Nedir

Düşük Karbonhidrat Diyeti Kitabı

Düşük karbonhidrat diyetlerinin aşırı derecede yaygınlaşmasının ardından, bu tip diyetlere ait yemek kitaplarının birbiri ardına yayınlanması gayet doğal bir sonuçtu. Tanınmış bir yemek düşkünü ve ödüllü yemek kitabı yazarı olan Fran McCullough tarafından, önce ‘ Düşük –Karbonhidrat Yemek Kitabı’ ve bu kitapla elde edilen başarının ardından ‘Yaşayan Düşük Karbonhidrat’ adlı kitap yayımlandı. Tüm bu gelişmelerin başlangıcı ise şu şekilde gerçekleşti; önce kilosunu düşük tutmaya çalışan McCullough, bir düşük karbonhidrat diyeti uyguladı ve başarıya ulaştı. Ardından 1997 yılında kilo almadan yemek zevki arayışı içerisinde olan kişilere hitaben hazırlanan‘Düşük-Karbonhidrat Yemek Kitabı” adlı kitapta, diyetinin başarıya ulaşmasını sağlayan 250’den fazla yemek tarifi koleksiyonunu bir araya getirdi. Kitap hızlı bir başarı elde etti ve en çok satanlar listesine girdi. 2000 yılında yazarın daha fazla açıklama ve 175 yemek tarifi eklenen “Sürdürülebilir Düşük-Karbonhidrat”  isimli kitabı yayımlandı.

McCullough’nun en son kitabı, en sıkı düşük karbonhidrat diyeti planları ile kendisinin desteklediği daha yumuşak olan diyetler arasındaki farklılıkları açıklamaktadır. Bu kitapta ayrıca, bir zevk yiyicisinin yumuşak diyetler grubuna nasıl adapte olabileceği konusu ana hatlarıyla anlatılmaktadır. “Sürdürülebilir Düşük-Karbonhidrat “ bir diyet kitabı olmaktan öte, evde kızartılmış etlerden, Fas usulü tavuğa ve yazarın koyu çikolatalı pasta adını verdiği tatlılara kadar her türlü yemek tarifini içeren, bir yaşam tarzı ve kendi kendine yardım rehberi.

McCullough, beslenme kuruluşları tarafından düşük-karbonhidrat diyetine gelen çok sayıda itirazı reddetmekte fakat aynı zamanda bu tür yeme alışkanlığının bazı insanlar için ideal beslenme biçimi olmayabileceğini belirtiyor. Yazar, düşük tiroit fonksiyonu bulunan kişilerin, şeker hastalarının, hamile ve çocuk emziren kadınların bu diyetle belirli ihtiyaçlarını karşılayamayabilecekleri konusunda uyarılarda bulunuyor. “Sürdürülebilir Düşük Karbonhidrat” adlı kitap, yolda, restoranlarda ve misafirlikte tüketebilecek kolay taşınabilir gıdalarla ilgili motive edici uyarılarla dolu olduğu kadar, bir diyetisyenin en fazla nefret ettiği durum olan tatlı krizlerini de ele almaktadır.

Kitapta, yağ kaybetmek için değil kendiniz için egzersiz yapmaya teşvik edici birçok sebep açıklanmaktadır.

Nasıl İşe Yarıyor

Düşük Karbonhidrat Diyeti Nasıl İşler?

Ne “Sürdürülebilir Düşük-Karbonhidrat” ne de “Düşük- Karbonhidrat Yemek Kitabı” diğer diyet kitapları gibi olmadığından, yazar size pek çok seçenek sunmaktadır. Yemek tarifleri aperatiflerden yemek sonrası tatlılara kadar her şeyi içermektedir. Bununla birlikte, kitap düşük karbonhidratlı beslenme konusunda şu şekilde temel bir plan sunar:

  • Her yemekte protein alın. Çok iri veya çok zayıf olmadığınız sürece, her yemekte ulaşmak istediğiniz ideal ağırlığın her bir kilosu için ortalama bir buçuk gram protein alın. Bu oran genellikle 60 ila 85 gram arasında protein anlamına gelir.
  • Kilo vermek için, tükettiğiniz karbonhidrat miktarını günde sıfır ila otuz gram arasında düşük bir seviyede tutun.
  • Mümkünse organik ve ideal olarak çiğ, tahıllı gıdaları tüketin. Ne kadar lifli gıda tüketirseniz o kadar iyidir.
  • Hemen hemen beyaz olan her gıdadan uzak durun. Patates, pirinç, ekmek, un, şeker, patlamış mısır uzak durulması gereken gıdaların başlıcalarıdır. Elbette bu liste, karnabahar, şalgam veya iri beyaz turpları içermez.
  • Her sabah kavun, şeftali, kivi gibi bilhassa küçük, taneli, sulu, düşük karbonhidratlı meyveler yiyin. Unutmayın bol karbonhidrat içeren yarım bir muz aslında sizin için tamdır.
  • Her ne kadar size krema ve tereyağı tüketimi konusunda müsaade ediliyorsa da, onları zevk için saklayın ve eğer kilo vermeye çalışıyorsanız bu tip gıdaların tüketimini azaltın. Sızma zeytin ve fındık yağlarını tercih edin. İşlenmiş yağların ve margarinlerin tüketiminden kaçının.
  • Akşam yemeğini erken yiyin ve öğününüzü mümkün olduğunca küçük tutun.

