Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve uyku problemleri

Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu olan çocuğunuz, gece boyunca yatağında dönüyor ve silkiniyor mu? Bu tip belirtiler uyku bozukluğundan kaynaklanabilir. Yapılan yeni bir çalışmada, DEHB rahatsızlıkları yaşayan çocukları bulunan ebeveynlerin yarısından fazlası, çocuklarının uyuma problemleri yaşadıklarını bildirdiler. Bu çalışmada elde edilen bulgular, DEHB problemleri yaşayan çocukların çoğunluğunun, uyandıklarında yorgun hissettiklerini, sürekli kâbus gördüklerini, ayrıca uyku apnesi ya da huzursuz bacak sendromu gibi başka uyku problemleri yaşadıklarını ortaya çıkardı. DEHB olan çocukların katıldığı başka bir çalışmada da, çocukların uyanmakta zorluk çektikleri, uyku esnasında yeterince dinlenemedikleri ve gündüz uykusuna daha fazla ihtiyaç duydukları saptandı.

Uyku sorunları ve DEHB, çoğu zaman birbirini destekler gibi gözükmektedir.

DEHB ile horlama bağlantılı mıdır?

Genişleyen bademcik ve lenf bezleri, uyku sırasında solunum yolunun kısmen tıkanmasına yol açabilir. Bu durum, horlamaya, düşük uyku kalitesine ve belki DEHB oluşmasına neden olabilir.

Çünkü horlama nedeniyle uyku kalitesinin düşmesi, gün içinde dikkat dağınıklığı yaşanmasına yol açabilmektedir. Beş ila yedi yaş arasındaki çocuklar üzerinde yapılan bir çalışmada, hafif DEHB belirtileri bulunan çocukların horlama oranlarının, genel nüfus içinde rastlanan horlama oranlarına göre, çok daha yüksek olduğu belirlendi. Bir diğer çalışmada, horlayan çocuklarda DEHB oluşma riskinin, akranlarına oranla neredeyse iki kat daha yüksek olduğu tespit edildi.

Uygulanan dil becerisi ve genel zekâ testlerinde, horlayan çocukların belirgin biçimde daha kötü performans gösterdiklerine dair sonuçlar elde edildi. Bazı çalışmalar, bademciklerin ve lenf bezlerinin alınması halinde, ilaç kullanılmasına gerek kalmadan, çocukların daha kaliteli bir uyku uyuduklarını ve daha olumlu davranışlar sergilediklerini gösterdi.

Uyku apnesi nedir?

Apne, en basit tarifiyle, nefessiz kalma anlamına gelir. Apne kavramı, solunumda en az on saniyelik bir kesinti oluşmasını tanımlamak için kullanılır. Apnenin üç farklı çeşidi bulunmakla birlikte, en sık rastlananı obstrüktif (engelleyici) apnedir. Obstrüktif apneler, karşılaşılan tüm apne çeşitlerinin yüzde 65’ini oluşturur.

Obstrüktif uyku apnesi anında, akciğerlere burun ve ağzından hiçbir hava akımı olmaz. Bunun nedeni, trake (oksijen yolu) girişinin tamamen tıkanmış olmasıdır. Farklı yapılardaki yutak şekilleri ya da yutakta çökme olması, tıkanıklığa yol açabilecek etkenler arasında sayılabilir. Solunum kasları, tıkanma sırasında ciğerlere hava alabilmek için çaba göstermeye devam eder.

Uyku apnesi bulunan kişilerde, solunum durması nöbetleri yaşanır. Bu nöbetler sırasında kişi, derin uyku halinden hafif uyku haline geçiş yapar. Fakat bu uyku bölünmeleri sırasında, uyku apnesi yaşadığına dair bir şey hissetmez. Bu bölünmeler gece boyunca sık sık yaşanabilir.

Çocukların yaklaşık yüzde 2’sinde, uyku sırasında solunum durması çeşitlerine rastlanır. Genişleyen bademcikler ve lenf bezleri, çocuklarda uyku apnesi oluşmasının en sık karşılaşılan nedenleri arasında yer alır. Ancak obezite ve kronik alerji de uyku apnesine yol açabilir. Uyku apnesi yaşayan çocuklar da, tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi gün boyunca yorgun hissedeceklerdir. Ayrıca yoğunlaşma sorunları ve uyku eksikliği ile ilgili sinirlilik gibi diğer belirtiler de ortaya çıkabilir.

Uyku apnesi tanısı nasıl konulur ve bu durum nasıl tedavi edilir?

Çocuklarda uyku apnesi, tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Bademciklerinin solunum yolunu tıkayıp uyku apnesine neden olup olmadığını, bir çocuk doktoru ya da bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanından öğrenebilirsiniz. Eğer çocuğunuza uyku apnesi teşhisi konulursa, laboratuvar ortamında uygulanacak polisomnografi denilen özel bir uyku testi ile sonuçların teyit edilmesi gerekir. Bademciklerinde büyüme olan ya da yüksek sesle horlayan her çocukta, uyku apnesi oluşmayabilir.

Genişlemiş bademcikler ve lenf bezleri konusunda en sık tercih edilen tedavi yöntemlerinden biri, cerrahi müdahaledir. Geceleri nefes almak konusunda engel yaratabilen, alerji veya benzer nedenlerin ortadan kaldırılabilmesi için, bazı farklı tedavi çeşitlerinin uygulanması da mümkündür.

Huzursuz bacak sendromu DEHB ile ilişkili mi?

