Ergen Ebeveynliği İle İlgili Yaygın Mitler

Ergenlere ebeveynlik yapmak çoğunlukla zor ve takdir edilmeyen bir iştir. Ciddiyeti, gelişimlerinin diğer aşamalarından daha yüksektir. Ergenlerde sonuçları birçok faktör etkiler, bunlar arasında çocuğun özellikleri, aile içindeki veya dış kaynaklardan gelen stres ve ergenin evde, okulda ve topluluk içerisinde aldığı destek miktarı bulunmaktadır.

Ergenlere ebeveynlik yapmakla ilgili giderilmesi gereken birçok mit var. Ergenler aniden ‘kötüye gitmezler’. Aşağıdaki mitler umarız ebeveynlerin ve ergenlerin bir araya gelmesine ve birbirlerini anlamalarına mani olan yanlış kanılara daha yakından bakmalarına yardımcı olur.

1.    Kötü bir çocuk her zaman kötü bir çocuktur.

Bir ebeveynin yapabileceği en kötü şeylerden birisi, ergenlik çağındaki çocuğuna ‘kötü çocuk’ etiketini yapıştırmaktır. Ebeveyn, ergenin kötü olduğu fikrini pekiştirmektedir, böylece ergen kötü olduğuna inanacak ve bunu yıkıcı şekillerde dışa vuracaktır.

2.    Ergen çocuğunuzu düzeltebilirsiniz.

Çocuğunuzla ilişkiniz yürümüyorsa siz ancak kendiniz ve davranışlarınız üzerinizde çalışabilirsiniz. Aslında böyle yaparak ergen çocuğunuzla ilgilenmenin en iyi yolunu araştırabilirsiniz. Çocuğunuzun duygusal ve değişken tabiatını her zaman kontrol edemeyebilirsiniz ama buna nasıl karşılık verdiğinizin kontrolü sizdedir.

3.    İyi bir ilişki huzurlu olandır.

Çoğu ebeveyn çocuklarına rehberlik edemez ve sınırlar koyamaz çünkü karşılaşmadan korkarlar. Bir ebevyn sırf huzuru korumak uğruna, ebeveyn olarak sorumluluklarından kaçmamalıdır.

4.    Ergen çocuğunuzla her şeyi paylaşın.

Çocuğa karşı dürüst olmak, tamamen açık olmak anlamına gelmez. Ebevyn ergenin yaşamındaki birincil rol modelidir ve sık sık ergenler ebeveynlerinin yaptığı bir şeyi yapmanın uygun olduğunu düşünürler.

5.    Ergenler arkadaşlarını, ebeveynlerine yeğlerler.

Çocuklar okula başlayınca aileleriyle daha az zaman geçirirler ve arkadaşları yaşamlarında daha fazla önem kazanır. Gittikleri yerler, yaptıkları şeyler ve birlikte zaman geçirdikleri insanlar ile kendi kimliklerini oluşturmaya başlarlar. Maalesef anksiyeteli veya öz güveni düşük ergenler, akran gruplarından onay arayacaklardır. Ama zorlu kararlarla ilgili stratejiler ve araçlar kendilerine erken yaşlarda verilirse bu mücadeleleri iyi sonuçlarla karşılayabilirler.

6.    Ergen çocuğum benimle konuşmuyor. Açılmasını sağlayamıyorum.

Ergenler konuşmayı severler. Ama istekli bir dinleyicilerinin olması şarttır. Rutin sohbetler ve anlamlı konuşmalar arasında bir denge olmalıdır. Yaşamında neler olup bittiği ve karşılaştığı zorluklar hakkında ergenle gerçekten konuşmak için sakin bir yer bulmaya zaman ve çaba harcamak gerekir. Hoşgörülü olmaya ve ergenin anlatmaya çalıştığı şeyi gerçekten dinlemeye gayret edin.

Bir başka yaygın mit, adolesan ve ergen yıllarında arkadaş baskısının en kötü durumda olduğudur. Akran baskısı, olumlu bir güçtür ama aynı zamanda aşırı değerlendirilir. Genellikle adolesanlar kendilerine benzer zevkleri ve değerleri olan arkadaşlar seçerler. Ama ergenin yaşamında esas etkiyi ebeveynler ellerinde bulundururlar. Araştırmalar ergenlerini gözleyen ebeveynlerin birçok riskli davranışı engelleyebildiğini göstermektedir. Gözlemek ayrıca ergenlere, artan imtiyazların artan sorumluluğu beraberinde getirdiği ve her şeyden öte ebeveynin sınırlar koymayı ve bunları zorlamayı önemsediği yolunda mesaj da verecektir.

Uzm. Dr. Ahmet Sümen

Hocam ben 49 yasında bayanın dizilerinde kemik iliği odemi var mr çekildim şunlar yaziyor suprapetellar burada ve ekleme effüzyon. artmıştır femur med... devamı