Teşhis

Tıbbi Teşhisi

Amerika Ulusal Madde Suistimal Enstitüsü (NIDA) alışveriş bağımlılığı gibi davranışsal bozuklukları orta dereceli bozukluklar olarak kabul eder çünkü diğer kompülsif bozukluklarla ortak özellikleri paylaşır. Alışverişe gitmeden önceki canlanma hissini alışveriş esnasında keyif veya haz takip eder, alışverişin ardından canlanmanın kaybıyla birlikte pişmanlık duyguları yaşanır.

Bu dikkate alınırsa, bazı davranış ve duygular alışveriş bağımlılığının olası nedenleriyle ilişkilidir:

  • Hayal kırıklığı, stres, öfke ve korkuya karşı alışveriş yaparak tepki
  • Kişinin harcama alışkanlıklarının kontrolsüz olduğu, kişinin ailesinde ve ilişkilerinde sürtüşmeyle çatışmalara yol açtığı duygusu
  • Alışveriş esnasında kaygının yanı sıra öfori (neşe ve coşku) duygusu
  • Alışveriş yaparken yasaklanmış olan bir şey için cezalandırılmama hissini yaşamak
  • Özellikle kişi kendisine ya da bir yakınına verdiği sözle çelişiyorsa, alışverişe gitme konusunda şiddetli suçluluk ya da pişmanlık hissetmek
  • Hiç ya da neredeyse hiç kullanılmayan şeyler almak; diğer bir deyişle, harcamak dışında bir neden olmaksızın satın almak
  • Aşırı alışveriş alışkanlıklarıyla ilgili kişinin arkadaşlarına veya ailesine yalan söylemesi
  • Zihnin kredi kartları ve mali durum, bir kimsenin ne kadar para harcadığı ya da harcaması gerektiği, alışveriş ve alışverişi mümkün kılmak için çeşitli hesaplarda oynama yapmak gibi konularla meşgul olması.

Tedavi

Alışveriş bağımlılığının tedavisi için ilk adım, sorunun bir envanterinin oluşturulmasıdır. Amaç davranışın ve neden olduğu zararın ne olduğunun açığa çıkarılmasıdır. Bu, hastalar için zorunludur; kompülsif satın alma bozukluklarını kabullenmeleri ve değişimin gerçek bir gerekliliği olduğunu fark etmeleri gereklidir.

Sonraki adımlar

Kompülsif satın alma bozukluğu konusunda destek grupları ve Adsız Alkoliklerinkine benzer biçimde resmi olmayan 12 adımlı tedavi programları vardır.

Kumar gibi diğer kompülsif bozukluklar için kullanılanlarla paralellik gösteren daha resmi tedaviler de vardır. Yapılacak önemli işlerden biri, alışkanlığa teslim olmak için gerekli kaynaklara erişimin kaldırılmasıdır. Bunun anlamı, para kaynağının kesilmesinin yanı sıra tarafsız ve güvenilir bir kişinin takibidir. Bu adım gerekli olsa da kompülsif harcamanın nedenlerinin tedavi edilmesini sağlamaz.

Psikologlar kompülsif satın alma bozukluğunda karşılaşılan zorlukların farkındadır ve bunu, altta yatan sorunları saptarken diğer sağlıklı alışkanlıkların geliştirilmesi için tasarlanmış terapi kullanarak tedavi ederler. Davranışın tetikleyicilerini tespit etmeye ve hastaları yeniden eğitmeye çalışırlar. Bu grup terapisiyle birlikte birebir danışmanlığı gerektirebilir. Bazı vakalarda anksiyete veya depresyonu iyileştirmek için ilaç tedavisi de faydalı olabilir.

Kompülsif satın alma bozukluğu olan bir kimsenin sadece iradeye dayanarak bunu basitçe durdurabilmesi olası değildir. Kişinin yakınlarıyla bir dizi çatışma yaşaması mümkündür. Kişinin yakınları nadiren kompülsiyonun doğasını anlayabilir ve genellikle bunu bir karakter kusuru ya da sorumsuzluk olarak görürler. Maalesef bu, davranışın mali durumu ya da aile ilişkilerini yıkana kadar devam edeceği anlamına gelebilir. Erken müdahale ümit vericidir.

Sebepler

Kompülsif satın alma bozukluğu da denilen alışveriş bağımlılığı konusunda halihazırda hiçbir genetik bağlantı bulunamamıştır. Şu an, bir tür dürtü kontrol bozukluğu olarak görülüyor. Ülkemizde alışveriş bağımlılığının toplumun ne kadarını etkilediği net olarak bilinmiyor. Çünkü pek çok kişi, alışveriş bağımlılığının bir sorun olduğunu düşünmediği için profesyonel yardım almıyor. Kompülsif alışverişin tedavisi, 12 adımlık programdan tıbbi tedaviye kadar değişiklik gösterir.

Kompülsif Satın Alma Bozukluğunun Tetikleyicileri

İstenmeyen davranışa yol açan tetikleyici bir olay ya da durumdur. Kompülsif satın alma bozukluğunun bazı tetikleyicileri şunlardır:

  • Duygusal ihtiyaç; kompülsif satın alma bozukluğunun ‘heyecanı’ bu boşluğu kapatır.
  • Yalnızlık, öfke ve boşluk gibi zor sorunlarla gerektiği gibi baş edememe; alışverişin bilinen yöntemlerini kullanmak kontrol duygusu vermeye yardımcı olur.
  • Kişinin dikkatini bu sorunlardan başka yöne çekme ihtiyacı; kompülsif satın almaya dalma.
  • Tehlike arama arzusu; ‘güvenli’ bir risk için fazla miktarda para harcamak.
  • Kabul görme ihtiyacı ya da arzusu; normal bir sosyal faaliyete katılmanın verdiği iyi his.
  • Uyuşturucu kullanımın aksine alışveriş evrensel bir deneyimdir. Böylece, alıcının pişmanlığı gibi alışverişle ilgili sıkıntı hissine yol açan olumsuz davranışlar ve tepkiler olduğu fark edilirken alışveriş bağımlılığının, kompulsiyon ya da hastalık teşkil etmediği düşünülür. Alıcının pişmanlığı, bir davranışın uygunsuz olduğu değil bir eşyanın yanlışlıkla alındığı hissidir.