Çalışmalar uyku bozukluğu ile DEHB arasında bir bağlantı oluşunun yanı sıra, huzursuz bacak sendromu (HBS) ve DEHB arasında da bağlantı bulunduğunu göstermektedir. Huzursuz bacak sendromu bulunan kişilerin genel olarak bacaklarında ve bazen kollarında sızlama, sürtünme hissi oluşur. Bu hisler, hareket etmek için dayanılmaz bir dürtü oluşmasına yol açar. Huzursuz bacak sendromu, kişilerin uyku düzenlerinin bozulmasına ve gündüz uykusu uyumalarına neden olur.

Huzursuz bacak sendromu ve buna bağlı uyku bozukluğu bulunan insanlar, dengesiz, dikkatsiz veya hiperaktif oldukları şeklinde DEHB belirtileri yaşadıklarını bildirmektedirler. Araştırmacılar, huzursuz bacak sendromu ve DEHB rahatsızlıklarında, nörotransmiter (sinirlerdeki kimyasal iletim) safhasında dopamin salgılanması sırasında, her iki rahatsızlığın oluşmasına yol açabilecek ortak bir işlev bozukluğu olabileceğine inanmaktadır.

Huzursuz bacak sendromu, polisomnografi veya uyku testleri uygulanarak teşhis edilir. Tedavide kullanılan ilaçlar, hem huzursuz bacak sendromunun, hem de DEHB rahatsızlıklarının iyileşmesine yardımcı olabilir.

DEHB rahatsızlıkları bulunan çocukların, ihtiyacı olan uykuyu uyumasına nasıl yardımcı olabiliriz?

DEHB rahatsızlıkları bulunan çocuklara uyku saatleri konusunda alışkanlık kazandırılması büyük önem taşır. Düzenli uyku saati sisteminin uygulanması, çocuğunuzun rahatlamasına ve ihtiyaç duyduğu sağlıklı uykuyu uyuyabilmesine yardımcı olacaktır. Kolayca düzen kurabilmeniz için aşağıdaki ipuçlarını uygulamayı deneyin.

  • Bir uzman doktorla görüşün ve kullanılabilecek ilaçlar konusunda bilgi edinin. Eğer kullanılması gereken ilaçlar uyku düzenini olumsuz yönde etkiliyorsa, günlük ilaçların daha erken saatlerde kullanılıp kullanılamayacağı konusunda danışın. Ya da eğer etkisi kısa süren ilaçlar varsa, doktorunuza bildirin. Çocuğunuzun gece boyunca rahat olmasını, yeterince dinlenebilmesini ve sağlıklı uyku uyuyabilmesini sağlayacak en uygun ilaç tedavisini uygulayabilmek için, mümkün olduğunca fazla araştırma yapın.
  • Kafeine hayır deyin. Gerekirse ailece kafein kullanımını kesin. Çocuğunuzun diyetini düzenlerken, gizli kafein içeren besinlere karşı dikkatli olun. Kafein uyarıcı etkisiyle, gerginlikten kaynaklanan tepkinin artmasına katkıda bulunan az sayıdaki besin çeşidinden birisidir. Kafeinin yarattığı uyarılmışlık hali, uykusuz gecelere sebep olur. Mutfağınızda kafeinli yiyecek ve içecekler bulundurmamak konusunda dikkatli olun.
  • Tutarlı olun. Yemek saati, uyuma, uyanma saatleri ve aile ile geçirilecek zamanın uygun bir rutine oturtularak düzenli bir şekilde işlemesi konusunda tutarlı olun.
  • Çocuğunuzun odasında gereken sessizliği sağladığınızdan emin olun. Eğer evinizin yapısı çocuğunuzun odasındaki sessizliğin korunmasına elverişli değilse, çocuğunuz için rahatlatıcı olabilecek müzikler çalmayı deneyin. Çocuğunuzun sese karşı aşırı hassasiyeti bulunması durumunda, kulak tıkacı kullanmaya alıştırın.
  • Uyku hapı ve benzeri ürünlerin kullanımından kaçının. Uyku düzeninin oturtulabilmesi için mutlaka ilaç kullanımı gerekiyorsa, güvenli ve etkili ilaçlar hakkında mutlaka bir doktora danışın.
  • Sağlık sorunlarını göz önünde bulundurun. Alerji, astım ya da ağrıya neden olabilecek koşullar, uykunun bölünmesine yol açabilir. Çocuğunuzda yüksek sesle horlama veya solunum duraklamaları olması, tıbbi değerlendirme gerektirir. Uyku problemlerine sebep olabilecek olası sağlık sorunlarını belirlemek ve bu konulara çözüm üretebilmek için doktorunuza danışın.
  • Çocuğunuzun bol bol egzersiz yapmasını sağlayın. Çocuğunuzun günlük olarak egzersiz yaptığına emin olun. Fakat yatmadan hemen önce egzersiz yaptırmaktan kaçının. Çalışmalarda elde edilen sonuçlar, düzenli egzersiz yapılmasının insanların daha sağlıklı bir uyku uyuyabilmesine yardımcı olduğunu göstermektedir.
  • Çocuğunuzu yatmadan önce sıcak bir banyo yapmaya alıştırın. Uyku genellikle, vücudun sıcaklık derecesinin düşmesi safhasını takip eder. Çocuğunuz sıcak bir banyo yaptıktan sonra, yatacağı oda sıcaklığını serin tutarak, bu aşamayı etkileyip etkileyemediğinizi değerlendirin.

Uzm. Dr. Nursal Filorinali KONDUK

ben b 12 eksikliği var 2 kutu ğne tedavisi gördüm suan haftada 1 vuruluyorum asırı derecede uyku eğilimi yorgunluk halsizlik çekiyorum sabahlatrı yata... devamı