Nedir

Nedir?

Varlığı bazı psikiyatrik teşhisler için bir ölçüt olan mani, anormal olarak artmış ya da rahatsız edici ruh hali, uyarılma ve/veya enerji seviyelerinin bir ifadesidir. Bir bakıma depresyonun tersidir.

Ruhsal bozukluklara ek olarak, bireyler ilaç intoksikasyonu (bilhassa kokain ya da metamfetamin gibi uyarıcılar), ilaç yan etkileri (özellikle steroidler) ya da kötü huylu bir tümör sonucu olarak da manik davranışlar sergileyebilir. Ama mani bipolar bozuklukla bağlantılıdır. Bu durumda mani ve ağır depresyon belirtileri sürekli birbirini izleyebilir. Uzmanlar maninin erken safhalarında öngörülmesinin çok önemli olduğunu söylüyor, çünkü hasta tedaviyi kabul etmeye gönülsüz hale geliyor. Bipolar için ölçütler depresif dönemleri içermez ve depresif dönemlerin yokluğunun yanında maninin varlığı teşhis için yeterlidir. Yine de bu, hiç depresyon yaşamayan insanlar ruh halinde klinik değişimler yaşıyor. Bu döngüler genellikle uyku döngüsü (çok fazla ya da çok az), günlük ritimler ve çevresel stres faktörlerinden etkileniyor.

Maninin yoğunluğu, hipomani olarak bilinen hafif maniden, halüsinasyonlar, kibarlığın azalması, şüpheli olma, katatonik davranış, saldırganlık ve kendini ihmale neden olabilen düşünceler ve tasarılarla meşgul olma gibi psikotik olguların yaşandığı tam gelişmiş maniye kadar çeşitlilik gösterebilir. Mani ve hipomani aynı zamanda yaratıcılık ve artistik yetenekle bağlantılı olduğu için manik bipolar bireyin tıbbi yardıma ihtiyacı olması ya da bunu istemesi her zaman söz konusu değildir; böyle insanlar genellikle normal işlevlerini sürdürebilecek kadar kontrolü ellerinde bulundurur ya da bir psikiyatri kurumuna gitmelerini gerektirecek kadar ciddi seviyede manik olduklarının farkında değildir. Manik bireylerin sıklıkla uyuşturucu ya da ruh halini etkileyen maddeler kullandığı sanılır.

 

Sınıflandırma

Nedir?

Varlığı bazı psikiyatrik teşhisler için bir ölçüt olan mani, anormal olarak artmış ya da rahatsız edici ruh hali, uyarılma ve/veya enerji seviyelerinin bir ifadesidir. Bir bakıma depresyonun tersidir.

Ruhsal bozukluklara ek olarak, bireyler ilaç intoksikasyonu (bilhassa kokain ya da metamfetamin gibi uyarıcılar), ilaç yan etkileri (özellikle steroidler) ya da kötü huylu bir tümör sonucu olarak da manik davranışlar sergileyebilir. Ama mani bipolar bozuklukla bağlantılıdır. Bu durumda mani ve ağır depresyon belirtileri sürekli birbirini izleyebilir. Uzmanlar maninin erken safhalarında öngörülmesinin çok önemli olduğunu söylüyor, çünkü hasta tedaviyi kabul etmeye gönülsüz hale geliyor. Bipolar için ölçütler depresif dönemleri içermez ve depresif dönemlerin yokluğunun yanında maninin varlığı teşhis için yeterlidir. Yine de bu, hiç depresyon yaşamayan insanlar ruh halinde klinik değişimler yaşıyor. Bu döngüler genellikle uyku döngüsü (çok fazla ya da çok az), günlük ritimler ve çevresel stres faktörlerinden etkileniyor.

