Teşhis

Akciğer Embolisi Nasıl Teşhis Edilir?

Akciğer embolisi, akciğer atardamarı veya onun dallarından bir ya da birkaçının pıhtı, enfekte pıhtı, hava, kemik iliği, amniyotik sıvı, parazitler, yağ veya enjekte edilen çeşitli maddelerle tıkanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Akciğer embolisinin teşhisi, özellikle arkasında kalp veya akciğerle ilgili bir rahatsızlık yatıyorsa zordur. Bu yüzden doktorunuz, belirtilerinizin nedenini bulmak için sizden bir dizi test yaptırmanızı isteyebilir.

Göğüs röntgeni

Bu ameliyatsız test, kalp ve akciğerlerinizin görüntüsünü bir film üzerinde gösterir. Röntgenler akciğer embolisini tespit edemese ve hastada akciğer embolisi olduğu halde normal çıksa bile, hastalık belirtilerinin aynısına sahip olan diğer hastalıkların elenmesinde önemli bir rol oynar.

Akciğer sintigrafisi

Ventilasyon-perfüzyon taraması (V/Q taraması) olarak da bilinen bu test, ufak dozda radyoaktif madde kullanılarak akciğerdeki hava akışını (ventilasyon) ve kan akışını (perfüzyon) değerlendirir.

Testin ilk aşamasında hasta, ufak dozda bir radyoaktif solur. Bu sırada radyoaktif maddeleri tespit eden bir kamera da akciğerdeki hava dolaşımının fotoğraflarını çeker. İkinci aşamada, yine ufak dozda bir radyoaktif madde, hastanın kolundaki bir damardan enjekte edilir. Akciğerde bulunan kan damarlarındaki kan akışının görüntüleri çekilir. Akciğer embolisi teşhisini koymada, iki testin sonuçlarını karşılaştırmak sadece bir testi değerlendirmekten çok daha kesin sonuçlar verir.

Spiral bilgisayarlı tomografi (BT) taraması

Standart BT taramasında, röntgen ışınları vücudun çeşitli açılarından geçer ve sonra bu ışınlar birleşerek iç organlarınızı iki boyutlu kesitler halinde gösteren görüntüler oluşturur. Spiral BT taramasındysa, tarayıcı üç boyutlu görüntü oluşturmak için vücut etrafında çubuk şekerlerin halkaları gibi spiral şeklinde döner. Standart BT taramasından çok daha hızlı çekim yapan bu tür BT taraması, akciğerdeki anormallikleri çok daha dikkatli bir biçimde tespit eder.

Akciğer anjiyografisi

Bu test, akciğer atardamarındaki kan akışının net bir görüntüsünü alır. Akciğer embolisi teşhisindeki en güvenilir yoldur. Ancak, uygulayan kişinin donanımlı olmasını gerektirdiği ve ciddi riskler taşıdığı için, diğer testler kesin bir teşhis vermediği zaman yapılır. Ayrıca kalbin sağ tarafındaki baskıyı tespit etme gibi bir avantajı da vardır. Akciğer embolisinin var olduğu durumda, kalple ilgili normal bir sonuç almak imkansızdır.

Akciğer anjiyografisinde, esnek ve bükülebilir bir boru (kateter) vücutta, genellikle kasıktan büyük bir damara yerleştirilir ve kalpten akciğerdeki atardamarlara kadar ilerletilir. Kateterden iğne yoluyla boyalı özel bir madde enjekte edilir. Bu boyalı madde akciğerinizdeki atardamarlarda dolaşırken röntgen çekilir.

Bu işlemin, kalp ritminizde geçici olarak değişikliğe yol açması gibi bir riski bulunur. Ayrıca, kullanılan boyalı madde, böbrek yetersizliği olan kişilerin böbreklerinde tahribata yol açabilir.

D-dimer kan testi

Kan sulandırıcı bir madde olan D-dimer’in kanda yüksek seviyede çıkması, bazen hastanın yakın zamanda ameliyat olması gibi bir nedenden kaynaklanabileceği gibi, kanda pıhtılaşma ihtimalini de gösterebilir.

Ultrasonografi

Renkli doppler ultrasonografisi diye bilinen (bazen doppler taraması ve kompresyon ultrasonografisi diye de bahsedilen) ve ses dalgaları kullanan bu ameliyatsız yöntem, insan kulağının işitemeyeceği yüksek frekanslı ses dalgaları kullanarak, bacak damarlarında kan pıhtılaşması olup olmadığını tespit eder. Bu yöntemde, doktor transdüser adı verilen çubuk şeklindeki bir cihaz kullanarak kan damarlarına ses dalgaları gönderir. Daha sonra bu ses dalgaları yansıyarak transdüsere geri döner ve bilgisayara hareket eden bir görüntü olarak aktarılır. Ekokardiyografi yöntemiyle de kalbin sağ kısmındaki kan akışı saptanabilir.

Manyetik Rezonans Görüntüleme (EMAR)

EMAR aleti, güçlü bir manyetik alan içerisinde vücuda radyo dalgaları göndererek, vücudun iç yapısının detaylı bir görüntüsünü alır. EMAR pahalı bir yöntem olduğu için, genellikle böbreği diğer testlerde kullanılan boyalardan zarar görme ihtimali olan hastalarda veya hamile kadınlarda tercih edilir.

