Nedir

Çocuklarda Tip 1 Diyabet

Çocuklarda tip 1 diyabet, pankreasın çocuğunuzun hayatta kalabilmesi için gerekli olan insülini üretmemesi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Sorunu önlemede eksik insülin yerine insülin iğneleri ve insülin pumpları kullanılır. Diyabetin bu türü juvenil diyabet veya insüline bağlı diyabet olarak da bilinir. 

Tip 1 diyabet teşhisi başlarda oldukça üzücü olabilir. Bu durumda siz ve yaşına bağlı olarak çocuğunuz aniden enjeksiyon uygulamayı, kalori saymayı ve kan şekeri gözlemlemeyi öğrenmek zorunda kalırsınız.

Tip 1 diyabet düzenli bakım gerektirse de kan şekeri görüntüleme ve insülin uygulamadaki gelişmeler çocuklarda tip 1 diyabet kontrolünü kolaylaştırmıştır. Doğru tedavi yöntemiyle tip 1 diyabet rahatsızlığı bulunan çocuklar uzun ve sağlıklı bir hayat sürebilirler.  

Belirtileri

Belirtileri

Çocuklarda tip 1 diyabet belirtileri birkaç hafta gibi kısa bir süre içerisinde gelişebilir. Bu belirtiler:

  • Aşırı susuzluk ve sık idrara çıkma. Çocuğunuzun kanında biriken aşırı şeker nedeniyle dokulardaki sıvılar çekilabilir. Bu durum çocuğunuzda susuzluğa neden olabilir. Sonuç olarak çocuğunuz normalden daha sık olarak su tüketebilir ve sık sık idrara çıkabilir.
  • Aşırı açlık hissi. Şekeri hücrelere taşımaya yetecek kadar insülin olmadığında çocuğunuzun kasları ve organları enerjisiz kalır. Bu durum aşırı açlığı tetikleyebilir.
  • Kilo kaybı. Çocuğunuz, açlığını bastırmak için normalden fazla yemesine rağmen bazen kısa sürede kilo kaybedebilir. Enerji veren şeker stoğunun olmaması sonucu kas dokuları ve yağ depoları büzülebilir. Açıklanamayan kilo kaybı genellikle fark edilen ilk belirtidir. 
  • Yorgunluk. Eğer çocuğunuzun vücudundaki hücreler şekerden yoksun kalırsa, çocuğunuz kendisini yorgun ve huzursuz hissedebilir. 
  • Asabiyet ve anormal davranışlar. Teşhis edilmeyen tip 1 diyabeti bulunan çocukların ruh hallerinde ani değişiklikler olabilir ve çocuğunuz zaman zaman asabi davranabilir.
  • Görüşte bulanıklık. Eğer çocuğunuzun kanındaki şeker seviyesi çok yüksekse gözdeki lens dokularda bulunan sıvılar çekilebilir. Bu durum çocuğunuzun net bir şekilde odaklanma yeteneğini etkileyebilir. 
  • Mantar enfeksiyonu. Genital mantar enfeksiyonu, kız çocuklarında tip 1 diyabetin ilk belirtisi olabilir.

Bebeklerde ve küçük çocuklarda tip 1 diyabetin ilk belirtisi mantar enfeksiyonu olabilir. Mantar enfeksiyonu normal kırmızı, kabarık ve hassas deri döküntüsünden daha ciddi bir pişiğe neden olur. Küçük çocuklarda ve bebeklerde uyuşukluk hissi, vücudun susuz kalması ve karın ağrıları; tip 2 diyabetin belirtisi olabilir.

Tıbbi yardım gerektiren durumlar

Eğer çocuğunuzda aşırı susuzluk, sık idrara çıkma, aşırı açlık, açıklanamayan kilo kaybı, görüşte bulanıklık veya yorgunluk gibi tip 1 diyabet belirtileriyle karşılaşırsanız vakit kaybetmeden doktorunuzla konuşun.

Sebepleri

Nedenleri

Tip 1 diyabetin sebebi tam olarak bilinmemekle beraber bilim adamaları, tip 1 diyabeti olan birçok kişide, normal şartlarda zararlı bakteri ve virüslerle savaşan vücudun bağışıklık sisteminin yanlışlıkla pankreasta insülin üreten (islet) hücreleri yok ettiğini bilmektedir. Genetik bu süreçte önemli bir rol oynayabilir ve bazı belirli virüslere maruz kalınması rahatsızlığı tetikleyebilir.

İnsülin, şekerin hücrelere girmesini sağlar

Sebebi ne olursa olsun ünsilin üreten hücreler bir kere yok edilince, çocuğunuzun vücudu ya az miktarda insülin üretir ya da hiç üretmez. Normal şartlar altında insülin hormonu, kas ve dokulara enerji sağlanabilmesi için çocuğunuzun vücudunda glikozun hücrelere girmesine aracılık eder. İnsülin, midenin arka kısmında bulunan bir beze olan pankreastan gelir. Her şeyin düzenli bir şekilde işlemesi halinde yemek yediğinizde, pankreas kana insülin hormonu salar. İnsülin kanda dolaşırken şekerin vücut hücrelerine ulaşmasını sağlayan mikroskobik kapıları açar. İnsülin kandaki şeker miktarını düşürür ve kandaki şeker seviyesi düştükçe, pankreastaki insülin üretimi de azalır.

Karaciğer, glikoz deposu ve üretim merkezi olarak görev yapar. İnsülin seviyesi düşük seviyedeyken –örneğin uzun bir süre bir şey yemediğinizde– karaciğer, kandaki glikoz seviyesini dengede tutmak için depolanan glikojeni glikoza dönüştürür.

Kandaki tehlikeli şeker seviyesi

Tip 1 diyabeti olanlarda yukarıdaki aşamaların hiçbiri gerçekleşmez; çünkü glikozun hücrelere girmesini sağlayacak insülin yoktur. Bu nedenle, şeker, hücrelere gitmek yerine kanda birikir ki bu da yaşamı tehdit edici sonuçlara yol açabilir. 

Tip 1 diyabetin nedeni, daha yaygın olarak görülen tip 2 diyabetinin nedeninden farklıdır. Tip 2 diyabette, insülin üreten hücreler hala işlev göstermesine karşın vücut insüline karşı dirençli hale gelir veya pankreas yeterli oranda insülin üretmez. 

