Nedir

Nedir?

Konuşma bozuklukları veya konuşma güçlükleri normal konuşmanın aksadığı bir iletişim bozukluğu türüdür. Bu kekeleme, peltek konuşma ve diğerleri olabilir. Konuşma bozukluğu nedeniyle konuşamayan kişi dilsiz olarak adlandırılır.

Sınıflandırma

Konuşmayı normal veya bozuk olarak sınıflandırmak göründüğünden daha sorunludur. Sıkı bir sınıflandırmanın ardından nüfusun sadece %5-10’u tamamen normal bir konuşmaya ve sağlıklı bir sese sahiptir (bütün parametreler göz önünde bulundurulduğunda); diğer herkeste herhangi bir konuşma bozukluğu vardır.  

  • Kekeleme yetişkin nüfusun ortalama %1’ini etkiler.
  • Hızlı konuşa kekelemeyle benzerlikleri olan bir konuşma bozukluğudur. 
  • Ahenksiz konuşma en nadir görülen bir nörolojik konuşma bozukluğudur. Rahatsızlık yoğunlukta, ifade segmenti zamanlamasında ve kelimelerin ritmi, ahengi ve tonlamasında değişikliklerle tanımlanır. Söylenen cümlenin tonik ve atonik hecelerinin zamanlamasında, temel frekansında ve yoğunluğundaki değişiklikler kişiyi konuşmanın belirli karakterlerinde yoksun bırakır. Ahenksiz konuşmanın nedeni genellikle beyindeki vasküler kazalar, kraniyoensefalik incinmeler ve beyin tümörleri gibi nörolojik patolojilerle ilişkilendirilir.  
  • Dilsizlik tamamen konuşamamadır.
  • Konuşma ses bozuklukları, belirli konuşma seslerini çıkarmada güçlüğü içerir (genellikle s ve r gibi belirli sessiz harfler) ve telaffuz bozukluğu (aynı zamanda fonetik bozukluklar olarak da adlandırılır) ve sesbirimsel bozukluklar olmak üzere ikiye ayrılır. Telaffuz bozuklukları, fiziksel olarak sesleri çıkarmadaki güçlükle tanımlanır. Sesbirimsel bozukluklar dildeki ses farklılıklarını öğrenmede güçlükle tanımlanır ve kişi bir sesi birçok yerde kullanabilir. Bununla birlikte, kişide fonemik ve fonetik özellikleri bulunan karışık konuşma ses bozukluğunun ortaya çıkması pek gözlemlenmez.
  • Ses bozuklukları genellikle fiziksel olan ve gırtlak ve ses rezonansının işlevini içeren bozukluklardır.
  • Disartri sinir ve/veya beyin hasarının neden olduğu konuşma kası güçsüzlüğü veya felcidir. Disartri genellikle inme, Parkinson hastalığı, amiyotrofik lateral skleroz, baş ve boyun sakatlanmaları, cerrahi kazalar ve serebral palsi nedeniyle ortaya çıkar.   
  • Konuşma apraksisi inme nedeniyle ortaya çıkabilir veya gelişimsel olabilir. Konuşma apraksisi tutarlı olmayan konuşma seslerinin üretimini ve kelimedeki seslerin tekrar düzenlenmesini içerir ("kitap-kipat” gibi). Kelimelerin üretimi daha da zorlaşır ve çaba gerektirir; fakat yaygın ifadeler bazen çaba gerektirmeden rastgele söylenebilir. Şimdi,  birçok özelliği paylaşıyor olsalar da konuşma apraksisi ve elde edilmiş konuşma apraksisi bulunan çocukların aynı olmadığı düşünülmektedir.

Konuşma bozukluğunun büyüklüğüne, türüne ve doğru tedavi veya terapi yöntemine karar verirken üç farklı seviyede sınıflandırma vardır: 

  1. Hastanın üretebildiği sesler
    1. Sesbirimsel: Kolaylıkla üretilebilir; anlamlı ve çelişkili şekilde kullanılır. 
    2. Fonetik: İstek üzerine üretilir; sürekli, anlamlı veya çelişkili şekilde kullanılmaz; bağlantılı konuşmada kullanılmaz.  
    3. Uyarılan sesler
      1. Kolaylıkla uyarılabilir.
      2. Gösterilmesi veya deneme üzerine uyarılabilir (dil pensiyle).
    4. Sesi üretememe
      1. İstemli olarak ses üretilemez.
      2. Ses üretimi hiçbir zaman gözlemlenmez. 

Sebepler

Sebepler

Birçok vakada sebep bilinmemektedir. Bununla birlikte işitme kaybı, nörolojik hastalıklar, beyin sakatlıkları, zihin geriliği, madde istismarı, tavşan dudak ve damağı gibi fiziksel bozukluklar ve ses istismarı veya yanlış kullanılması gibi birçok bilinen farklı konuşma bozukluğu vardır. Çocuk istismarı da bazı vakalarda sebep olabilir.

Tedavi

Tedavi

Bu rahatsızlık türlerinin birçoğu konuşma terapisiyle tedavi edilebilir; fakat diğerleri foniatrik uzmanıyla birlikte tıbbi yardım gerektirir. Diğer tedaviler arasında organik durumların düzeltilmesi ve psikoterapi yer alır.

Hastalar rahatsızlıklarının türüne bağlı olarak takımlar halinde tedavi edilir. Bir takım içerisinde konuşma dil patologu, uzmanlar, aile doktorları, öğretmenler ve ebeveyn/aile bireyleri bulunur. 

Konuşma bozukluklarının sosyal etkileri

Konuşma bozukluğu bulunmak, özellikle ufak çocuklar arasında olumsuz bir sosyal etkiye sahip olabilir. Konuşma bozukluğu bulunan kişiler rahatsızlıkları nedeniyle zorbalıkların hedefi olabilirler. Bu zorbalıklar özgüven eksikliğine yol açabilir. Yaşamın ilerleyen zamanlarında insanlar ilerleyen yaşla birlikte daha anlayışlı oldukları için zorbalık genel nüfusta azalır.

Dil bozuklukları

Dil bozuklukları çoğu zaman eş anlamı olarak kullanılsa da genellikle konuşma bozukluklarından farklıdır.

Konuşma bozuklukları konuşma sesi üretmedeki veya ses kalitesindeki sorunları ifade ederken dil bozuklukları genellikle kelimelerin anlaşılması veya kelimelerin kullanılmasına ilişkin bozukluktur ve konuşma üretimiyle ilgili değildir. 

Prof. Dr. Erol TAŞDEMİROĞLU

Hocam merhabalar annem 64 yaşında ,baş dönmesi ve mide bulantısı şikayetine öncelikle vertigo teşhisi konuldu,kısa zamanda şuur kaybı ve konuşma bozu... devamı