Maninin yoğunluğu, hipomani olarak bilinen hafif maniden, halüsinasyonlar, kibarlığın azalması, şüpheli olma, katatonik davranış, saldırganlık ve kendini ihmale neden olabilen düşünceler ve tasarılarla meşgul olma gibi psikotik olguların yaşandığı tam gelişmiş maniye kadar çeşitlilik gösterebilir. Mani ve hipomani aynı zamanda yaratıcılık ve artistik yetenekle bağlantılı olduğu için manik bipolar bireyin tıbbi yardıma ihtiyacı olması ya da bunu istemesi her zaman söz konusu değildir; böyle insanlar genellikle normal işlevlerini sürdürebilecek kadar kontrolü ellerinde bulundurur ya da bir psikiyatri kurumuna gitmelerini gerektirecek kadar ciddi seviyede manik olduklarının farkında değildir. Manik bireylerin sıklıkla uyuşturucu ya da ruh halini etkileyen maddeler kullandığı sanılır.

Belirtiler

Belirtiler

Amerikan Psikiyatri Birliği’nin tanısal kılavuzuna göre manik epizot, ilaçlar ya da tıbbi bir hastalıktan kaynaklanmayan ve (a) işte ve sosyal ilişkilerde açıkça zorluklara neden olan, (b) bireyi ve başkalarını korumak için hastaneye yatış gerektiren ya da (c) bireye psikozlar yaşatan, yedi gün ya da daha uzun süren (eğer hastaneye yatış gerekiyorsa herhangi bir süre boyunca) olağandışı ve sürekli taşkınlık, aşırı mutlu ya da sinirli olma hali olarak tanımlanıyor.

Bir durumun manik epizot olarak sınıflandırılabilmesi için, ruh hali bozukken aşağıdakilerden en az üçünün (ya da sadece sinirlilik varsa dördünün) sürekli ön planda olması gerekir: gösterişli ve abartılı tarz ya da aşırı kendine güven; daha az uyku ihtiyacı (örneğin, üç saat yeterli olabilir); daha sık konuşma ve daha uzun konuşma arzusu; olumsuz sonuçlanma riski yüksek olan eğlenceli davranışlara aşırı düşkünlük (örneğin, abartılı alışveriş, seks maceraları ya da mümkün olmayan ticari planlar).

Eğer birey aynı zamanda depresyondaysa buna karma epizot denir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün sınıflandırma sistemi bir manik epizodu, bireyin ruh halinin içinde bulunduğu durumda olması gerekenden daha yüksek olduğu ve yüksek moralden zorlukla kontrol edilebilen coşkunluk haline kadar değişebilen, hiperaktivitenin eşlik ettiği, konuşma zorunluluğu hissi, az uyku gereksinimi, dikkati korumakta zorlanma ve dikkatin sık sık dağılması olarak tanımlıyor. Genellikle özgüven ve özsaygı aşırı fazladır, gösteriş ve ölçüsüz düşünceler açığa çıkar. Normal sosyal sınırların kaybolması karakter dışı, riskli, aptalca ya da uygunsuz davranışlara neden olabilir.

Bazı insanlarda, terleme, tempoda yükselme ve kilo kaybı gibi fiziksel belirtiler olabilir. Tam gelişmiş manide, manik birey kendi amaçlarının diğer herkesin üzerinde olduğunu ve hiçbir sonucu olmayacağını ya da olumsuz sonuçların en düşük düzeyde olacağını düşünür ve peşinde oldukları şeye ulaşmak için hiçbir sınırlar tanımaz. Hipomani daha farklıdır, çünkü normal fonksiyonlarda çok az bozulma vardır ya da hiç yoktur. Hipomanik bireyin ruh hali yoğunluğu artsa da dış dünyayla iletişimi ve etkileşim standartları değişmeden kalır. Ama uzun süre çözümlenmemiş hipomaniyle yaşayanlarda mani gelişme riski vardır ve farkına bile varmadan o çizgiyi geçebilirler.

Maninin (ve daha küçük ölçüde hipomaninin) en karakteristik belirtilerinden biri hızla akan düşüncelerdir. Bunlar genellikle manik bireyin dikkatinin nesnel olarak önemsiz bir uyarıcı tarafından aşırı derecede dağıtıldığı durumlardır. Bu deneyim, manik bireyin düşünceleriyle meşgul olmasına, zamanın farkında olamamasına ya da düşüncelerin yanında başka hiçbir şeyin farkında olamamasına yol açarak bir dalgınlık hali yaratır. Hızlı akan düşünceler aynı zamanda uykuya dalmayı da engeller.