Risk Faktörleri

Risk Faktörleri

Tip 1 diyabet için bilinen risk faktörü pek yoktur. Buna karşılık araştırmacılar yeni olasılıkları araştırmaya devam etmektedir. Bilinen risk faktörlerinden bazıları şunlardır:

  • Aile geçmişi. Ebeveynlerinde veya kardeşlerinde tip 1 diyabet bulunan kişilerde diyabet riski hafif oranda artış gösterebilir.
  • Genetik. Bazı genler artan tip 1 diyabet riskinin göstergesi olabilir. Bazı durumlarda –genellikle klinik deneyler yoluyla– genetik testler aile geçmişinde rahatsızlığın bulunduğu çocuklarda tip 1 diyabet riskinin artış gösterip göstermediğini tespit etmek için uygulanabilir.

Tip 1 diyabetin olası risk faktörleri:

  • Virüslere maruz kalma. Epstein-Barr virüsü, koksaki virüs, kabakulak virüsü veya sitomegalovirüs gibi virüslere maruz kalmak, islet hücrelerinin bağışıklık sistemi tarafından yok edilmesini tetikleyebilir veya virüsler doğrudan islet hücrelerini istila edebilir. 
  • Düşük D vitamini seviyesi. Araştırmacılar, D vitamininin tip 1 diyabete karşı koruyucu olabileceğini ileri sürmektedir. Buna karşılık, yaygın bir D vitamini kaynağı olan inek sütünün erken yaşlarda tüketilmesi tip 1 diyabet riskinde artışla ilişkilendirilmiştir.  
  • Beslenmeye ilişkin diğer faktörler. Omega-3 yağ asitleri, tip 1 diyabete karşı belli oranda koruma sağlayabilir. Nitrat içeren suları tüketmek, tip 1 diyabet riskini arttırabilir. Ayrıca bebeğinize ilk kez tahıl ürünleri verme zamanınız, bebeğinizde tip 1 diyabet riskini etkileyebilir. Bir klinik deney, tahıl ürünlerinin 4 ila 7 aylık arası bir dönemde bebeklere verilmesi gerektiğini saptamıştır. 

Bazı diğer risk faktörleri arasında annenin  25 yaşından genç doğum yapması veya annenin hamilelik süresince preklampsi (gebeliğin ikinci yarısında gelişebilen hipertansiyon ve proteinüriyle kendisini gösteren rahatsızlık) olması yer alır. Doğumun hemen ardından sarılık veya solunum yolu enfeksiyonu geçirmek de risk faktörleri arasında sayılabilir.   

Komplikasyonları

Komplikasyonları

Tip 1 diyabet kalp, kan damarları, sinirler, gözler ve böbrekler de dahil olmak üzere çocuğunuzun vücudundaki birçok ana organı etkileyebilir. Çocuğunuzun kan şekeri seviyesini çoğu zaman normale yakın değerlerde tutmak, birçok sağlık sorunu riskini önemli ölçüde azaltabilir.  

Tip 1 diyabetin neden olduğu sağlık sorunlarının gelişimi yıllar alabilir. Sonuç olarak, kan şekeri seviyesi iyi kontrol edilmediğinde diyabetin neden olduğu sağlık sorunları kişiyi iş görmez hale getirebilir veya yaşamı tehdit eden sonuçlar doğurabilir.

  • Kalp ve kan damarı hastalıkları. Diyabet, çocuğunuzun ilerleyen yaşamında göğüs ağrılı (anjin) koroner kalp rahatsızlığı, kalp krizi, inme, kalp damarlarında daralma (damar sertliği) ve yüksek kan şekeri gibi birçok kalp-damar sorunları riskini önemli ölçüde arttırır.
  • Sinir hasarı (nöropati). Aşırı şeker, özellikle bacaklardaki sinirleri besleyen ince kan damarlarının (kılcal damarlar) duvarlarına zarar verebilir. Bu, genellikle ayak parmak uçları veya parmak uçlarında başlayan ve zamanla yukarıya doğru ilerleyen karıncalanma, uyuşukluk veya yanma hissine veya ağrılara neden olabilir. Rahatsızlık tedavi edilmediğinde çocuğunuzun etkilenen bacağında tamamen his kaybı oluşabilir. 
  • Böbrek hasarı (nefropati). Böbrekler, kandaki atığı filtreleyen milyonlarca ince kan damarı gruplarını içerir. Diyabet, hassas filtreleme sistemine zarar verebilir. Ciddi hasarlar, böbrek yetmezliğine veya diyaliz ya da böbrek nakli gerektiren geri döndürülemeyen son aşamadaki böbrek hastalıklarına yol açabilir.  
  • Göz hasarı. Diyabet, retinadaki kan damarlarına zarar verebilir (diyabetik retinopati) ve  durum körlükle sonuçlanabilir. Aynı zamanda diyabet, katarak ve glokom riskini de arttırır. Gençlik döneminde körlüğün en önemli nedeni diyabettir. 
  • Ayak hasarı. Ayaklardaki sinir hasarları veya ayaklardaki zayıf kan dolaşımı, birçok ayak sorunu riskini arttırır. Ayaklardaki kesikler ve kabarcıklar tedavi edilmediği takdirde ciddi enfeksiyonlara neden olabilir.
  • Cilt ve ağız sorunları. Diyabet; çocuğunuzun bakteriyel enfeksiyonlar, fungal enfeksiyonlar ve kaşıntı gibi cilt enfeksiyonlarına daha duyarlı hale gelmesine neden olabilir.
  • Osteoporoz. Diyabet bazen kemiklerdeki mineral yoğunluğunun azalmasına neden olabilir. Bu da çocuğunuzda osteoporoz riskini arttırır.

Muayenesi

Doktor randevunuza hazırlanırken

Diyabet teşhisini genellikle ilk olarak aile doktorunuz veya bir çocuk doktoru koyacaktır ve ardından muhtemelen çocuğunuzu doğrudan hastaneye gönderecektir. Burada hastane görevlileri çocuğunuzun kan şekeri seviyesini düzenler ve sizi insülin uygulama, karbonhidrat sayımı ve daha birkaç konu hakkında bilgilendirir. Diyabet eğitimi, çocuğunuzun durumu stabilse hastaneye yatmaya gerek olmadan da verilebilir.   

