Gen Araştırmaları Enstitüsünün (TGen) yaptığı araştırmalar endometriyum kanseri tedavisinde uygulanan yeni bir yaklaşımın tümörlerin büyümesini durdurmanın yanında kanserli hücreleri de öldürdüğünü gösteriyor.

Geçerliliği henüz tam olarak kanıtlanmamış bu olası mucizevi araştırmada TGen araştırmacıları ST. Louis’deki Washington Tıp Okulunun uzmanlarıyla birlikte tümör önleyici bir ilacın endometriyum kanseri olan vakaların hatırı sayılır bir bölümünde tümörün büyümesinden sorumlu reseptörleri ‘kapattığını’ keşfettiler.

Ayrıca bu önleyici ilacın yaygın görülen ve daha öncesinde ilaç tedavisine dirençli olan bozuk gen PTEN içeren kanser tümörlerinde bile işe yaradığını gördüler.

TGen Araştırmasına dayalı klinik çalışmalar gelecek sene başında başlayacak.

TGen Kanseri araştırmasına katılan uzmanlar en son genom-tarama tekniğini kullanarak 116 adet endometre benzeri endometriyal tümör örneği inceleyen bir grupla çalıştılar.

Araştırmacılar 2007 Mayısında fibroblast büyüme faktörü reseptör 2 (FGFR2) geninde daha önce hiç fark edilmemiş değişimler keşfettiler.  Değişime uğramış FGFR2 endometre benzeri endometriyal kanseri olan kadınların yüzde 15’e yakın bir bölümünün kanser hücrelerinde görülmektedir. Bu tür tümörler tüm endometriyal kanserlerin yüzde 80’inde görülür.

Ticari olarak sunulacak ve tümörü önleyici bir ilaç olan PD173074’ü ortaya çıkartarak TGen uzmanları tümörlerin büyümesini durdurabildiklerini, hatta mutasyona uğramış FGFR2 genleri içeren tümörlerdeki kanser hücrelerini bile öldürebildiklerini kanıtladılar. Değişime uğrayan gen tedavi edilmediğinde reseptörlerin ‘açık’ kalmasını sağlıyor ve endometriyal hücreleri kontrol dışı büyümeye teşvik ediyor.

‘Bu buluşlar endometriyal kanser tedavisinde yeni gelişimleri hızlandırabilir çünkü FGFR2’yi önleyen ilaçlar halihazırda zaten klinik deneylerde kullanılıyor,’ diyor araştırmacılar.

Endometriyal kanserin tedavisinde normalde uterus ameliyatla alınıyor ve peşinden kemoterapi ve radyoterapi yapılıyor. Bu tedaviden pek çok kadın başarılı sonuçlar alsa da endometriyal kanser vakalarının yüzde 15’inde şu anda kullanılan ilaç tedavilerine cevap vermeyen veya yeniden tekrarlayan tümörler mevcut. Endometriyal tümörlerde birkaç gende birden değişim olabildiği zaten saptanmış bir durum ancak şimdiye dek bu tümörlere ilaç tedavisi yapılmıyordu.

‘Hedeflediğimiz bu yeni yaklaşım tümörlerinde FGFR2 geni mutasyonu olan uterin kanseri kadınlar için yepyeni ve büyük bir umut,’ diyor TGen doktorları ‘ve tedavi genetik bilimiyle üretilen ilaçların kansere bakış açımızı ve tedavi biçimimizi nasıl değiştirdiğine dair güzel bir örnek oluşturuyor.’

‘Uterin kanserlerinde yaygın olduğu üzere başka genetik anormallikler gösterseler bile FGFR2 önleyicisiyle tedavi edildiğinde endometriyal kanser hücrelerinin öldüğünü keşfetmek FGFR2 önleyici ilacın muazzam bir potansiyeli olduğunu gösteriyor,’ diyor araştırmacılar.

Uzmanların, araştırmanın klinik deneyleri yapacak Ulusal Kanser Enstitüsüyle çoktan irtibata geçmiş olmalarının yeni tedavilerin gelişimini hızlandırması bekleniyor.

Uzmanlar endometriyal kanseri olan vakalarda klinik deneyler yapmaya bir sene içinde başlamayı planlıyorlar. Bu deneyler Washington Universitesi Tıp Okulu Jinekoloji ve Kadın Hastalıkları Uzmanlarıyla birlikte yapılacak.

İlaç tedavisi kanser hücrelerinin kontrolden çıkarak büyümelerine sebep olan anormallikleri belirlemeye dayalı bir tedavi ve bu, kanser tedavilerinde yeni bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Tedavide tümörler bu genetik anormallikleri durdurmaya yarayan bir ilaçla tedavi edilecekler.

Bu hedef odaklı tedavi meme kanseri, akciğer kanseri ve kronik miyelojen lösemi gibi çoklu kanser tedavilerinde olduğu gibi onkologların her hastanın tümörünün genetik imzasına uygun bir tedavi uygulayabilmelerini sağlar.

Uzm. Dr. Aydan TANDOĞAN SARP

iyi günler ben 5 yildir parkinson tadavisi görüyorum ayaklarim da güçsüzlük var yürürken aniden beni durduruyor tutunmam gerekiyor yalniz evden disari... devamı