Derin ven trombozunu teşhis etmek için doktorunuz, semptomlarınızla ilgili çeşitli sorular soracaktır. Aynı zamanda doktorunuzun vücudunuzdaki şişkinlikler, duyarlılıklar ve cildinizdeki renk değişimlerini kontrol edebilmesi için fiziksel muayeneye de gireceksiniz. Kan pıhtısı taşıma olasılığınızın yüksekliliğine bağlı olarak doktorunuz aşağıdaki gibi bir takım testlere de girmenizi önerebilir:

  • Ultrason. Pıhtı olduğu düşünülen bölgenin üzerine yerleştirilen çubuğa benzer bir alet (dönüştürücü), bölgeye ses dalgaları gönderir. Ses dalgaları dokunuzun üzerinde dolaşmaya ve geri yansıtmaya başladığında, bir bilgisayar, bu dalgaları bir video ekranında hareketli bir görsele dönüştürür. Bazen bir kan pıhtısının büyüyüp büyümediğini teşhis etmek veya yeni bir pıhtının oluşmadığını garantilemek için günlerce bir dizi ultrason testi yapılır.
  • Bilgisayarlı tomografi veya MR görüntüleme. Bilgisayarlı tomografi (CT) ve manyetik rezonans görüntülemenin (MRI-emar) her ikisi de damarlarınızın görsel görüntülerini sağlayabilir ve pıhtı olup olmadığını gösterebilir. Bazen pıhtı, bu testler başka amaçlarla yapıldığında ortaya çıkmaktadır.
  • Kan testi. Şiddetli derin ven trombozu geliştiren hemen herkesin D-dimer adı verilen pıhtı çözücü bir maddenin yükseldiği bir kan seviyesi vardır. Kanınızdaki çoğalmış D-dimer için yapılan test derin ven trombozunu ortadan kaldırmak ve nüksetme riski altında olanları tanımlamakta en iyi yöntemlerden biridir.
  • Damar röntgeni çekimi. Bir boya (karşıt etken), ayağınızdaki veya ayak bileğinizdeki geniş bir damara enjekte edilir. Pıhtılara bakmak için bir X-ışını işlemi bacaklarınızdaki ve ayaklarınızdaki damarların bir görüntüsünü yaratır. Bu test daha az sıklıkta kullanılır çünkü genellikle daha az invazif (vücuda müdahale gerektiren) çalışma teşhisi doğrulamaktadır.

Fzt. Osteopat İbrahim MAYDA

14 yaşındaki kızım da haşimato troidit teşhis edildi. Tedavi olur mu osteopati ile tedavisi mümkün mü?... devamı