Çocuğunuz hastaneden çıktıktan sonra çocuğunuzun diyabet karşısında bakımıyla çocuklardaki metabolik rahatsızlıklar konusunda uzman bir doktor (pediatrik endokrinolog) ilgilenecektir. Çocuğunuzun sağlık bakım ekibi içerisinde bir beslenme uzmanı, sertifikalı bir diyabet eğitmeni ve göz bakımı konusunda uzman bir doktor (oftalmolog) yer almalıdır.

Doktorunuzla ilk randevunuzda konuşulması gereken birçok konu olacağından çocuğunuzun sağlık ekibi ile olan randevularınıza hazırlıklı gelmeniz iyi olacaktır. İşte randevuya hazırlanmanıza yardımcı olacak bazı bilgiler ve doktorunuzun size yöneltebileceği sorular.

Randevudan önce yapabilecekleriniz

  • Çocuğunuzun sağlığıyla ilgili endişelerinizi yazın. Bilgileri doktorunuzla paylaşın.
  • Bir yakınınızdan sizinle randevuya gelmesini isteyin. Mümkünse sizinle birisinin gelmesini rica edin. Diyabet yönetiminde, bilgiyi akılda tutmak oldukça önemlidir ve bazen randevu esnasında öğrendiğiniz her şeyi aklınızda tutmak mümkün olmayabilir. Sizinle gelecek biri, atladığınız veya unuttuğunuz noktaları size hatırlatabilir. 
  • Bir not defteri ve bir kalem getirin. Randevu esnasında önemli bilgileri yazın.
  • Sorular not alın. Doktorunuza sorabileceğiniz soruları önceden bir yere not alın.

Doktorunuzla geçireceğiniz zaman sınırlı olacağından, çocuğunuzun bakımı için yararlı olabilecek soruları içeren bir liste hazırlayın. Zamanınızın bitebileceğini göz önünde bulundurarak endişelerinizi en önemliden başlayarak sıralayın. Diyetisyen veya diyabet eğitmeni endişelerinizden bazılarını giderebilir. Doktorunuzdan referans isteyin. Çocuklarda tip 1 diyabete ilişkin olarak doktorunuzla, diyetisyeninizle veya diyabet eğitimcinizle görüşebileceğiniz konular şunlar olabilir: 

  • Kandaki glikoz seviyesinin görüntülenme sıklığı ve zamanları
  • İnsülin terapisi —kullanılan insülinin türü, dozun zamanlaması ve dozu
  • İnsülinin uygulanış şekli —enjektör veya pompa
  • Düşük kan şekeri —teşhis ve tedavi
  • Yüksek kan şekeri —teşhis ve tedavi
  • Ketonlar — test ve tedavi
  • Beslenme —besin türleri ve kan şekeri üzerindeki etkileri
  • Karbonhidrat sayımı
  • Egzersiz —aktiviteler için insülin ve gıda alımının ayarlanması
  • Okulda, yaz kampında ve çocuğunuzun arkadaşlarının evinde kalması gibi bazı özel durularda diyabetin kontrol edilmesi
  • Medikal yönetim —doktorunuzu ve diğer diyabet uzmanlarını ziyaret etme sıklığınız

Doktorunuza sormak üzere hazırladığınız soruların yanı sıra randevu sırasında size anlatılanları anlamadığınızda kesinlikle soru sormaktan çekinmeyin.

Doktorunuzun size sorabileceği sorular

Doktorunuz da size bazı sorular sorabilir. Sorulara hazırlıklı olmak üzerinde durmak istediğiniz sorulara zaman ayırmanızı sağlayabilir. Doktorunuzun size sorabileceği sorulardan bazıları şunlardır:

  • Çocuğunuzun diyabetini rahat bir şekilde kontrol altına alabiliyor musunuz?
  • Çocuğunuzun kan şekeri düşüyor mu?
  • Çocuğunuzun günlük normal diyetiniz nasıl?
  • Çocuğunuz egzersiz yapıyor mu? Yapıyorsa ne sıklıkta yapıyor?
  • Günlük ortalama ne kadar insülin kullanıyorsunuz?

Randevuya kadar yapabilecekleriniz

Eğer çocuğunuzun kan şekeri iyi bir şekilde kontrol altına alınmıyorsa veya bazı durumlarda ne yapacağınızı bilemiyorsanız, çocuğunuzun doktoru veya diyabet eğitmeniyle randevular arasında görüşmeye çekinmeyin.

Testleri

Testler ve Teşhis

Çocuğunuzun doktoru diyabetten şüphelenirse, size tarama testi önerecektir. Çocuklarda diyabet teşhisi için ilk uygulanan test:

  • Rastgele alınan kan şekeri testi. Kan örneğiniz rastgele bir zamanda alınır. Kan şekeri değerleriniz, desilitre başına miligram (mg/dL) veya litre başına milimol (mmol/L) olarak ifade edilir. Çocuğunuzun en son ne zaman yediği göz önünde bulundurulmadan rastgele ölçülen 200 mg/dL (11.1 mmol/L) veya üzerinde bir kan şekeri değeri, çocuğunuzun diyabet rahatsızlığı olduğunu belirtir. 

Eğer çocuğunuzun rastgele kan şekeri testi diyabet rahatsızlığını teşhis etmiyor fakat doktorunuz çocuğunuzdaki belirtiler nedeniyle hala diyabetten şüpheleniyorsa, şu testi de yaptırmanızı isteyebilir:  

  • Glikat hemoglobin (A1C) testi. Bu kan testi, son iki-üç aydaki ortalama kan şekeri seviyenizi gösterir. Test, kırmızı kan hücrelerinde bulunan oksijen taşıyan bir protein olan hemoglobine ilişkin kan şekeri oranını ölçer. Kan şekeri seviyeniz yükseldikçe, hemoglobine ilişkin şeker miktarı artar. İki farklı testten alınan 6.5 veya daha yüksek oranda A1C seviyesi, diyabet rahatsızlığınız olduğunu gösterir. 5.7 ve 6.4 oranları arasında bir sonuç diyabet öncesi aşamada olduğunuzu ve diyabete yakalanma riskinizin oldukça yüksek olduğunu gösterir. 
  • Açlık kan şekeri testi. Doktorunuzun önerebileceği diğer bir test, açlık kan şekeri testidir. Kan örneğiniz, bir şey yemeden geçirdiğiniz bir gecenin ardından alınır. 100 mg/dL (5.6 mmol/L) altında açlık kan şekeri seviyesi normaldir. 100 ve 125 mg/dL (5.6 to 6.9 mmol/L) arası açlık kan şekeri seviyesi, diyabet öncesi dönem olarak değerlendirilir. Eğer kan şekeri seviyeniz 126 mg/dL (7 mmol/L) veya üzerindeyse diyabetiniz vardır.

