Sistitteki şikâyetler, başka kimi hastalıklarda görülen şikâyetlerle karışabilir. Burada önemli olan nokta, sistitin altında iltihap olup olmamasıdır.
Sistizm semptomları denilen sık idrara çıkma, zor idrar yapma, tuvalete koşarak gitme, tam boşalmama hissi şikâyetleri bir prostat hastasında olabileceği gibi, bir mesane tümörü hastasında ya da taş düşüren bir hasta da birebir aynı olabilir.
İdrarla ilgili şikâyeti olan hastada, ilk doktora başvurduğu zaman öncelikle ve mutlaka bir idrar tahlili yapılması gerekir. İdrar tahlilinde lökosit sayısı 7-8’den fazla çıktığı durumlarda, bunun altında bir iltihap olduğu düşünülmelidir.
İleri tetkik aşaması
Ama hastada iltihap olması bir prostatın olmadığını ya da kişinin kanser olmadığını göstermez. Kişide sistizm belirtileri sık sık tekrarlıyorsa ve yaşı da uygunsa, mutlaka daha ileri tetkiklerin yapılması gerekir.
İleri tetkikin ilk aşaması, idrar yollarının ultrasonla kontrol edilmesidir. Bu son derece basit bir testtir ve yarım saat içerisinde biter. Bu test, ayırıcı tanıda oldukça yol gösterici bir rol oynar. Altta yatan nedenin bulunamadığı kronikleşmiş sistitlerde, mesanenin iç yüzeyinde bir sorun ve dokularda bir bozulma olup olmadığını anlamak için, biyopsi alma açısından sistoskopi yapılabilir.
Özellikle premenopozal, yani menopoz öncesi kadınlarda sıklaşmaya başlayan sistitlerin altında hormon dengesizlikleri yatar. Bunların uzun vadede kanserleşmeye doğru gitmemeleri için, sistoskopi sonrasında biyopsi yapılır. Biyopside hücre değişikliği gözlendiği zaman, kronik sistit tedavisi uygulanır.
İLGİLİ MAKALE

Sistit çeşitleri

Op. Dr. Burcu KARDAŞ ARSLAN

Merhaba burcu hanım ilişkiden sonra sistit oluyorum sizce sebebi nedir ne yapmalıyım... devamı