Yemek tariflerinin içeriklerine göz attığımızda,  makul ölçülerde daha yüksek karbonhidrat içeren tatlı tarifleri dışında kalan tüm tarifler düşük karbonhidrat içermektedir. McCullough, verdiği karbonhidrat değerlerinin standart yemek kitaplarında verilenlerle aynı olmayacağını, çünkü tariflerde yer alan lif değeri toplamının verilen karbonhidrat değerlerinden çıkarılması gerektiğini belirtiyor. Bu durum lif değerlerinin metabolik olarak aktif olmadığı, kan şekeri seviyesini arttırmadığı, dolayısı ile eğer tüketim lif şeklindeyse sağlıklı biçimde daha fazla karbonhidrat almanızın mümkün olduğu anlamına gelmektedir.

Aperatifler, kavrulmuş bademleri, ızgara parmesan peynirini ve doldurulmuş mantarları içermektedir. Ana yemekler dana filetosu ve birkaç farklı şekilde pişirilmiş somon balığı, ıspanak ve benzeri sebzeleri içermektedir. Tatlıları badem turtasından kabak tatlısına kadar uzanır.

Uzmanlar Ne Diyor

Uzmanlar Neler Söylüyorlar?

Çeşitli klinik çalışmalar, düşük karbonhidrat diyetinin başlangıçta geleneksel düşük yağ diyetlerinden, daha fazla kilo kaybına sebep olabildiğini göstermekle birlikte, bir seneden sonra her iki tip diyetle sağlanan kilo kaybı oranlarının benzer olduğu sonucunu işaret etmektedir. Düşük karbonhidrat diyeti veya herhangi tipte başka bir diyetten kaynaklanan kilo kaybı, daha düşük miktarlarda kalori alınmasının bir sonucudur. Sağlıklı kilo kaybının başarıyla sağlanması, kalori miktarı alımını azaltmaya, yapılan egzersizleri artırmaya ve gerekli tüm besinlerin tam olarak tüketilmesini sağlamaya bağlıdır.

Beslenme uzmanlarının kaygısı insanların kilo verememesi değil. İnsanlar diyetlerle kilo veriyor hatta bu bazılarına gerçekten büyük bir başarı hissi veriyor. Asıl kaygı verici olan bu diyetlerin uzun vadeli etkisine işaret eden hiçbir veri bulunmayışı ki bugün için bu tip araştırmalar eksik.

O halde bu diyetler tehlikeli midir?  Bugün devam etmekte olan tartışma tam olarak bu. Tükettiğiniz bütün o proteinler böbreklerinizi gerçekten çok fazla çalıştırır. Bir düşünce ekolü, bu diyetlerin içerdiği yüksek protein miktarının böbreklerde hasara sebep olduğu yönünde. Fakat son zamanlarda elde edilen veriler böbreklerde oluşabileceği düşünülen hasarın yüksek boyutlarda olmadığını ve bu diyetlerin kısa vadede herhangi bir tehlikeli duruma yol açmayacağını işaret etmektedir.

Akıllara takılan bir diğer nokta, yüksek yağ içeren diyetlerin kalp hastalığı ve bazı kanser tiplerinin oluşumunda etkili olduğu bilindiğinden, bu tip diyetlerin çoğunun sağlığa zararlı olup olmadığı sorusu. Beslenme uzmanları bu soruyu şöyle yanıtlıyor: Kanser ve diğer kronik rahatsızlıkların oluşma riskinin düşük seviyelere çekilebilmesi için yürütülen çalışmalarda elde edilen bilimsel kanıtlar, düşük- karbonhidrat, yüksek-protein diyetlerini desteklemiyor.

1997 yılında dünyanın her tarafından gelen 4500 civarında diyet ve kanser araştırmasının sonucu incelenerek hazırlanan bir AICR raporu, sebze temelli (yüksek karbonhidrat içeren) diyetlerin kanser ve pek çok kronik hastalığa karşı koruyucu olduğunu savunmaktadır. Sebzeler, meyveler ve tahıllar protein bakımından zayıf, karbonhidrat bakımından zengin besinler olmalarının yanı sıra vitamin, mineral, fitokimyasallar ve besin lifleri bakımından da zengin gıdalardır. Bütün bu içeriğin koruyucu olduğu bilinmektedir. Bütün bu yağ diyetlerinin tam zıttı olacak şekilde, daha fazla sebze temelli besin ve daha az hayvansal besin tüketmemiz gerekir.

Dikkat Edilecekler

Tartışma Konusu

Düşük karbonhidrat, yüksek protein diyetleri hakkındaki bir diğer olumsuz kanı da, yemek seçeneklerinin eksikliği ve sonuçta bazı insanların uzun vadede sınırlı seçimlere bağlı kalmasının zorluğu olmuştur. Fakat McCullough’un her iki kitabı da dışarıda tüketilmesi mümkün, daha tatmin edici, daha geniş çeşitlilik içeren yemek tarifleri ve seçenekler vermek konusunda yardımcı olmaktadır. Uzmanlar uzun süreli çalışmalar tamamlanana dek, bu tip düşük karbonhidrat diyetlerinin uygulanmamasını tavsiye etmektedirler.

İLGİLİ MAKALE

Yüksek Protein Diyeti

Doç. Dr. Semih ÖZKAN

Hocam merhaba .3 ay önce Tüp bebek yaptırdık eşim hamile kaldı ama 6 haftalıkken düşük yaptı bizde genenetik test yaptırdık( Sorun bende) sonucum şu :... devamı