Tip 1 diyabeti olan herkesin yaşamına devam edebilmek için insülin terapisine ihtiyacı vardır. Eğer çocuğunuza diyabet teşhisi konulduysa, doktorunuz tip 1 diyabette yaygın olarak görülen oto antikorları kontrol etmek için kan testleri yapacaktır. Testler, doktorunuzun tip 1 diyabet ila tip 2 diyabeti ayırt etmesini sağlar. İdrarda tespit edilen ve yağların parçalanması sonucu ortaya çıkan ketonlar, tip 2 diyabetten çok tip 1 diyabetin varlığını gösterir.

Teşhisin ardından

Çocuğunuza tip 1 diyabet teşhisi konulmasının ardından diyabetin iyi bir şekilde kontrol altından tutulması için düzenli olarak doktorunuzu ziyaret etmeniz gerekir.

Ziyaretler sırasında doktorunuz, çocuğunuzun A1C seviyesini de kontrol eder. Çocuğunuzda hedeflenen A1C seviyesi çocuğunuzun yaşına ve bazı diğer faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir; fakat genellikle A1C seviyesinin 7 oranının altında tutulması önerilmektedir. Bu da ortalama 154 mg/dL (8.5 mmol/L) glikoza eşittir.

Günlük olarak uygulanan kan şekeri testleriyle karşılaştırıldığında, A1C testi çocuğunuzda diyabet tedavisinin ne kadar iyi işlediğini gösterir. A1C seviyesindeki artış çocuğunuzun insülin rejiminde veya öğün planında değişiklik yapılması gerektiğini gösterebilir. 

A1C testinin yanı sıra doktorunuz, çocuğunuzun kolesterol seviyesini, tiroit fonksiyonlarını, karaciğer fonksiyonlarını kontrol etmek için ve çölyak rahatsızlığı testi için düzenli aralıklarla kan ve idrar örnekleri alabilir. Doktorunuz ayrıca çocuğunuzun kan basıncını, büyümesini değerlendirecek ve çocuğunuzun kan şekerinin düştüğü veya insülin aldığı alanları kontrol edecektir.

Tedavisi

Tedaviler ve İlaçlar

Tip 1 diyabet tedavisi; kan şekerinin gözlemlenmesi, insülin terapisi, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi konularda özellikle çocuklar için yaşam boyu çaba gerektirir. Çocuğunuz büyüyüp değiştikçe diyabet planı da değişecektir. Yıllar içerisinde çocuğunuz farklı doz ve türlerde insüline ihtiyaç duyabilir veya yeni bir öğün planı ya da diğer tedavi yöntemleri gerekli olabilir.  

Eğer çocuğunuzun diyabet sorunuyla baş etmekte güçlük çekiyorsanız, kendinizi rahat bırakın. Bazı günler çocuğunuzun kan şekeri seviyesini çok iyi bir şekilde kontrol altında tutarken diğer günler bunu başaramayabilirsiniz. Yalnız olmadığınızı unutmayın. Çocuğunuzun doktoru, diyabet eğitmeni ve diyetisyeniyle yakın bir şekilde çalışarak çocuğunuzun kan şekeri seviyesini normale en yakın aralıkta tutmaya özen gösterin.

Kan şekeri gözlemi

Çocuğunuzun ihtiyacı olan insülin terapisine bağlı olarak çocuğunuzun kan şekerini günde en az üç veya daha fazla kez kontrol etmeniz gerekebilir. Bu da parmak ucundan kan almak için çok fazla iğne kullanmanızı gerektirir. Düzenli test, çocuğunuzun kan şekeri seviyesinin normal aralıklarda olduğundan emin olmanın tek yoludur. Çocuğunuzun kan şekeri seviyesi, yine çocuğunuzun gelişimine ve bazı değişiklilere göre farklılaşabilir. Çocuğunuzun doktoru size kan şekeri aralığıyla ilgili bilgi verecektir. Doktorunuz çocuğunuzun kan şekeri seviyelerini not etmenizi isteyebilir veya bu bilgileri kan glikoz metresinde alabilir.  

Devamlı glikoz gözlemi

Devamlı glikoz gözlemi en yeni kan şekeri seviyesi gözlemleme yöntemidir ve ileri seviyede hipoglisemi duyarsızlığı olan kişiler için faydalı olabilir. Devamlı glikoz monitörleri, ince bir iğneyle cildin altına uygulanır. Monitörler kandaki glikoz seviyesini birkaç dakikada bir ölçer. Devamlı glikoz gözlemi henüz standart olabilecek kadar doğru bir kan şekeri gözlemi yöntemi olarak düşünülmemektedir. Bu nedenle yöntem, kan şekerinin kayıt altında tutulması için diğer yöntemlere alternatif bir yöntem değildir; fakat ek bir görüntüleme yöntemidir.  

İnsülin ve diğer ilaçlar

Tip 1 diyabeti olan herkesin yaşamına devam edebilmesi için insülin terapisine ihtiyacı vardır. Mide enzimi ağız yoluyla alınan insülin tarafından olumsuz etkilendiği için insülin kan şekerini düşürmek için iyi bir seçenek değildir.   

Birçok insülin türü bulunmaktadır:

  • Hızlı etki gösteren insülin. İnsülin lispro ve insülin aspart gibi hızlı etki gösteren insülinler 15 dakika içerisinde etki gösterir ve etkileri 30 ila 90 dakika içerisinde etkileri en üst sınıra ulaşır.
  • Normal insülin. İnsan insülingibi normal insülinler iğnenin uygulanmasından 30 dakika sonra etkisini gösterir ve genellikle 60 ila 90 dakika içerisinde etkileri en üst sınıra ulaşır..   
  • Uzun süreli etki gösteren insülin. İnsülin glargin gibi uzun süreli etki gösteren insülinler 24 saat süreli koruma sağlayabilir.  
  • Orta seviyeli etki gösteren insülin, NPH insülin gibi orta seviyeli etki gösteren insülin iki saat içerisinde etki gösterir ve etkisi 12 saat içerisinde oldukça kuvvetlenir. NPH insülinin etkisi uzun süreli etki gösteren insülin türünün etkisiyle benzerdir; fakat düşük kan şekerine neden olma riski daha yüksektir. NPH insülin kullanarak, öğün zamanlarında ve karbonhidrat tüketiminde esneklik yapabilirsiniz. 

