Nedir

Nedir?

Sık sık duyarsınız: Türkiye bir deprem ülkesi. Her ne kadar söylenildiği gibi “depremle yaşamaya alışmamız” gerekse de, özellikle depreme hazır olmayan, yani binaları depreme uygun olmayan, altyapısı yetersiz vb bölgelerde depremin can ve mal kaybına, ağır yaralılara neden olması kaçınılmaz.

Kaçınılmaz olan başka bir şeyse deprem sonrası (depremden maddi ve manevi zarar görmeseler bile) ortaya çıkan veya çıkabilecek psikolojik sorunlardır. Bunlar kaygı, korku, yas, hatta saldırganlık içeren psikolojik sorunlar olabilir. Deprem sonrası yaşanan bu psikolojik sorunlar, travma sonrası stres bozukluğuna dahil edilebilir. Bazı araştırmalar hamile kadınların çocuklarının ileride şizofren olma ihtimali üzerinde de durmaktadır.

Aşamalar

Aşamalar

Deprem sonrası psikolojik travma üç aşamayı içerir:

  1. Şok Aşaması: Şok dönemi iki ayrı kutupta yaşanabilir. Bazı insanlar donakalıp birkaç gün boyunca yemekten ve içmekten kesilebilir, dış etmenlere tepki vermeyebilir. Bazı insanlarsa şok aşamasında panik yaşar ve mantık dışı davranışlarda bulunur. Bu kişiler kendilerini yüksek binalardan atabilir.
  2. Pasifleşme Aşaması: Kazazede şoku atlatmıştır. Rehberlik ve danışma alacak durumdadır. Ama günlük hayatını idame ettiremeyecek kadar pasifleşmiştir.
  3. Toparlanma Aşaması: Bu aşamada kaygı düzeyi yüksektir. Uyku düzeni ve rüya kalitesi bozuktur. Sürekli deprem hakkında konuşulur, başka olaylar pek dikkat çekmez. Bazı kişilerde umutsuzluktan kaynaklanan saldırganlık oluşabilir, hatta suç işlenebilir.

Belirtiler

Belirtiler

Genel belirtiler şunlardır:

  • Hassas, kaygılı ve gergin hissetmek
  • Uyku bozukluğu ve kabuslar
  • Kolayca ürkmek
  • Asabiyet ve üzüntü dahil duygu dalgalanmaları
  • Küt küt atan kalp, hızlı nefes alıp verme ve titreme gibi kaygı belirtileri
  • Günler sonra bile olay hakkındaki düşüncelerin ve anıların hatıra gelivermesi

Patolojik yas belirtileri:

  • Uykusuzluk
  • Hayattan zevk almama
  • Neşesizlik
  • Ölenlerin hatıralarını sayıklayıp durma
  • Kendini suçlama

Gizli depresyon belirtileri:

  • Baş, mide, göğüs ağrıları
  • Çarpıntılar
  • Nefes darlığı
  • Kolit
  • Astım
  • Baş dönmesi

Çocuklarda

Çocuklarda Deprem Psikolojisi

Depremden herkes kötü etkilenebilir ama çocuklarda çok daha kalıcı izler kalacaktır. Deprem sonrasında çocuklarda, yetişkinlere benzer şu belirtiler görülebilir:

  • Yalnız kalmak istememe
  • Gece korkuları
  • Tekrar deprem olacak endişesi
  • Sinirlilik
  • Tepkisellik
  • Uykuya dalamama
  • Sık uyanma
  • Kabus görme
  • İştah kaybı
  • Dikkat dağınıklığı
  • İçe kapanma
  • Bazı çocuklarda suçluluk duygusu

Yaşlarına özgü şu belirtiler de görülebilir:

  • Ebeveyne daha sık karşı gelme
  • Huysuzlanma ve mızmızlanma
  • Kekeleme
  • Alt ıslatma
  • Anne babayla yatmak isteme
  • Parmak emmeye ya da tırnak yemeye başlama
  • Okul başarısında düşüş
  • Arkadaşlarıyla sık kavga etme
  • Kimi çocuklarda karın ağrısı, bulantı, baş ağrısı, kol bacak ağrısı

Deprem sonrası içine kapanan çocuk eski haline dönmeye zorlanmamalıdır. Yavaş yavaş yaşıtlarının arasına dönmeye teşvik edilmelidir.

