Anne adayının ölü doğum yapmasının nedeni eğer kendi hastalıklarıysa ve bunlar tedavi edilmemişse, diğer gebeliklerde de aynı sorunla yüz yüze gelecektir. Eğer neden doğumun sonuna doğru gelişen preeklamsi değil de, 30. haftadan önce gerçekleşmiş olan bir preeklamsi ise, bunun tekrarlama olasılığı yüzde 30-40 civarındadır. Ancak bunun için bazı tedavi yöntemleri mevcuttur. Eğer ölü doğum bebeğin kendisiyle ilgili bir sorundan kaynaklanıyorsa, bu sakatlığının ne olduğuna bağlıdır. Eğer bu ileri anne yaşına bağlı Down Sendromu ise, annenin yaşı zaten ileri olduğu için, bir sonraki gebelikte yine sakat olma riski vardır. Bu yüzden, amniyosentez yapılması ve bebeğin kromozomlarına bakılması gerekir. Ölü bebek doğmasına neden olan etken ortadan kaldırılmışsa, bir dahaki doğumda bebek ölümü riski önemli oranda azalır. Ancak etken ortadan kalkmamışsa bu riskte bir azalma da söz konusu olmaz. Örneğin annede kontrolsüz bir şeker hastalığı varsa, bu hastalık tedavi edilmeden hamile kaldığında, yine aynı durumla yüz yüze gelecektir. Eğer şeker hastalığı kontrol altına alındıktan sonra hamile kalırsa, ölü bebek riski belirgin bir şekilde azalacaktır. Eğer anne adayı ilk gebeliğinde bilinmeyen bir nedenle bebeğini kaybetmişse, bunun tekrarlama riski çok fazla değildir. Ya da kordon sarkması yaşayan ve evde doğum yapan anne adayı bebeğini kaybetmişse, ikinci doğumunu evde yaptığı koşullarda yine bebeğini kaybedecektir. Yani, etkenler ortadan kaldırılmadığı sürece riskte bir azalma olmazken, etkenler ortadan kaldırıldığında belirgin bir biçimde azalır. Ancak hiçbir zaman bu risk sıfırlanamaz.

Uzm. Dr. Günnur ÖNARSLAN

LÜTFEN CEVAPLAYIN Merhaba Hocam, ben ölü derilerin sürekli döküldüğünü öğrendikten sonra bu dökülen ölü derilere temas edilerek hastalık bulaşacağına ... devamı