Çocuğunuzun yaşına ve ihtiyaçlarına bağlı olarak doktorunuz gündüz ve gece boyunca kullanılması için insülin türlerinden bir karışım önerebilir.

İnsülin uygulama seçenekleri

İnsülin genellikle ince bir iğne, şırınga veya kalem şeklinde olan ve insülin içeren insülin kalemle uygulanır.

İnsulin pompası da çocuklar için uygulanabilen bir seçenektir. Pompa, vücudun dışında taşınan cep telefonu büyüklüğünde bir alettir. Çoğu kez bir boru insülin rezervini, karın bölgesinde deri altına yerleştirilen bir sondaya bağlar. İnsülin dolu ufak bölmeleri olan kablosuz pompa seçenekleri de bulunmaktadır. Pompa otomatik olarak belirli miktarlarda insülini vücuda verir. Öğünlere, aktivite seviyesi ve kandaki şeker seviyesine bağlı olarak pompanın vücuda verdiği insülin miktarı arttırılıp azaltılabilir.   

Sağlıklı beslenme

Yaygın olarak benimsenen anlayışın tersine, diyabet diyeti diye bir şey yoktur. Çocuğunuz yaşamı boyunca sıkıcı ve tatsız tuzsuz gıdalar tüketmek zorunda değil. Bunun yerine çocuğunuz besin değeri yüksek, yağ ve kalori oranı düşük olan meyve, sebze ve tam tahılları bol miktarda tüketmelidir, ayrıca hayvansal ürünler ile tatlılardan uzak durmalıdır. Aslında, bu tüm aile için uygun bir beslenme planıdır. Şekerli gıdalar ara sıra tüketilebilir; fakat bu gıdalar çocuğunuzun beslenme planına uygun bir şekilde, aşırıya kaçılmadan eklenmelidir.

Bununla birlikte çocuğunuza neyi ne kadar vereceğinizi belirlemek oldukça zor olabilir. Bir diyetisyen çocuğunuzun sağlık amaçlarına, yeme önceliklerine ve yaşam tarzına uygun bir plan oluşturabilir. Çocuğunuzun öğün planına yüksek miktarda şeker ve yağ içeren gıdaları eklemek, sağlıklı gıdalara oranla daha zor olabilir. Örneğin, yağ yavaş sindirildiği için yüksek oranda yağ içeren gıdalar çocuğunuz yemek yedikten saatler sonra dahi kan şekeri seviyesinde yükselmelere neden olabilir. Maalesef çocuğunuzun farklı gıdalara karşı nasıl tepki vereceğini gösteren bir formül yoktur. Buna karşın çocuğunuzun sevdiği gıdaların kan şekerini nasıl etkilediğini zamanla öğrenirsiniz ve buna göre söz konusu gıdaların miktarını azaltabilirsiniz.   

Fiziksel aktivite

Herkesin düzenli olarak aerobik egzersizlerine ihtiyacı vardır ve tip 1 diyabeti olan çocuklar da düzenli aerobik egzersizleri yapmalıdır. Çocuğunuzu fiziksel aktivitelerde bulunmaya teşvik edin ve onu bir spor takımına veya dans dersine yazdırın. Ayrıca siz de çocuğunuzla birlikte bu aktiviteleri yapabilirsiniz. Bahçede beraber top oynayabilirsiniz ve mahallenizde yürüyüş ya da koşu yapabilirsiniz. Beraber kapalı bir tırmanma platformunu ziyaret edebilir veya yerel yüzme havuzunuza gidebilirsiniz. Fiziksek aktiviteleri çocuğunuzun yaşamının bir parçası haline getirmeye gayret edin.

Buna karşın fiziksel aktivitelerin genellikle kan şekerini düşürdüğünü ve kan şekeri seviyesini aktivite sonrası 12 saat süre ile etkileyebileceğini unutmayın. Eğer çocuğunuz yeni bir aktiviteye başlarsa, vücudun aktiviteye nasıl tepki gösterdiğini belirlemek için kan şekerini daha sık ölçün. Çocuğunuzun öğün planını veya insülin dozunu, artan aktiviteler nedeniyle değiştirmeniz gerekebilir.  

Esneklik

Çocuğunuz insülin alsa veya sıkı bir öğün programı uygulasa bile kanındaki şeker miktarı tahmin edilemeyen bir şekilde artış gösterebilir. Çocuğunuzun diyabet tedavi ekibinin yardımıyla kan şekerinin aşağıdaki etmenlere göre nasıl değişiklik gösterebileceğini öğreneceksiniz.

  • Besinler. Çocuğunuzun neyi, ne kadar yediği kan şekeri seviyesini etkileyecektir. Kan şekeri, öğün sonrası bir iki saat boyunca en yüksek değerdedir.

Besinler, tip 1 diyabeti olan küçük yaştaki çocukların aileleri için oldukça zorluk yaratabilir. Tüm ebeveynlerin bildiği gibi küçük çocuklar, yemek seçmeleri ve tabaklarındaki yemekleri bitirmemeleri ile ünlüdür. Bu da uyguladığınız insülin terapisi 20 gram karbonhidrat için düzenlenmişken çocuğunuzun 5 gram karbonhidrat tüketmesi halinde sorun yaratır. Eğer böyle bir sorunla karşılaşacağınızı düşünüyorsanız bunu doktorunuza bildirin. Bu sayede doktorunuz sizin için uygun olabilecek bir insülin programı belirleyecektir.

