğini tanımlayamaz. (Eğer hareket uzun sürerse bu durum rahatsız edici olabilir ve kişi, bu rahatsızlıktan kurtulmak için direkt harekete bakmak zorunda kalabilir.) Bazen, CVI’sı olan bir kişinin, sabitken fark etmediği nesneleri, bakışlarını etrafta gezdirirken görmesi mümkündür. Ancak çok hızlı bir hareketi izlemek zor olabilir; bazı kişiler hızlı hareket eden nesnelerin “ortadan kaybolduğunu” görürler. CVI’lı bir kişinin, hareketi taklit edebilen, yansıtıcı özellikleri olan materyalleri görmesi daha kolay olabilir. Ancak çok fazla yansıma kafa karıştırıcı olabilir.
  • Bazı nesneleri görmek diğerlerini görmekten daha kolay olabilir. Örneğin, kişi, yüzleri ya da yüz ifadelerini fark etmekte güçlük çekebilir, ama yazılı materyaller ile daha az sorun yaşar. Bunun sebebi, muhtemelen, beynin farklı şeyleri farklı şekilde işlemesidir.
  • Renk ve kontrast (zıtlık) önemlidir. Beynin renk işleme birimleri öyle bir şekilde dağılmıştır ki, bunun hasar görmesi daha zordur. Bu yüzden CVI’sı olan kişilerde, genellikle, rengin tam olarak algılanması zarar görmemiştir. Başka şekilde tanımlamanın zor olabileceği nesneleri renklerle kodlayarak bu durumdan istifade edilebilir. Bazen sarı ve kırmızı nesneleri görmek daha kolaydır (bu durum, nesne ile arka fon arasında yetersiz kontrasta sebep olmadığı sürece).
  •  CVI’sı olan kişiler, basitleştirilmiş bir görüntüyü tercih ederler. Örneğin, kişi, bir metinle uğraşırken bir seferde bunun sadece küçük bir kısmını görmeyi tercih edebilir. CVI’lı kişiler çoğunlukla metni gözlerine yakın bir şekilde tutarlar (hem yazının daha büyük görünmesini sağlamak hem de bakmaları gereken kısmı en aza indirmek için). Bu ayrıca harfler gibi önemli şeylerin, tamamen skotomların (fonksiyonel görüş alanının bölümlerindeki küçük kusurlar) arkasında kalmamasını sağlar ve metnin içinde kaybolma ihtimalini azaltır. Ancak, görüşün basitleştirilmesi, hareketin büyük bir belgede çok hızlı dolaşmasını gerektirecek bir şekilde yapılmamalıdır, çünkü çok fazla hareket başka sorunlara sebep olabilir.
  • CVI’lı kişiler, çeşitli nesnelere bakarken, bir seferde sadece bir ya da iki tanesine bakarsa bunları daha kolay görebilirler. CVI’sı olan kişiler ayrıca tanıdık nesneleri, yeni nesnelere göre daha kolay görür. Nesneleri, arkada sade bir fon olacak şekilde yerleştirmek de CVI’lı kişilerin bunları daha kolay görmesini sağlar.
  • Aynı nedenden (basitleştirilmiş görüş) dolayı, kişi, kalabalık odalardan ve görme fonksiyounun bir sürü görsel “yığın”ı anlamlandırmaya bağlı olduğu diğer durumlardan hoşlanmayabilir.
  • Görsel işleme çok fazla çaba gerektirebilir. Çoğunlukla kişi, zihinsel çabasını, görsel verileri anlamlandırma ve başka işleri yapma arasında nasıl bölüştüreceği hakkında bilinçli bir karar vermek zorundadır. Bazı kimseler için, göz temasını sürdürmek zordur; bu durum Batı kültüründe sorunlara sebep olabilir (örneğin, CVI’lı bir bebeğe sahip olan bazı ebeveynler için bağ kurma zor olabilir ve daha büyük bir çocukta göz temasının olmaması, başkalarının ona kuşkuyla bakmasına sebep olabilir.)
  • Ayrıca CVI’lı bazı kişiler için, aynı anda bir nesneye bakmak ve ona erişmek zor olabilir. Bakmak ve erişmek bazen iki ayrı eylem olarak gerçekleştirilir: nesneye bakmak, sonra başka bir yere bakarak nesneye erişmek.
  • CVI’lı kişiler bazen bir tür “blindsight”tan (görüş alanlarının belli bir kısmını göremeyen kişilerin görsel uyaranlara karşı tepki gösterdiği bir durum) fayda görebilirler. Bu durum, kişinin, bilinçli olarak açıklayamadığı bir şekilde çevresindekileri farkında olması şeklinde kendini gösterebilir (örneğin, kişi, bir engelden kaçınmak için ne yapması gerektiğini doğru olarak tahmin eder, ama aslında o engeli görmez). Ancak, bu durumun her zaman işe yarayacağına güvenilemez. Tersine, CVI’lı bazı kişiler uzamsal zorluklar yaşar ve çevrede dolaşmakta güçlük yaşayabilir.
  • CVI’lı kişilerin yaklaşık üçte birinde fotofobi vardır. Işık seviyesinde büyük değişimlere adapte olmaları normalden daha uzun sürebilir ve flaşlı fotoğraf çekimleri eziyetli olabilir. Diğer taraftan, CVI, bazı vakalarda dürtüsel olarak ışık kaynaklarına (mum alevi ve floresan ışıklar gibi) bakma arzusuna yol açabilir. İyi aydınlatmanın kullanılması (özellikle çok yakın mesafeye konulabilecek düşük ısılı lambalar) çoğunlukla faydalıdır.
  • CVI’sı olan ya da olmayan insanlar genellikle nesneleri gerçekte oldukları gibi gördüklerini sansalar da, aslında beyin belli bir derecede tahmin yürütüyor ve “boşlukları dolduruyor” olabilir. İnsanların, bazen, gördükleri nesnelere yakından baktıklarında göründükleri gibi olmadıklarını düşünmelerinin sebebi budur. CVI’sı olan kişide bu durum daha sık görülebilir. Bu yüzden CVI’lı bir kimse optik bir illüzyona ya da soyut bir resme baktığında, CVI’sı olmayan bir kişinin algıladığından çok daha farklı bir şey algılayabilir.

CVI’nın varlığı, ille de kişinin beyninin herhangi bir şekilde hasar görmüş olduğu anlamına gelmez, ama bu duruma bazen başka nörolojik sorunlar eşlik edebilir (en sık görüleni epilepsidir).

Teşhis

CVI’yı teşhis etmek zordur. Teşhis genellikle görsel performans kötü olduğunda yapılır, ama bunu bir göz muayenesiyle anlamak mümkün değildir. CVI, uzmanlar arasında yaygın olarak bilinmeden önce, bazı uzmanlar, hastanın, sorunlarını uydurduğu ya da bazı nedenlerden dolayı kendi kendini kandırmış olduğu sonucuna varıyordu.

Ancak, bugün, fMRI taraması gibi hastanın sözlerine ve eylemlerine bağlı olmayan test yöntemleri ya da hem retinada hem de beyindeki uyaranlara karşı tepkileri belirleyen elektrotlar kullanılmaktadır. Bunlar, sorunun görsel kortekste ve/veya arkadaki görme yolunda bir işlev bozukluğu nedeniyle olduğunu doğrulamak için kullanılabilir.

Op. Dr. Sinan GÖKER

Hacam merhaba benim gözlerinde uzağı görme bozukluğu war gözdeki sinir damarları çok zayifmis bana tedavisi yok dediler ne yapabilirim çok teşekkür ed... devamı