Erkek doğurganlığı

Erkek doğurganlığı azalıyor mu?

Birçok makale, sperm sayımlarının düştüğünü ve erkek doğurganlığının inişte olduğunu ileri sürmüştür. En yaygın bildirilenlerden biri, 1992 tarihli Carlson ve katılımcılarının bildirisidir. Bu bildiri 1938 yılından beri 61 araştırmayı inceledi ve ortalama sperm sayımının %42 oranında düştüğü sonucuna vardı. Ne var ki, analizleri birçok yönden hatalıydı ve sonuçları güvenilir sayılamazdı.

O zamandan beri, geçmişe yönelik birçok meni kalitesi çalışması çelişkili sonuçlarla yayımlandı. Bazıları sperm sayımının azaldığını, bazılarıysa değişiklik olmadığını ileri sürdü. Sperm sayımı düşüyorsa da doğurganlık üzerindeki etkisi açık değil. Şu anda öyle ya da böyle açık kanıt yok.

Çevresel şartlar

Günümüzde çevresel şartlar erkek doğurganlığını etkiliyor olabilir mi?

Birçok çevresel etmen günümüzde erkek doğurganlığını 50 yıl öncekinden daha fazla etkileyebilir. Bu etmenler şunlardır:

  • Endokrin kırıcılar
  • Zehirli kirleticiler
  • Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar
  • Çinko eksikliği
  • Alkol bağımlılığı
  • Sigara içme
  • Anabolik steroid kullanımı
  • İyonlaştırıcı radyasyon

Endokrin kırıcılar, endokrin (hormon) sistemini kötü etkileyip sağlık sorunları yaratabilmesine istinaden çevrede mevcut kimyasallardır. Birçok endüstriyel kirletici, sigara içmek ve alkol kullanımı gibi, doğurganlığı etkileyebilir. Bu toksinlerden bazıları üreme sorunları, nörolojik hastalıklar, bağışıklık sistemi bozuklukları ve kansere yol açabilir.

Doğurganlık sorunlarına yol açabilecek kirleticiler

Potansiyel toksin

Kaynak

Talat

Plastik endüstrisi

Alkilfenoller

Endüstriyel ve evde kullanılan deterjanlar

Bisfenol A

Besinlerin kaplandığı laklar, diş tedavileri

Organik klorlu böcek ilaçları (Lindan, DDT, vb)

Tahıl, yumuşak meyve ve lahanada kullanılan lindan

Diyoksin

Kağıt üretimi, dönüştürücü kullanım

Vinklozolin

Besinlerde kullanılan mantar ilacı

Fitoöstrojenler

Soya ürünleri

Doğurganlığı korumak

Doğurganlığımı nasıl koruyabilirim?

  • Sağlıklı bir yaşam tarzı, sağlıklı bir beslenme ve düzenli egzersiz benimseyin.
  • Sigara içmeyin veya keyif veren maddeler kullanmayın.
  • Alkol içmeyin veya alkol tüketimini tavsiye edilen sınırlarda tutun.
  • Güvenlik işlemlerine uyarak ve temin edildiğinde koruyucu kıyafetler giyerek endüstriyel ve mesleki tehlikelerden kaçının. İşvereninizin, mesleki sağlık riskleri hakkında bilgi vermeye ve çalışanlarına güvenli, sağlıklı bir çalışma ortamı sağlamaya dair yasal bir sorumluluğu vardır.
  • Güvenli cinsel uygulamalar benimseyerek, mesela prezervatif kullanarak ve partner sayınızı azaltarak cinsel yolla bulaşan hastalıklara maruz kalmaktan kaçının.

Varolan kanıtlar, baksır iç çamaşırlar giymenin veya testisleri soğuk suya batırmanın meni kalitesini artıracağını ileri sürmez.

Hollanda’dan ilginç bir araştırma gösterdi ki sıkı deri pantolon ve sıkı naylon iç çamaşırlar bir arada sperm hareketliliğini  etkiledi ama hiçbirinin tek başına etkisi olmadı.

Bazı kanıtlar, stresin meni kalitesini, muhtemelen vücutta stresten kaynaklanan hormonal değişikliklere bağlı olarak azalttığını ileri sürdü.

Modern yaşamda stres sebepleri kalabalıktı ve doğurganlık veya gebe kalamama endişeleri önemli stres sebepleridir. Doğurganlık sorununuz olduğunu düşünüyorsanız aile doktorunuzdan tavsiye almanız mantıklı.

Sağlıklı, genç bir çiftin çocuk sahibi olma ihtimali ayda yaklaşık %20’dir, o yüzden gebe kalmadan önce üç ila altı aylık bir gecikme olağandışı değildir. Gebe kalınmayan 6 aylık düzenli korunmasız ilişkiden sonra bir ilk değerlendirme istemek mantıklıdır.

İLGİLİ MAKALE

Doğurganlık

Uzm. Psk. Yusuf BAYALAN

Merhaba.fazla detaya inmeyecegim 7 yillik erkek arkadasimin annesi beni istemiyor erkek arkadasim da annesi istemiyor diye benimle evlenmiyor ama benj... devamı