Mani her zaman teşhisin konduğu bireyin normal yoğunluğuna göredir; dolayısıyla, kolay sinirlenebilen biri, daha da çabuk sinirlenerek mani belirtisi sergileyebilir. Benzer şekilde, zeki biri görünüşte “dahi” özellikleri ortaya koyabilir ve normal ruh halinde yapabileceğinin ötesinde düşünceler dile getirebilir. Ama belki de maninin en kolay görüldüğü durum, fark edilir şekilde klinik depresyonda olan birinin aniden neşeli, iyimser, mutlu ve enerji dolu hale gelmesidir. Diğer mani unsurları, kuruntular (kendini, potansiyelini, vb olduğundan büyük görme), aşırı hassaslık, aşırı cinsel etkinlik, aşırı dindarlık, hiperaktivite, düşünmeden hareket etme, konuşkanlık, konuşmayı sürdürmeye yönelten bir iç basınç (aşırı açıklama) ya da hızlı konuşma, fazlasıyla büyük düşünce, planlar ve azalan uyku ihtiyacıdır (3 ya da 4 saat uykudan sonra dinlenmiş hissetmek). Manik ve hipomanik vakalarda birey, iş yerinde sorgulanabilir hareketler, aşırıya kaçan harcamalar, riskli cinsel aktivite, eğlence amaçlı uyuşturucu kullanımı, anormal sosyal etkileşim ya da önceki davranışlarına uymayan oldukça yüksek sesli tartışmalar gibi karakteri dışında davranışlar gösterebilir. Bu davranışlar kişisel ilişkilerinde gerginlik yaratabilir, işte sorunlara yol açabilir ve kanunlara aykırı davranma riskini artırır. Kendine ve başkalarına zarar vermesi olası etkinliklere düşünmeden katılma riski yüksektir.

“Ciddi seviyede yüksek ruh hali” bir dereceye kadar çekici ve eğlenceli gelebilir, ama maniyle yaşamak nihayetinde oldukça nahoş ve bazen rahatsız edicidir. Korkutucu değilse de bunu yaşayan birey ve ona yakın olanlar için daha sonra pişmanlık yaratabilen düşünmeden yapılan davranışlara yol açabilir. Bu aynı zamanda, şiddetlendiği dönemlerdeki özgün durum göz önüne alındığında, muhakeme ve iç görü eksikliği nedeniyle karmaşık olabilir. Manik hastalar genellikle gösterişçi, saplantılı, fevri, sinirli, kavgacıdır ve çoğunlukla kendilerinde yanlış bir şey olduğunu reddederler. Mani sıklıkla yüksek enerjiyi teşvik ettiği ve uyku ihtiyacı algısı ya da uyuyabilme becerisini azalttığı için, manik döngüde birkaç gün içinde uyku yoksunluğu psikozları görülebilir ve net düşünebilme yeteneği daha da azalır. Hızlı akan düşünceler ve yanlış anlamalar hayal kırıklığına ve başkalarıyla iletişim yeteneğinin azalmasına yol açar.

Maninin farklı “evreleri” ya da “durumları” vardır. En hafif durum hipomanidir ve hipomaninin karakteristik özellikleri, yüksek yaratıcılık, kıvrak zeka, girginlik ve hırstır. Tam gelişmiş mani, bireyin kendini coşkun ama belki aynı zamanda sinirli, yılmış ve hatta gerçeklikten kopmuş hissetmesine neden olur.

Sebepler

Sebepleri

Mani karmaşık bir nörofizyolojik olgudur. Maninin gelişimine zemin hazırlayan faktörler öncelikle genetiktir ve artık psikolojik kabul edilmez. Yine de, belirli bir manik epizot için stres tetikleyicileri önemli psikolojik ve sosyal çatışmaları içerir. Akut mani için ana tetikleyici (ve ana belirti) uyku yoksunluğudur. Sosyal sorunlar, ilaçlar ya da hastalıklar manik aşırı uyarılmayı başlatabilir ama kalsik ve sürekli manik belirtilerin asıl sebebi büyük ihtimalle genetik yatkınlık ya da beyin hastalıklarıdır. Bazı ilaçlar, bütün uyarıcılar dahil manik belirtileri taklit eder ama gerçek manik epizotlarla karşılaştırıldığında süre ve yoğunluk bakımından büyük oranda farklılık gösterir. Bütün ruhsal hastalıkların beyinde öncelikli olarak etkilediği yer limbik sistemdir. Mani sebeplerinin eksiksiz açıklaması karmaşıktır ve bunun için başka yere başvurulmalıdır.

