Alzheimer Hastalığıyla Yaşamak

Alzheimer’la başa çıkmanın anahtarı, beyniniz ve davranışınız arasındaki ilişkiyi anlamaktır. Bu ilişkiyi anladıktan sonra teşhisinize şefkat ve cesaretle yaklaşabilirsiniz. Bu 10 ipucu, Alzheimer hastalığıyla yaşamak için size yardımcı olabilir.

Beynin gücünü takdir etmek.

Beyin düşüncelerinizin, duygularınızın, kişiliğinizin ve davranışınızın kaynağıdır. Yaşamda deneyimlediğiniz her şeyin ve aldığınız her kararın, bütün eylemlerinizin beyninize doğru izi sürülebilir.

Alzheimer’ın bir beyin hastalığı olduğunu unutmayın.

Her ne kadar gittikçe daha fazla insan Alzheimer’ı tıbbi bir durum olarak görse de çoğu hala onun zihinsel bir rahatsızlık, psikolojik bir zayıflık veya basitçe yaşlandığımızda meydana gelen şey olduğuna inanıyor. Bu tehlikelidir çünkü Alzheimer’ın kendi kendimize yol açtığımız ya da başımıza gelmesine izin verdiğimiz bir şey olduğunu akla getirir.

Alzheimer’ın beynin kontrol ettiği her şeyi etkilediğini düşünün.

Eğer beyin düşüncelerinizi, hislerinizi, kişiliğinizi ve davranışınızı etkiliyorsa, Alzheimer bir beyin hastalığıysa o halde Alzheimer nasıl düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi, kim olduğunuzu ve ne yaptığınızı etkileyecektir. Beyninizde neler olup bittiğini, izi sürülebilecek belirtilerin çeşitliliğini hafife almayın.

Fiziksel bir rahatsızlıktan mustarip olmak için hasta görünmeniz gerekmez.

Her ne kadar Alzheimer fiziksel bir rahatsızlıksa da muhtemelen hastalığın ileriki aşamalarına kadar görünüşünüzü etkilemeyecektir. Bu, etrafınızdakilerin aklını karıştırabilir, çünkü her zamanki gibi sağlıklı görünüyorsunuzdur; yalnızca farklı davranmaktasınızdır. Alzheimer hastası olduğunuzda hasta görünmeniz gerekmediğini unutmayın.

Kendinizi öngörülemez olana hazırlayın

Alzheimer hastalığı beynin farklı yerlerini farklı zamanlarda ve farklı oranlarda etkiler. Evde gevşek bir lamba olduğu oldu mu? Bazen çalışır, bazen de ne zamandır onu ellemediğiniz halde çalışmaz. Alzheimer beyni işte bu şekilde etkiler. Her ne kadar bazı öngörülebilir aşamalardan geçseniz de aşamalar keskin hatlı değildir ve sık sık iç içe geçer.

Yakınlarınızdan işleri daha küçük adımlara bölmelerini isteyin.

Bir zamanlar basit görünen işler şimdi size yıldırıcı gelebilecek birçok adımdan oluşur. Örneğin, diş fırçalamak her zaman tek bir iş gibi görünmüştür; ama düşünürseniz diş fırçalamak gerçekte birçok adımdan oluşur (diş fırçasını almak, diş macununun kapağını açmak vb). Eğer Alzheimer beyninizi bütün adımları hatırlamadığınız veya adımların sırasını hatırlamadığınız bir şekilde etkilemişse sevdikleriniz sizin için onu daha küçük eylemlere ayırmadıkça dişinizi fırçalamakta zorlanabilirsiniz.

Kendinizi suçlamayın

Bu, belki de unutulmaması gereken en önemli şeydir ve ilk altı adıma dayanır: Yaşadığınız davranış değişiklikleri beyninize gelen hasardan kaynaklanır ve kontrol edebileceğiniz veya önleyebileceğiniz bir şey değildir. Eğer sevdiğiniz insanlara sinirlenirseniz bunu kişisel bir şey olarak görmemekte zorlanabilirler. Ama kendinizi suçlamayın; davranışınızın nedeni yalnızca beyninizdeki hasardı.

Yakınlarınızdan sabırlı olmalarını isteyin.

Alzheimer öğrenmeyi, anlamayı, mantık yürütmeyi veya hatırlamayı daha da zorlaştırır. Tartışmalar, ancak bütün bu şeyleri yapabilen insanlar arasında gerçekleşebileceğinden yararsızdır. Bunun yerine sevdiklerinizden size sabır göstermelerini ve rahatlatmalarını isteyin. Ayrıca durumu birlikte zevk alabileceğiniz hoş bir faaliyete de yönlendirebilirler, mesela yürüyüşe çıkmak, sevdiğiniz bir filmi izlemek ya da eski fotoğraflara ya da eski eşyalara bakarak hatıralardan bahsetmek gibi.

Yakınlarınızdan Sıkıntı İşaretlerine Dikkat Etmelerini İsteyin

Alzheimer’la yaşarken strese dayanma eşiğiniz giderek düşebilir, bunun anlamı kaldırabileceğiniz stres miktarının zaman içinde rahatsızlık veya duygusal bozukluk yaşamadan önceki halinize göre azalmasıdır. Bu yüzden daha kolay sıkıntıya girebilir ve neden sıkıntıya girdiğinizi açıklamakta daha az başarılı olabilirsiniz. Yakınlarınız volta atmak ya da kıpırdanmak gibi anlaşılması güç rahatsızlık işaretlerinizi izlemeli ve stres tepkilerinizi neyin tetiklemiş olabileceğini öğrenmelidirler.

Beyin-Davranış İlişkisini Kabul Edin

Alzheimerla yaşamanın anahtarı yalnız beyin-davranış ilişkisini anlamak değil aynı zamanda onu kabul etmektir. Bunu bir kez yaptınız mı kendinize iyi bakabilir, başkalarına ihtiyaçlarınızı öğretebilir ve hastalığınıza şefkatle, peşin hükümsüz bir tutumla bakabilirsiniz.

 

Prof. Dr. Nuran TÜRKÇAPAR

28 yıldır skleroderma hastalığıyla yaşıyorum tedavi ilk 8 yıl gördüm ve bıraktım şuan 38 yaşındayım tedaviyi bırakarak hata etmişim geç kalmış olabil... devamı