  • Fiziksel aktivite. Fiziksel aktiviteler çocuğunuzun kanındaki şekeri, hücrelere iletir. Çocuğunuz ne kadar aktif olursa, kan şekeri seviyesi de o kadar düşük olur. Alışılmamış fiziksel aktiviteler yapmadan önce çocuğunuza verdiğiniz insülin dozunu düşürmeniz gerekebilir veya çocuğunuzun egzersiz yapmadan önce atıştırması gerekebilir.
  • İlaç tedavisi. Kan şekeri seviyesinin düşürülmesi için çocuğunuzun insüline ihtiyacı vardır. Buna karşın diğer ilaç tedavileri de çocuğunuzun kan şekeri seviyeseni etkileyebilir ve bazen çocuğunuzun diyabet tedavi planında değişiklik yapmanızı gerektirebilir.
  • Hastalıklar. Soğuk algınlığı veya diğer hastalıklar sırasında çocuğunuzun vücudu kan şekeri seviyesinin artmasına neden olan hormonlar salgılar. Ayrıca yüksek ateş çocuğunuzun metabolizmasını hızlandırır. Sonuç olarak çocuğunuzun daha sık ve fazla dozda insülin alması gerekebilir. Eğer çocuğunuz hastaysa ve hastalık kusmalara neden oluyorsa veya çocuğunuz herhangi bir gıda tüketemiyorsa, vücudu karaciğerde üretilen glikoza karşılık insüline ihtiyaç duyar. Doktorunuzdan hastalık halinde uygulayabileceğiniz bir plan daha yapmasını isteyin.
  • Büyüme ve ergenlik. Çocuğunuzun insülin ihtiyacını tam kavramaya başladığınızda bir bakarsınız çocuğunuz 2-3 cm uzamıştır ve aldığı insülin miktarı artık yeterli değildir. Çocuğunuzun ergenlik dönemiyle birlikte değişen hormon düzeyleri de insülin ihtiyacını etkileyebilir. Özellikle ergenlik dönemindeki kızlarda adet kanamalarıyla birlikte hormonlar insülin ihtiyacını değiştirebilir. 
  • Uyku. Çocuğunuzun insülin programına bağlı olarak kan şekeri seviyesi gece boyunca düşebilir. Bu nedenle, kan şekeri seviyesi, yatağa gitmeden önce gündüz olduğundan biraz daha yüksek olmalıdır. Kan şekeri seviyesi yatmadan önce 6 yaş altı çocuklar için 110 ila 200 mg/dL (6.1 to 11.1 mmol/L) arası, 6-12 yaş çocuklarda 100 ila 180 mg/dL (5.6 to 10 mmol/L) arası ve gençlerden 90 ila 150 mg/dL (5 to 8.3 mmol/L) arası olmalıdır.

Araştırılan tedavi yöntemleri

  • Pankreas nakli. Başarılı bir pankreas nakliyle çocuğunuzun insülin kullanmasına gerek kalmaz. Buna karşın, pankreas nakli her zaman başarılı değildir ve bu prosedürün bazı riskleri vardır. Organın vücut tarafından reddedilmesini önlemek için çocuğunuzun yaşamı boyunca güçlü bağışıklık bastırıcı ilaçlar kullanması gerekebilir. İlaçlar, yüksek enfeksiyon riski veya organ hasarları gibi ciddi yan etkilere neden olabilir. Yan etkiler, diyabetin kendisinden daha ciddi olduğu için pankreas nakli genellikle çocuklarda yaygın değildir.
  • İslet hücre nakli. Araştırmacılar, islet hücre nakli üzerinde çalışmaya devam ediyorlar. Bu nakil donörden alınan yeni insülin üreten (islet) hücrelerin oluşmasını sağlar. Bu deneysel prosedür, geçmişte sorunlar yaratmış olsa da insülin üreten hücrelerin vücut tarafından reddedilmesini önleyen yeni teknikler ve daha etkili ilaçlar gelecekte operasyonun başarısını arttırabilir. Buna karşılık insülin üreten hücre nakli bağışıklık bastırıcıların kullanılmasını gerektirir ve vücuttaki doğal islet hücrelerinde olduğu gibi vücut çoğu zaman nakledilen islet hücrelerini de yok eder. Bu da insülinin etkisinin daha kısa süreli olmasına neden olur.

Tehlike belirtileri

Çabalarınıza rağmen bazen bazı sağlık problemleri ortaya çıkabilir. Belirli tip 1 diyabet sorunları acil yardım gerektirir. Bu sağlık durumları tedavi edilmezse ataklara ve bilinç kayıplarına (koma) neden olabilir.

Düşük kan şekeri (hipoglisemi). Bu durum çocuğunuzun kanındaki şeker seviyesinin hedeflenen seviyenin altına düşmesi sonucu ortaya çıkar. Doktorunuza çocuğunuz için düşük kan şekeri seviyesinin ne derece riskli olabileceğini sorun. Kan şekeri seviyesi öğün atlamak, normalden yoğun fiziksel aktivite veya fazla insülin enjekte edilmesi gibi birçok nedene bağlı olarak düşebilir. Hipoglisemi daha sık olarak NPH gibi orta seviyeli etki gösteren insülinlerin kullanılması durumda ortaya çıkmaktadır.   

Çocuğunuza, düşük kan şekeri belirtilerini öğretin ve kan şekeri seviyesinin düştüğünü düşünüyorsanız kan şekerini test edin. Böylece çocuğunuz şüpheye düştüğünde, kan şekeri testi yapabilir. Düşük kan şekerinin erken belirtileri arasında şunlar yer alır:

  • Terleme
  • Titreme
  • Açlık
  • Baş dönmesi
  • Mide bulantısı
  • Cilt renginde solukluk
  • Hızlı ve düzensiz kalp atışları
  • Yorgunluk
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Baş ağrısı

Düşük kan şekerinin ileri belirtileri gençlerde ve yetişkinlerde bazen alkol zehirlenmesiyle karıştırılabilir. Bu belirtiler: 

  • Uyuşukluk
  • Zihin bulanıklığı
  • Davranışlardan bazen önemli ölçüde değişiklikler
  • Ağlama
  • Koordinasyon eksikliği
  • Havale

Hipoglisemi gece ortaya çıkarsa çocuğunuz gecelikleri ıslanacak kadar terleyebilir veya baş ağrısı oluşabilir. Doğal yoksunluk (rebound) etkisi sayesinde gece ortaya çıkan hipoglisemi, sabah ilk olarak yüksek kan şekerine neden olabilir. 

Eğer çocuğunuzun kan şekeri düşük çıkarsa çocuğunuza hemen meyve suyu, glikoz tabletler, kesme şeker, normal soda (diyet değil) veya başka bir şeker kaynağı verin. Ardından 15 dakika sonra kandaki şeker seviyesinin normal aralığa çıktığından emin olmak için kan şekerini tekrar test edin. Eğer kan şekeri normal seviyede değilse, daha fazla şeker verin (meyve suyu, kesme şeker, glikoz tabletler veya diğer bir şeker kaynağı) ve bir 15 dakika sonra kan şekeri seviyesini tekrar test edin. Çocuğunuzun kan şekeri seviyesi normal değerlere erişinceye kadar bu işlemi tekrarlayın. Kan şekeri seviyesi normale çıktığında çocuğunuza bir öğün veya aperatif verebilirsiniz. Fıstık ezmesi ve kraker gibi karıştırılmış gıda kaynakları, kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur.  

