Yaş grupları açısından ele alındığında, özellikle 35 yaş üstü kadınların düşük riski en yüksek grubu oluşturduğu görülür. Çünkü yumurta hücreleri yaklaşık 14 yaşında olgulaşarak kadını üreme çağına hazır hale getirirler. Ancak her seferine en kaliteli yumurtalar da, bu ilk aşamada üretilirler. 14 ila 18 yaş arasında hamile kalınabilse de, sürecin düşüklerle sonlanması yumurta hücreleriyle ilgili değildir. Henüz tam olarak olgunlaşmayan bedenin hamileliği sürdürerek hem bebeğin hem de çocuk anne adayının hayatını riske atmasını önlemek içindir. 18 yaşından sonra her ay en kaliteli yumurta hücreleri harcanır. 30 yaşına gelindiğinde ise, en kaliteli yumurta hücreleri artık harcanmış demektir. Yani en iyi döllenebilen yumurtalar vücuttan atılmıştır. 35 yaşından sonra bu süreç giderek hızlanır. Bunun doğal mekanizması, anne adayı olabildiğince gençken, vücudu aktifken hamileliği ve bebeği en sağlıklı şekilde taşıyabilecekken hamile kalmasıdır. Bu nedenle 30 yaşın altı ve özellikle üreme çağının ilk yılları kadınların en verimli dönemleridir. Bu dönem 35 yaşına kadar uzatılabilir, ancak bu yaştan itibaren yumurta hücrelerinin kalitesinde gerileme başlar. Erkek tarafı ise üreme çağını daha uzun süre yaşar. Çünkü, kolayca anlaşılacağı üzere, hamilelik ve doğum gibi vücudun diri, güçlü ve aktif olmasını gerektiren bir zorunlulukları yoktur. Buna karşın 50 yaş ve üzerindeki erkeklerin eşlerinde düşük olasılığına yaşlanan sperm hücrelerinin de katkısı vardır. Yaşlanan sperm hücrelerinin kalitesini belirleyen dölleyebilme yeteneği azalır, kromozom yapılarında bozulmalar gelişebilir. Sonuçta kromozom yapısı bozuk bir bebeğe sahip olan hamileliğin düşükle sonuçlanması, burada düşük riskini artıran baba faktöründen kaynaklanmaktadır.

Op. Dr. Korkut ARSLAN

İyi günler doktor bey ben ilk dusukten sonra bu testi yaptırdım sonuç ise soyle bana yorumlar misiniz Faktör II G20210A (mutasyon saptanmamistir ) Fak... devamı