Bazı ilaçlar maniye benzeyen belirtilere yol açabilir. Bazı ilaçlarsa limbik sistemin aşırı uyarılması ve ardından gelen uyku yoksunluğu aracılığıyla manik bir epizodu tetikleyebilir. Bunlar amfetaminler ve diğer uyarıcılar, kafein (kafein/taurin içeren enerji içecekleri), kokain ve çeşitli yasadışı uyuşturucular, serotonin geri alım engelleyicileri (SSRI, SNRI), üç halkalı bileşikler (TCA, karbamazepin hariç), steroid ilaçlar (prednizon, oral kortizon), serotonin agonistleri, dopamin agonistleri ve başka bazı ilaç gruplarıdır. Yüksek dozlarda uyarıcı olabilen bir reçetesiz ilaç grubu da, kan damarlarını uyararak burun mukozasını azaltan ve burun solunum yolunu genişleten öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlarıdır (dekonjestanlar).

Tedavi

Tedavi

Mani için tedaviye başlamadan önce, dikkatlice ayırıcı tanı uygulanmalı ve psikiyatrik olmayan nedenlerin ihtimali ortadan kaldırılmalıdır.

Bipolar bozukluğa giren akut mani, duygudurum dengeleyiciler ve/veya antipsikotik ilaçlarla tedavi edilir. Antipsikotik ilaçlardan kaynaklanan nöroleptik malign sendrom gibi zararlı yan etkileri önlemek için, bu ilaçların reçeteyle verilmesi ve dikkatlice izlenmesi gerektiğini belirtmekte fayda var. Hasta dengeli hale gelene kadar, geçici olarak isteği dışında verilmesi gerekebilir. Antipsikotikler ve duygudurum dengeleyiciler mani ya da depresyon hastalarının ruh halini dengelemekte yardımcı olabilir. Bunlar dopamin nörotransmiterinin reseptörünü bloke ederek ve serotonine düşük kapasitede izin vererek çalışır.

Manik davranışlar ortadan kalktıktan sonra, uzun vadeli tedavi, hastanın ruh halini genelde farmakoterapi ve psikoterapi kombinasyonuyla dengelemeye çalışmak için profilaktik tedaviye odaklanır.

Lityum, manik ve depresif epizotların sürmesini önleyen kalsik bir duygudurum dengeleyicidir. Valporik asit ve karbamazepin gibi antikovülsanlar da profilaksi için kullanılır. Yakın zamanda piyasaya çıkan bir diğer ilaçsa lamotrigindir. Klonazepam da kullanılır.

Bir kalsiyum kanal blokeri olan verapamil, hipomani durumunda ve lityumla duygudurum dengeleyicilerin kontrendike ya da etkisiz olduğu durumlarda tedavi için yararlıdır. Verapamil hem kısa hem de uzun vadeli tedavilerde etkilidir.

İlaçlar

Maninin nasıl bir biyolojik mekanizmayla ortaya çıktığı henüz bilinmiyor. Bir hipoteze göre, serotonin nörotransmiterinin temporal loptaki miktarı aşırı derecede yüksek olabilir. Dopamin, norepinefrin, glutamat ve gama aminobütrik asit de önemli rol oynuyor gibi görünüyor. Görüntüleme çalışmaları, manik kadınlarda sol amigdalanın daha aktif ve orbitofrontal corteksin daha az aktif olduğunu gösteriyor.

Antidepresan monoterapisi, bipolar bozukluk I ya da II hastalarında depresyon tedavisi için önerilmiyor, bu hastalarda antidepresanlarla duygudurum dengeleyicileri birlikte kullanmanın hiçbir yararı olmadığı kanıtlanmıştır.

Op. Dr. Sinan GÖKER

Hocam merhabalar, ben 22 yaşındayım sol göz 22, sağ gözüm 27 derece ben göz içi mercek ameliyatı olmak istiyorum fakat retinamda bazen kanamalar oluyo... devamı