Kan glikozu ölçme aletiniz olmasa da hipoglisemi belirtileri gözlemlerseniz çocuğunuzun düşük kan şekerine müdahale edin. Ardından mümkün olduğunca kısa sürede test yapın. 

Çocuğunuzun yanında her zaman hızlı etki gösterecek bir şeker kaynağı bulunduğundan emin olun.

Düşük kan şekeri tedavi edilmezse bilinç kaybına neden olabilir. Bu durumda, kana şeker salınmasını sağlayan bir hormon olan glukagonun acilen çocuğunuzun vücuduna enjekte edilmesi gerekebilir. Evinizde, okulda veya dışarıdayken çocuğunuzun yanında glukagon acil yardım kiti bulunduğundan ve bu kitin son kullanma tarihinin geçmediğinden emin olun.

Yüksek kan şekeri (hiperglisemi). Düşük kan şekerinde olduğu gibi çocuğunuzun kan şekeri birçok nedenle yükselebilir. Bu nedenler arasında aşırı yemek, yanlış gıdalar tüketmek, yeterli miktarda insülin almamak ve hastalıklar yer alır.

Aşağıdaki belirtilere karşı dikkatli olun:

  • Sık idrara çıkma
  • Aşırı susuzluk
  • Görüşte bulanıklık
  • Yorgunluk
  • Mide bulantısı
  • Asabiyet
  • Açlık
  • Odaklanma güçlüğü

Hipoglisemiden şüpheleniyorsanız, çocuğunuzun kan şekerini kontrol edin. Çocuğunuzun öğününü veya ilaç tedavilerini ayarlamanız gerekebilir. Eğer çocuğunuzun kan şekeri hedeflediğinizden yüksekse, insülin iğnesi veya pompası kullanarak çocuğunuzun kan şekerini normale çekmeniz gerekir. İnsülin iğnesi veya pompasıyla ek insülin vücuda verilerek çocuğunuzun kan şekeri normale geri çekilir. Kan şekeri seviyesinin düşmesi, yükselmesi kadar kolay değildir. Doktorunuza çocuğunuzun kan şekerini tekrar ne zaman kontrol etmeniz gerektiğini sorun. Eğer çocuğunuz insülin pompası kullanıyorsa rastgele yüksek kan şekeri değerleri, pompa alanının değiştirilmesini gerektirebilir.

Eğer çocuğunuzun kan şekeri seviyesi arka arkaya iki kez 250 mg/dL (13.9 mmol/L) üzerine çıkarsa, idrar test çubuğu yardımıyla çocuğunuzun idrarındaki ketonları test edin. Eğer çocuğunuzun kan şekeri seviyesi yüksekse veya idrarda ketonlar mevcutsa, egzersiz yapmasına izin vermeyin. Eğer çocuğunuzun idrarında az miktarda keton varsa ketonları temizlemek için çocuğunuza ekstra sıvı verin.  

Eğer çocuğunuzun kan şekeri, düzenli olarak 300 mg/dL (16.7 mmol/L) üzerinde çıkıyorsa, çocuğunuzun doktorunu arayın veya acil yardım alın.

Çocuğunuzun idrarında artan ketonlar (diyabetik ketoasidoz). Eğer çocuğunuzun hücrelerinin enerjiye ihtiyacı varsa, çocuğunuzun vücudu yağları yakmaya başlayabilir. Bu da keton adı verilen toksin asitlerin oluşmasına yol açar.

Bu ciddi sağlık sorununun belirtileri şunlardır:

  • İştah ve kilo kaybı
  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • Karın ağrısı
  • Nefeste tatlı ve meyveli bir koku

Eğer ketoasidozdan şüpheleniyorsanız reçetesiz satılan kitlerle çocuğunuza, aşırı keton testi yapın. Eğer çocuğunuzun idrarındaki keton miktarı yüksekse, derhal çocuğunuzun doktorunu arayın veya acil yardım alın. Ayrıca çocuğunuz dört saatlik bir sürede birkaç kez kustuysa ve idrarında keton varsa yine doktorunuzu arayın. 

Yaşam Tarzı

Yaşam tarzı değişiklikleri ve doğal tedavi yöntemleri

Tip 1 diyabet, ciddi bir rahatsızlıktır. Çocuğunuzun diyabet tedavi planına uymasını sağlamak, oldukça çaba gerektiren bir durumdur ve bazı yaşam tarzı değişikliklerinin yapılmasını gerektirecektir. Buna karşın, çabalarınızın karşılığını alacağınızı düşünün. Tip 1 diyabet rahatsızlığının dikkatli bir şekilde yönetilmesi çocuğunuzda ciddi ve hatta yaşamı tehdit eden sağlık sorunları riskini azaltabilir.

Çocuğunuz büyüdükçe:

  • Diyabet yönetiminde daha etkili bir rol oynaması için çocuğunuzu cesaretlendirin.
  • Yaşam boyu diyabet bakımının önemini vurgulayın.
  • Kan şekeri seviyesini nasıl ölçeceğini ve insülin iğnelerini nasıl uygulayacağını öğretin.
  • Çocuğunuzun mantıklı gıda tercihleri yapmasına yardımcı olun.
  • Fiziksel olarak aktif kalması yönünde cesaretlendirin.
  • Çocuğunuz ve diyabet tedavi takımı arasında iyi bir ilişki kurulmasına yardımcı olun.
  • Diyabet hastası olduğunu gösteren medikal kimlik kartı taşıdığında emin olun.

Hepsinden önemlisi pozitif olun. Tip 1 diyabeti olan çocuğunuza bugün öğreteceğiniz alışkanlıklar, daha aktif ve sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olacaktır.

Okul ve diyabet

Evde uyguladığınız bakımın yanı sıra çocuğunuzun okuldaki hemşiresi ve öğretmenleriyle de beraber çalışmanız oldukça önemlidir. Bu sayede okul hemşiresi ve öğretmenler yüksek ve düşük kan basıncı belirtilerini bilirler ve bazı durumlarda okul hemşiresinin çocuğunuza insülin uygulaması veya çocuğunuzun kan şekerini kontrol etmesi gerekebilir. Yasalar diyabetli çocukları korur ve okullar diyabet hastası çocukların iyi bir eğitim alabilmesi için üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir.    

