Doğal olarak hastalıklar insanlar içindir ve bazı hastalıkların doğrudan cinsel soruna yol açmak gibi bir takım sonuçları vardır
Hamilelikte cinsel yaşamın kısıtlanmasını gerektirecek herhangi bir bilimsel veri yoktur. Cinsel yaşam düşük ve erken doğuma neden olmadığı gibi, bebeğe herhangi bir zarar da vermez.
Hamilelikte cinsel ilişki sıklığı, kadının ruh haliyle ilgili bir durumdur. Kadın hamile kaldıktan sonra, psikolojik ya da fiziki kimi değişiklikler nedeniyle cinsellikten soğuyabilir.
Erkekte oluşan bir libido düşüklüğü yani cinsel istek eksikliği, eşine karşı cinselliğini hissettiren söz ve davranışlarda bulunmamasına, cinsel ilişkiden kaçınmasına neden olacaktır.
Erken boşalma sorunu, çiftlerin cinsel hayatını çok olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, bu sorunun öncelikle çiftlerin kendi aralarında konuşulması gerekir.
Çiftler ya da erken boşalma sorunu yaşayan kişinin kendisi, bu sorunu fark ettikleri zaman kendi kendilerine kimi yöntemler deneyebilmektedirler.
Testosteronla cinsel istek arasındaki ilişki, birçok çalışmada kanıtlanmıştır.
Cinsel terapistlerin hepsi hipnoz yapmaz. Hipnoterapistlerin hepsi de cinsellikle uğraşmaz. Ancak iyi seçilmiş bir cinsel terapist, hipnoz da yapar.
Prostat büyümesi moleküler düzeyde, yani histoloji denilen hücreler düzeyinde, 40 lı yaşlardan sonra her erkekte mutlaka görülen doğal bir süreçtir.