Çocukların deprem sonrası tepkilerini şu etmenler belirler:

  • Ailenin tepkisi
  • Kayıp derecesi
  • Yaş ve cinsiyet
  • Daha önceki deneyimler
  • Depremin dolaylı etkileri
  • Ayrılık
  • Aile içi ilişkiler
  • Ekonomik şartlar
  • Sosyal yardım

Deprem Beklentisi

Deprem Beklentisinin Olumsuz Etkileri

Deprem sırasında ve sonrasında olduğu kadar deprem öncesi, yani deprem beklentisi de oldukça stresli ve yıpratıcı bir süreçtir. Böyle bir beklenti, insanların hayatını olumsuz yönde etkiler. Hele de Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan bir ülkede, bu durum kronik psikolojik sorunlara yol açabilir. Ama tabii ki korkunun ecele faydası yok. Deprem olacak diye sürekli kaygı duymak yerine daha sağlam binalar inşa etmek ve deprem anında yapılması gerekenleri bilmek gibi önlemleri alarak yaşama normal şekilde devam etmeyi öğrenmek gerekir.

Kayıp ve Yas

Kayıp ve Yas

Söylemek ve yazmak, yaşamış olmaktan çok daha kolaydır tabii. Depremde yakınlarını kaybedenlerin hislerini o kişilerin yerinde olmadan anlamak mümkün değildir. Bu acı deneyimi yaşamış kişilerin gösterebileceği tepkiler şunlardır:

  • Olay anında şok yaşayıp sevdikleri insanın öldüğüne, bu olayın gerçek olduğuna inanamamak
  • Onları kurtaramadıklarını düşünüp hem kendilerine hem de başkalarına öfke hissetmek
  • Yakınlarını kaybetmeden önce yaptıklarını ya da yapmadıklarını düşündükleri şeyleri düşünerek pişmanlık duymak
  • Kaybettikleri kişiyle bağlarının sürdüğünü hissetmek amacıyla, o hayattayken birlikte yaptıkları şeyleri sürdürmek, o hala varmış gibi, yaşadığı yerin düzenini korumak, sofrada ona da yer ayırmak gibi davranışlar içine girmek
  • Aslında normal olan bu duyguların normal yaşamı, kişiler arası ilişkileri sekteye uğratması

Acının biraz hafifleyip dayanılır düzeye gelmesi için zaman gerekir. Dolayısıyla kendinize ve bu acıyı yaşayan başka insanlara karşı sabırlı davranın.

Ne Yapmalı

Ne yapmalı?

  • Toparlanmak için zamana ihtiyacınız olduğunu unutmayın.
  • Duygularınızı bastırmayın.
  • Başkalarıyla acılarınızı paylaşın.
  • Acıyla yatıp acıyla kalkmayın.
  • Dinlenmeye, aç ve susuz kalmamaya gayret edin.
  • Alkol ve uyuşturucu ilaçlardan uzak durun. Varsa doktorunuzun reçete ettiği ilaçları kullanın.
  • Özgüveninizi kaybetmezseniz bu olayın acısı size deneyim kazandırabilir, günü yaşamayı öğretebilir.
  • Devlet, sivil toplum örgütleri ve bireysel olarak insanlar da maddi manevi yardımda bulunmalıdır.

Çocukları desteklemek için yapılabilecekler:

  • Destekleyici ve güven verici davranın. Buna ihtiyaçları olabilir.
  • Çocuklarının korkuları kendilerine özgüdür. Kimisi ailesinden ayrı kalmak ister, kimisi de ailesine yakınlaşmak ister. Onlarla bunu konuşun.
  • Çocuğunuzun korkularını ve olayı nasıl anlattığını dinleyin.
  • Arkadaşlarıyla oynamak, okula geri dönmek gibi normal aktivitelere katılmasını sağlayın.
  • Yemekler ve yatak zamanları gibi rutinler önemlidir.
  • Çocuk saldırganlık veya kızgınlık gösteriyorsa davranışının kabuk edilebilir olmadığına dair ona sevgi dolu ama kesin bir yaklaşım sergileyin.
  • Felaket hakkında bildiklerinizi anlatın. Bunu bir defadan fazla yapmanız gerekebilir.
  • Çocuğunuz depremi yeniden gündeme getirmek veya resimlerini çizmek isteyebilir. Bu normaldir.

Op. Dr. Salih AYDIN

hocam merhabalar.Ben 92 erzincan depreminden sonra inşaatımda çalışırken belimi kaydırdım.2014 senesine kadar hiçbir tedavi görmeden ağrı ve sızılarım... devamı