Çünkü bebek, kordon kısa olduğu için aşağı doğru hareketinde kendisini besleyemeyeceğini bildiği için, bilinçli olarak başını aşağıya doğru hareket ettirmez. Bu nedenle doğum eylemi ilerlemez. Kordon dolanması ise, kordonun bebeğin boynuna bir kere dolanmasıdır. Bu, özellikle erken hamilelikte, uzun kordonu olan bebeklerin çok sık yaptığı bir şeydir. Genellikle kordonun bebeğin boynuna bir kez dolanması çoğu kez sorun yaratmaz. Kordon sarkması da yine kordonu uzun olan ya da ters duran bebeklerde görülen bir durumdur. Su kesesinin hızlı boşaldığı koşullarda, kordonu da sürükleyerek vajinadan dışarı çıkarır. Yani henüz bebeğin hiçbir organı dışarı çıkmamışken, kordon dışarı çıkar ve buna kordon sarkması denilir. Bu durum çok nadiren görülür. Kordon ve plasenta ile ilgili en önemli durumlardan biri, plasentanın erken ayrılmasıdır. Aslında halkın kordon dolanması diye bildiği ve korktuğu şey, plasentanın erken ayrılmasıdır ve buna ablasyo adı verilir. Normalde plasenta bebeği son dakikaya kadar besler. Plasentanın erken ayrılmasına yüksek tansiyon, yaşanan bir travma ve bazen de bilinmeyen bir etken neden olur. Fakat en sık görülen nedeni yüksek tansiyondur. Plasentanın bebek daha rahim içindeyken ayrılması durumunda bebeği kaybetme riski meydana gelir. Plasentanın erken ayrılması bazen belirti vermezken, genellikle kanama ve ağrı şeklinde belirtiler gösterir. Eğer doğum doktor kontrolünde gerçekleşiyorsa ve doktor belirtiler konusunda dikkatli davranıyorsa, bu durum bebeği kaybetmeden atlatılabilir bir durumdur.

Op. Dr. Aytun AKTAN

kordonlarım kesip baglanmış 5 gün günüm gecikdi hamile ola bilirmiyim... devamı