Rahatsızlıkla mücadele ve destek

Tip 1 diyabetle yaşamak özellikle çocuklar için hiç de kolay değildir. İyi bir diyabet kontrolü özellikle başlarda oldukça fazla zaman ve çaba gerektirir.

Çocuğunuzun duyguları

Diyabet çocuğunuzun duygularını doğrudan ve dolaylı olarak etkileyebilir. Kan şekerinin iyi bir şekilde kontrol edilememesi, asabiyet gibi davranış değişikliklerine neden olarak duygularınızı doğrudan etkileyebilir. Örneğin, eğer diyabet sorunu, çocuğunuzun kek yemeden önce insülini almayı unutması sonucu bir doğum günü partisinde yaşanırsa çocuğunuz diğer çocuklarla kavga edebilir.

Diyabet ayrıca çocuğunuzun kendisini diğer çocuklardan farklı hissetmesine neden olur. Çoğu zaman çocuklar, farklı olmak istemezler ve kan alımı veya iğne gibi işlemler diyabet sorunu olan çocuğunuzun diğer çocuklardan ayrılmasına neden olur. Çocuğunuzun diyabet sorunu olan diğer çocuklarla arkadaşlık etmesini sağlamak kendisini daha iyi hissetmesini sağlayabilir.

Zihinsel sağlık ve madde bağımlılığı

Diyabetli kişilerde depresyon ve endişe bozukluğu riski artar. Bu nedenle birçok diyabet uzmanı, diyabet bakım ekibinde düzenli olarak bir sosyal hizmet sorunlusu veya psikiyatr bulundurur. 

Özellikle gençler diyabetle baş etmede zor zamanlar yaşayabilirler. Çocukluk döneminde diyabet planına tamamıyla uyan bir çocuk, gençlik döneminde diyabet bakımını ihmal edebilir. Gençler, arkadaşlarına ve ortama uyum sağlamak için erkek veya kız arkadaşlarına diyabetli olduğunu söylemede daha zor zamanlar yaşarlar. Bazı maddeler veya alkol kullanabilirler veya diyabet hastaları için tehlikeli olabilecek davranışlarda bulunabilirler. Yeme bozuklukları ve sürekli insülin nedeniyle kilo kaybı genellikle gençlik yılları boyunca oluşabilen diğer problemlerdir.

Genç çocuğunuzun diyabeti varsa onunla konuşun veya çocuğunuzun doktoruna ilaç ve alkolün diyabetli hastalar üzerinde yapabileceği etkileri sorun. Eğer çocuğunuzun sürekli olarak üzgün ve olumsuz düşünceler içerisinde olduğunu tespit ederseniz veya çocuğunuzun uyku düzeninde, arkadaşlarında ya da okul performansında değişiklikler gözlemliyorsanız, depresyona karşı doktoru ile veya bir terapist ile görüşün. Ayrıca, çocuğunuzun doktoruna kilo kaybı belirtileri ve yeme alışkanlıkları konusunda bilgi verin.

Destek grupları

Bir danışman veya terapistle konuşmak çocuğunuzun tip 1 diyabet teşhisiyle birlikte gelen bu önemli yaşam tarzı değişiklikleriyle baş etmesine yardımcı olabilir. Çocuğunuz, çocuklar için özel olan tip 1 diyabet gruplarında kendilerini daha iyi hissederler ve birbirlerini anlayabilirler. Ebeveynler için de destek grupları vardır. Destek grupları herkes için faydalı olmasa da iyi birer bilgi kaynağıdır. Grup üyeleri genellikle en son tedavi yöntemleri hakkında bilgilidir ve kendi tecrübelerini sizinle paylaşırlar. Ayrıca, çocuğunuzun en sevdiği restoranda, karbonhidrat sayımını nerede bulabileceği gibi konularda size faydalı bilgiler verebilirler. Eğer destek grupları ile ilgilenirseniz, doktorunuz oturduğunuz bölgedeki bir destek grubunu size önerebilir.

Veya doktorunuzdan varsa tip 1 diyabet hastaları için yapılan yerel aktiviteler konusunda bilgi alabilirsiniz. Ayrıca bazı derneklerin kamp programları da vardır.  Ayrıca dernekler internetten bilgi ve çocuk ve gençler için forum imkanı sağlamaktadır.

Bilgileri değerlendirmek

Kötü kontrol edilen diyabete bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunları oldukça korkutucu olabilir. Birçok çalışmanın –okumanız gereken birçok literatür olabilir– diyabetle ilgili gelişmeler tamamlanmadan bitirildiğini unutmayın. Bu da bu korkunç istatistiklerin muhtemelen çocuğunuz için geçerli olmadığını gösterir. Eğer siz ve çocuğunuz çocuğunuzun doktoruyla birlikte çalışır ve yüksek kan şekeri seviyesini kontrol etmek için elinizden geleni yaparsanız, çocuğunuz uzun ve normal bir yaşam sürebilir.

Önleme

Korunma Yöntemleri

Çocuklarda tip 1 diyabeti önlemek için yapabileceğiniz bir şey yoktur. Günümüzde bu rahatsızlığı önleyecek bilinen bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır.

Buna karşın, araştırmacılar, diyabet riski yüksek olan kişilerde tip 1 diyabetin önlenmesi üzerinde çalışmaktadır. Bir grup araştırmacı da diyabet teşhisi yeni konulmuş kişilerde insülin üreten hücrelerin yok edilmesinin önlenmesi üzerinde çalışmaktadır. Bu deneylerden birisi için uygun olup olmayacağınız konusunda doktorunuza danışın; fakat klinik ortamda yapılacak tedavi seçeneğinin risklerini ve faydalarını iyi bir şekilde değerlendirin. Yapılan araştırma türleri hakkında bilgi almak için diyabet araştırmacılarının iş birliği içerisinde olduğu sitelere bakabilirsiniz.

Op. Dr. Sinan GÖKER

merhaba doktor bey annemin bir gozu %20 bir gozu %5 goruyor sekerden dolayi kanama var durdurulamiyor seker ameliyati oldu tip 2 diyabet.gozleriyle al... devamı