Osteoartrit yani kireçlenme, eklemin kıkırdak dokusunun harap olması dolayısıyla eklemin yapısının bozulmasına bağlı olarak ağrı, eklem sertliği ve hareket kısıtlılığına yol açan romatizmal bir hastalıktır. Daha çok yaşlılarda görülmekle birlikte nadiren gençlerde de olabilmektedir.

En önemli belirtileri görüldüğü eklemde ve çevresinde ağrı, sertlik, tutukluk ve hareket kısıtlılığıdır. Tedavi edilmediği takdirde genellikle ilerleyici olup sakatlığa neden olabilmektedir. En sık görüldüğü eklemler diz, omurga, el ve kalça eklemleridir.

Sebebi henüz bilinmemekle birlikte bazı faktörler kireçlenmeye zemin hazırlayıp, oluşumuna neden olabilmektedir. Örneğin, aşırı kilolu olmak diz kireçlenmesi için önemli bir risk faktörüdür. Geçirilmiş bir kaza ya da doğumsal kalça çıkığı ise kalça ekleminin kireçlenmesi için bir risk faktörüdür. Genetik faktörler ise en çok suçlanan nedenler arasındadır. Özellikle ellerinde kireçlenme olanların yakın akrabalarında da bu tür bir hastalık görülme riski normalden fazladır.

Teşhisi zor değildir. Röntgen grafisi çoğu zaman tanı koymak için yeterlidir. Röntgende ayrıca kireçlenmenin derecesi de belirlenebilmektedir.

Diz kireçlenmesi tedavisinde ilk vurgulanması gereken nokta, eğer varsa kilo vermek gerektiğidir. Kilo vermek dizlere binen yükü azaltacağı için hasarın ilerlemesini azaltabilecektir.

İlaç tedavisi sistemik ve bölgesel olmak üzere iki gruba ayrılır. Sistemik ilaç tedavisi dediğimizde ağız yoluyla ya da kalçadan iğne şeklinde yapılan enjeksiyonlar kastedilmektedir. Ağrı ve iltihap giderici ilaçlar, analjezik ağrı kesiciler, kas gevşetici ilaçlar, morfin türevleri kullanılmaktadır. Son yıllarda gittikçe yaygınlaşan oranda bitkisel ürünler, kıkırdak güçlendiriciler, eklem sıvısının içindeki maddeleri içeren ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır. Etkinlikleri halen tartışmalıdır.

Bölgesel enjeksiyon tedavilerinde ise diz ekleminin içine iğne ile tedavi edici maddeler verilmektedir. Bunların başında hyaluronik asit içeren ilaçlar gelir. Yaklaşık 15 yıldır ülkemizde de kullanımda olan bu ilaçların etkinliği ile ilgili bir çok çalışma yapılmış olup, çoğunda orta derecede başarılı bulunmuştur. Trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi ise son yıllarda adından daha çok söz ettiren bir tedavi şeklidir. Hastanın kendi kanı bir tüpe alınarak bir takım işlemlerde geçirilip içindeki iyileştirici bazı maddeler ayıklanıp, seçilir ve hastanın dizine enjekte edilir. Geçici bir tedaviden çok, iyileştirici etkileri olduğu üzerine çalışmalar mevcuttur.

Son yıllarda, kemik erimesi tedavisinde kullanılan bazı ilaçların kireçlenme tedavisinde de etkili olabileceği üzerine araştırmalar sürmektedir.

İleri derecede kireçlenmesi olan, ağrı, hareket ve fonksiyon kaybına neden olan durumlarda en iyi seçeneklerden biri de cerrahidir. Diz protez ameliyatları, doğru hastada, doğru ve tecrübeli bir cerrah tarafından yapıldığında sonuçları son derece yüz güldürücüdür.

Sağlıcakla kalın.

Uzm Dr Ahmet SÜMEN

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Op. Dr. Gökçe MIK

Merhaba Gökçe bey sizi internette gezerken gördüm annem 67 yaşında yaklaşık 1 senedir dizleri ağrıyordu Ağustos ayında annem artık hiç yürüyemez hale ... devamı