Karısını arzulamayan bir erkeğe öncelikle, ne zamandan beri ve neyden sonra arzulamamaya başladığı sorulmalıdır. Çünkü arzu beyinle ilgili bir sorundur. Kimi zaman eşlerde fiziksel değişiklikler olsa bile, bunu algılama meselesi de yine beyinle ilgili bir meseledir. Örneğin kadın kilo almış olabilir, ama dolgun bir kadını çok çekici bulan erkekler de vardır. Ya da kimisi çok itici bulabilmektedir. Yani erkeğin beyninde neler olup bitmekte, neler değişmekte ki artık karısını arzulamamaktadır, soru budur. Kadın anne olmuş olabilir ya da ailesi yakına taşınmış ve onlarla fazla içli dışlı olmuş olabilir. Bu durum erkeğin arzu duymasını engelleyebilir. Ya da erkek işyerinde sıkıntılı günler geçiriyor olabilir. Yani erkeğin eşini arzulamasını engelleyen etmenin ne olduğunu anlaması gerekir. Eğer bu nedenleri bulup çıkarabilirse, eşini yeniden arzulamak için adımlar atması kolaylaşacaktır. Burada sorun erkeğin kendi iç dünyasından, psikolojik durumundan kaynaklanıyorsa, sorun daha kolay çözülebilir. Eğer eşinden kaynaklanıyorsa, onunla sorunu konuşmak, bazen bir çift terapisine gitmek, birlikte zaman geçirmek sorunu çözebilmektedir. Aldatma ise zaten bir üçüncü ayağı oluşturur. Eğer erkek ikinci kadına aşıksa, cinselliği onun dışındaki biriyle yaşamak istemeyebilir. Ancak genellikle eşin arzulanmaması durumu, ilişkideki her şeyin monotonlaşması sonucu olmaktadır. Dolayısıyla ilişkiye yenilik ve heyecan katmak çok önemlidir. Eşlerin birbirleriyle konuşabilmeleri, yeniliklere açık olmaları, heyecan verici şeyler yapmaları gerekir. Çünkü heyecanın olmadığı yerde arzu da biter. Arzu ise biraz belirsizlikle beslenen bir şeydir. Eğer her şey çok açıksa, olduğu gibi söyleniyorsa, eros ve arzu ölür. Bu nedenle, ima edilen, üstü örtük, flu şeyler daha fazla arzu uyandırır ve bu baştan çıkarma sanatının bir parçasıdır.

Prof. Dr. Mehmet Şevki SERT

Merhaba ben 24 yaşındayım ama penisim henüz ergenliğe girmemiş bir erkek penisi gibi ve sperm de az ne yapmalıyım..?... devamı