Doç. Dr. Alper Çelik, Tip 2 Diyabet'in, ameliyatla tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğunu iddia ederek, ''Metabolik cerrahi yöntemi adı verilen ameliyat yöntemiyle diyabetin yanı sıra kilo fazlalığı, kolesterol ve tansiyon yüksekliğinden de tek bir ameliyatla kurtulmak mümkün'' dedi.

Taksim'deki Alman Hastanesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Doç. Dr. Çelik, şeker hastalığını ameliyatla tedavi edebildiklerini ve ameliyatın tip 2 diyabet hastalığına çözüm olduğunu öne sürdü.

Ameliyatın Türkiye için yeni bir tedavi yöntemi olma özelliğine sahip olduğunu ileri süren Çelik, ''Metabolik Cerrahi yöntemi adı verilen ameliyat yöntemiyle diyabetin yanı sıra kilo fazlalığı, kolesterol ve tansiyon yüksekliğinden de tek bir ameliyatla kurtulmak mümkün'' dedi.

Doç. Dr. Çelik, 2007 yılından bugüne kadar 88 hastayı ''Metabolik Cerrahi'' uygulamalarıyla tedavi ettiğini öne sürerek, şöyle devam etti:

''Ameliyat ettiğim hastalardan sadece biri günde tek doz insülin kullanıyor. Diğer hastalarım ise insülin tedavisine ihtiyaç duymuyor ve kan şekeri düzeyleri de normal veya normale yakın seyrediyor. Tek bir ameliyatla tansiyon, kolesterol yüksekliğinden kurtulmak mümkün. 30 yılı aşkın uzun dönem sonuçlarına dayanarak, bu ameliyatlar sonrası şekere bağlı organ hasarı ve diğer olumsuz gelişmeler görülmüyor.''

İtalya, Brezilya ve Hindistan'da bu uygulamanın daha çok yapıldığını anlatan Doç. Dr. Çelik, bu yöntemle yapılan yaklaşık 12 çeşit ameliyat türü olduğunu savundu.

Çelik, 19 yaşında hastalarının bulunduğunu olduğunu ancak 65 yaş üstündeki hastalarda çok seçici davrandıklarını belirterek, ciddi risk faktörü taşıyan hastaları ameliyat etmeyi düşünmediğini söyledi.

SORULAR

Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Çelik, ''Ameliyat sonrası hastaların yüzde kaçında şeker hastalığı sona eriyor?'' şeklindeki soruya ''Ameliyat tipine göre değişmekle birlikte hastaların yüzde 75-98'i arasında değişiyor'' dedi.

Doç. Dr. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Eğer ki, 'Şeker hastalığı, hastaların yüzde kaçında tedaviyle ilgili gelişme ortaya çıkıyor? Yani ilaç dozunda, sıklığında ya da miktarında azalma nedir diye?' sorarsanız, bu oran yüzde yüzdür. Her hastada kullanmakta olduğu ilaçları bıraktırmamız mümkün olmayabiliyor. Ama taktir edersiniz ki, bu biraz da hastanın beklentilerine bağlı. Eğer ki, kan şekerini çok sıkı bir şekilde 100'ün altında tutmak isteniyorsa, bazı hastalarımızda ilaç kullanmak gerekiyor. Ancak bize gelen hastaların çoğu ya ayağında yara çıkanlar, ya gözü görmeyenler ya da böbrekleriyle ilgili sorun yaşayan insanlar. İşler yolunda giderken kimse ameliyat olmak istemez. Ancak çok geç kalınırsa, şeker hastalığı nasıl diğer vücuttaki diğer organları tükettiği gibi pankreası da tüketirse yani vücuttaki insülin depoları boşalırsa, bu ameliyattan fayda görme olasılığı azalıyor. Bu yüzden olabildiğince erken dönemde, en azından organ hasarı başlamadan bu ameliyatlar yapılırsa sonuçlar daha yüz güldürücü oluyor. Eğer ki, diyabete eşlik eden çok ciddi bir kilo problemi varsa yaptığımız ameliyata mide küçültme işlemi de ekliyoruz. Bu ameliyatlarda sıkıntılar ortaya çıkabilir. Ama bunların hepsi cerrahinin bir parçasıdır. Eğer ki, bu sıkıntılı dönem atlatılabilinirse sonuç mucizedir.''

Bazı doktorların diyabetin ameliyatla tedavi edileceğine inanmadığını ve bu konuda çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarını belirten Çelik, ''Tip 2 diyabet, ameliyatla tedavisi mümkün olabilen bir hastalıktır. Bunun bilinmesini istiyoruz. Ama artık bu ön yargının değişeceğini, bunun artık sona ereceğini düşünüyoruz'' diye konuştu.

Yapılan ameliyatın temel olarak ince bağırsaklarda bir yer değiştirme işlemi içerdiğini ifade eden Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:

''Ancak bu yer değiştirme işlemi birbirinden farklı 10-12 teknik yöntemle yapılmaktadır. Buna ilaveten hastaların hastalık seviyesi, kandaki hormon seviyeleri, bu hormonların aktivitelerine göre mide hacmi, mide şekli ve karın içindeki organları saran yağlı dokular üzerinde de gerekli olan işlemler yapılmaktadır. Ameliyatların şu an için 30 yıla kadar olan sonuçları bilinmektedir. Ameliyatta, hastanın kan değerine ve uygulanan yöntemin zamanlamasına göre hastaların yüzde 75 ve 98'inde 8-30 yıl süre boyunca kan şekerini herhangi bir ilaç kullanmaksızın normal seviyede tutmak mümkündür.''

Basın toplantısına, Dr. Kazunori Kasama ve Dr. Çelik'in ameliyat ettiği bazı hastalar da katıldı.

Op. Dr. Sinan GÖKER

merhaba doktor bey annemin bir gozu %20 bir gozu %5 goruyor sekerden dolayi kanama var durdurulamiyor seker ameliyati oldu tip 2 diyabet.gozleriyle al... devamı