Tedavi

Tedavi ve ilaçlar

Akciğer embolisine hızlı müdahale etmek, ileride oluşabilecek ciddi komplikasyonları veya ölüm riskini önlemek için çok önemlidir.

İlaçlar

  • Antikoagülanlar: Heparin hızlı etki eder ve genellikle vücuda iğne yoluyla verilir. Varfarin etken maddeli pıhtı önler ilaç hap şeklindedir. İki etken madde de yeni pıhtıların oluşmasını önlese de varfarinin etki etmesi bir iki günü bulur. İlaçların riskleri arasında, dişeti kanaması ve vücudun normalden daha kolay morarması bulunur.
  • Pıhtı eriticiler (trombolitikler): Kan pıhtıları kendiliğinden geçseler de, bu süreci hızlandıran bazı ilaçlar bulunur. Kan pıhtılarını eriten bu tür ilaçlar, ani ve ciddi kanamalara yol açtığı için genellikle ölümcül durumlarda kullanılır.

Ameliyat ve diğer işlemler

  • Pıhtının çıkarılması: Akciğerdeki pıhtı çok iriyse doktor, kan damarlarınıza uzanan ince bir kateter borusu yoluyla bu pıhtıyı almayı önerebilir.
  • Damar filtresi: Bacaklardan kalbin sağ tarafına uzanan ve inferior vena kava adı verilen ana toplar damara yine bir kateter yardımıyla filtre yerleştirilebilir. Bu filtre, bacaklarda veya diğer bölgelerde oluşan bir pıhtının akciğere ulaşmasını engeller. Bu işlem kan sulandırıcı antikoagülan ilaçları alamayan veya bu ilaçların tam işe yaramadığı hastalarda kullanılır.

Önleme

Önlemler

Bacaklardaki derin damarlarda oluşacak pıhtıları önlemek, akciğer embolisinin önünü kesmeye yarar. Hastanede alınan ve evde kendinizin aldığı bazı önlemlerle akciğer embolisini önleyebilirsiniz.

Hastanede alınan önlemler

  • Heparin veya varfarin tedavisi: Kalp krizi, felç veya kanser komplikasyonuyla hastaneye yatırılan hastaların yanı sıra, pıhtılaşma riski olan hastalara (ameliyat öncesi veya sonrasında) heparin veya varfarin gibi antikoagülanlar verilir.
  • Basınçlı varis çorabı: Basınçlı varis çorabı, bacakları sıkıştırarak bacak damarları ve kaslarınızın kan akışına yardım etmesine neden olur. Bu tür çoraplar, genel bir cerrahi müdahale sonrası kan akışının durmasını önleyen güvenli, basit ve ucuz bir yöntemdir.
  • Pnömatik kompresyon: Bu tedavide, kalça veya baldır üstüne kadar olan bölümü kaplayan hava yastıkları, birkaç dakika aralıklarla otomatik olarak havayla şişirilir. Bu sayede, bacak damarlarına masaj yapılır ve kan akışı hızlanır.
  • Hareket etmek: Ameliyattan hemen sonra hareket etmek, akciğer embolisini önleyebilir ve hastanın iyileşmesini hızlandırabilir. Bu, ameliyat yerinizde acınız olmasına rağmen hemşirenin sizi ayağa kaldırıp yürütme nedenlerinden biridir.

Seyahat ederken alacağınız önlemler

Uzun bir uçak veya araba yolculuğu sırasında sürekli oturur halde olmak, bacak damarlarınızda kan pıhtılaşması riskini artırır. Pıhtı oluşumu riskini önlemek için:

  • Yürüyün: Uçak içinde, saatte bir yürüyebilirsiniz. Araba yolculuğu sırasında, saatte bir mola verin ve araba etrafında birkaç tur atabilirsiniz. Dizlerinizi birkaç kere bükmeniz önerilir.
  • Otururken egzersiz yapın: Ayak bileklerinizi büküp gererek esnetebilir ve kendi ekseni etrafında döndürebilir, ayaklarınızı ön koltuğa bastırabilir ya da ayak parmaklarınızı kullanarak ayaklarınızı indirip kaldırabilirsiniz. Bacak bacak üstüne atarak uzun süre oturmayın.
  • Varis çorabı giyin: Bu çoraplar dolaşımı ve kan akışını düzenler. Daha da iyisi, varis çorapları artık yaşlı anneanne çorabı görüntüsünde de değildir. Her moda renk ve dokuda mevcuttur. Çorabı düzgün giymenize yardımcı olacak araçlar bile bulunur.
  • Bol sıvı tüketin: Su kaybını önlemeye yarayan en güzel sıvı, pıhtılaşmayı engellemeye yarayan sudur. Alkol tüketmemeye özen gösterin. Çünkü alkol, su kaybına neden olur.

 

Fzt. Osteopat İbrahim MAYDA

14 yaşındaki kızım da haşimato troidit teşhis edildi. Tedavi olur mu osteopati ile tedavisi mümkün mü?... devamı