Bekaret, son derece ilginç bir konudur. Efsanelere bakıldığında, Eksi Yunan’dan Mısır’a Hint’e kadar bütün tanrıçaların bakire olduğu görülür. Çünkü bekaret saflığın, temizliğin ve ahlakın bir simgesi olarak kabul edilir. Bu kan hikayelerinde, bekaretin bozulması, ailenin bekaretinin bozulması olarak kabul edilir ve aileden biri görevlendirilerek bekareti bozulan kadının öldürülmesi istenir. Hatta eski Yahudilikte recim vardır. Bekaretini bozan, seks yapan kadın ve erkek, taşlanarak öldürülür. Hatta bu konuyla ilgili Hz. İsa’nın ünlü bir hikayesi vardır. Yeni peygamber palazlanmaktadır ve itibarı önemlidir. Fahişelikten dolayı bir kadın recmedilmek istenir. İsa’ya düşüncesi sorulur. İsa şöyle kalabalığa bir bakar ve “İlk taşı, aranızdan en günahsız olanınız atsın” der. Bunun üzerine bütün kalabalık dağılır. Bu çok anlamlı bir hikayedir. Bura karşılık bekaret kavramının Uzak Doğu’da, özellikle Hint kültüründe, Çin’in çoğu bölgesinde, Japonya’nın bir kısmında o kadar da önemli olmadığı, hatta hiç önemli olmadığı görülür. Hatta Avustralya, Afrika gibi dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan kimi kabilelerde, genç kızlar evlenmeden önce fahişelik yaparak çeyiz dizmekte ve evlendikten sonra ise tamamen tek eşli bir yaşam sürmektedirler.

Op. Dr. Korkut ARSLAN

İyi geceler. Benim başıma bir kaza geldi bunun sonucunda bugün bekaret muayenesi yaptırdımDoktor peçeteyle açıp baktı ve kızsiniz dedi . Ama ıkınmami... devamı