Nedir

Alışveriş bağımlılığın teknik ismi onyomanidir. Kelimenin kökeni “satılık” anlamına gelen onios ve “delilik, çılgınlık” anlamına gelen maniadır. Psikiyatrik literatürde, bu sendrom kompulsif satın alma bozukluğu olarak da adlandırılır.  Psychiatric Times’ın Aralık 2006’da gerçekleştirdiği bir ankete göre gelişmiş ülkelerin yaklaşık %6’sında bu sorun vardır. Şaşırtıcı olması mümkün olsa da kompulsif satın alma bozukluğu oranı erkeklerle kadınlar arasında neredeyse eşittir (sırasıyla % 5,5 ve %6). Ülkemizdeyse alışveriş bağımlılığının toplumun ne kadarını etkilediği net olarak bilinmiyor.

Bu gerçek bir bağımlılık mıdır? Alışverişi stresten, kaygıdan ve depresyondan rahatlama yolu olarak kullanan kişiler için bu, bağımlılık olarak görünür. Diğer bağımlılıklarda olduğu gibi aşırı alışveriş de iş kaybına ve finansal iflasa neden olabilir. Ayrıca kompulsif satın alma bozukluğunun, ilişkilere zarar verebileceğine ve aileleri yıkabileceğine de şüphe yoktur.

Eğer alışveriş bağımlılığınız ya da dükkan hırsızlığı sorununuz varsa danışmanlık için bir psikologu veya psikiyatrı ziyaret edin.

Nedir?

Alışveriş bağımlılığı, ihtiyacınız olanları satın almak ya da bazı lüks eşyalar konusunda en iyi olanı alabilmek için araştırma yapmak değildir. Alışverişe hayatlarındaki diğer sorunlardan kaçış yolu olarak bakan kişilerdeki alışveriş alışkanlıklarından da farklıdır.

Kompulsif alışveriş yapanlarda bir ürünü fark ettiklerinde yükselen ve ardından satın aldıklarında rahatladıkları bir gerilim döngüsü vardır. Bu, kompülsif bir kumarbazın önemli bir bahse girdiğinde hissettiği şeye benzer. Onları günlük sorunların dışına çıkaran bir bağlılık duygusu vardır. Kumarbazın heyecanının öncelikli olarak kazanmaya değil bahse dayanması gibi alışveriş bağımlısı da satın alınan şeyin kendisi için değil süreç için alışveriş yapar.

Tıbbi Anlayış

Kompulsif satın alma bozukluğu her ne kadar bağımsız bir tanı olmasa da, dürtü kontrol bozukluğunun tanımına girer. Soruna artık daha fazla dikkat gösteriliyor; kompülsif alışverişin nedenlerinin keşfedilmesi ve tedavi önerileri için pek çok çalışma yapılmıştır. Böyle çalışmalardan birinde, kendini tanımlayan alışveriş bağımlılarının alışverişle ruh hallerini iyileştirebildiği ve davranışın strese ve kaygıya tepki olarak ortaya çıkıyormuş gibi göründüğü bulunmuştur. Hatta sorun için genetik bir temel bulmak için girişimler (başarısız) olmuştur.  

Bir bağımlılık olarak kompulsif alışverişi tedavi etmenin temeli öz-pekiştirme bakış açısıdır. Kompulsif alışveriş bozukluğu olan kişi eylem esnasında kendisini harika hisseder ve alışveriş depresyonla baş etmeye yardımcı olur. Ama (finansal ya da duygusal) sorunlar açığa çıktıktan sonra, aşırı alışveriş yapmaktan kaynaklanan suçluluk daha çok depresyona yol açar… Bu da, bir başka kompulsif alışveriş bozukluğu döngüsünü ortaya çıkarabilir. Aşağı inen döngüsel sarmal, bağımlılığın ayırıcı özelliğidir.

2006 yılında ABD’de kompülsif alışveriş davranışı üzerine yapılan bir çalışmaya göre:

“Kompulsif alışverişçiler aktif olarak ürünleri elde ederler ama onları satın aldıktan sonra onları umursamazlar. Kadınlar yeni kıyafetlerini gardıroplarına asacak, fakat yine de asla torbalarından çıkarmayacak ve etiketlerini sökmeyeceklerdir.  Erkekler CD’leri jelatine sarılı bırakacak ve onları asla dinlemeyecektir.”

Daha önceki çalışmalar erkeklerin elektronik aygıtlar, aletler, kitaplar ve kompakt diskler, kadınlarınsa kıyafet, makyaj malzemesi, el sanatları malzemeleri ve ev için eşyalar almaya meyilli olduğunu göstermiştir.

Uzm. Dr. Gökçe KÜÇÜKYAZICI

Merhaba Dr. Hanim. Benim 8 aylik oğlum var ve çalışıyorum. Annem bakıyor kendisine ve anneannesinde yatılı kalıyor. Pazartesi akşamı bırakıyorum, cuma... devamı