Doğum hüznü, annenin doğumdan bir hafta on gün kadar sonra, bir hüzün hali yaşamasıdır. Bu depresyon kadar ağır bir durum değildir. Kendi kendine geçebileceği gibi, sosyal destekle daha hızlı bir şekilde düzelebilmektedir. Doğum hüznü, ciddi bir depresyon hastalığı değil, evrimsel adaptif bir durumdur. Annenin karnında taşıdığı bebekten ayrılmaya alışmak, yeni doğan varlığa alışmak ve annelik rolüne alışmak için yaşadığı geçici bir adaptasyon sürecidir. Bu nedenle doğum hüznüne patolojik bir olgu gözüyle bakılmaz. Hatta iyi bir şey olduğu düşünülür. Ancak uzadığı ve şiddetlendiği koşullarda ve depresyona dönüşmesi halinde mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Ancak bu durum kendi başına çok sık görülür ve tıbben hastalık olarak kabul edilmez. Doğum hüznünün en tipik belirtisi, kolay ağlamaktır. Yanı sıra, kadınların beşte üçünde görülen adet öncesindeki belirtilere çok benzeyen tarzda aşırı hassasiyet, alınganlık, kolay öfkelenme, bebekle ilgili ne yapacağını bilemediği için telaşlanma ve özellikle eşine karşı öfkeli olma hali görülür. Doğum hüznü, annenin çevresinin desteğiyle, bebeğin ağlaması, ona sarılması ve emmesiyle kendiliğinden geçer.

Op. Dr. Korkut ARSLAN

Merhaba Yaklaşık 3 yıldır kadın doğum uzmanı reçetesi doğrultusunda, doğum kontrol amaçlı "belara" adlı doğum kontrol ilacını kullanmata idim. Fakat i... devamı