Alzheimer Hastalığında Bakıcının Rolü

Alzheimer Hastalığında Bakıcının Rolü

Alzheimer hastasına bakmak çok ağır bir sorumluluk olabilir.

• Alzheimerlı eşiniz, ebeveyniniz, aile ferdiniz veya arkadaşınızın yaşam kalitesini sürdürmeye çalışmak
• Hastalığın belirtileri, tedavisi ve ilerleyişi hakkında onlarca bilgi sahibi olmak
• Doktor randevularını, ilaç ve egzersiz saatlerini sürekli takip etmek
• Alzheimer hastalığının zorluklarının üstesinden gelecek sevgi ve desteği vermek

Bakıcı bütün bu sorumlukları üstlenir. Alzheimer tanısı konan hastaların bazıları teşhis sonrasında bir süre kimseye bağımlı olmadan hayatlarını sürdürebilse de bazıları gündelik işlerini yapabilmek için başkalarının desteğine ihtiyaç duyabilir. Bazıları için teşhis, adı konmamış belirtilerle haftalar, hatta aylarca baş ettikten sonra yapılabilir. Hastalığın hangi aşamasıyla veya hastalıkla ne süredir mücadele ettiğinizin bir önemi olmaksızın Alzheimer hastalığı, bakıcı olarak sizin hayatınızı öyle ya da böyle, fiziksel, duygusal ve finansal açıdan mutlaka etkilemiştir.

Burada üstlendiğiniz rol hiç de kolay değildir. Ama aşağıda sunulan bazı önerileri dikkate alarak vereceğiniz bakımın kalitesini artırmayı ve hastayla ilişkinizi geliştirmeyi başarabilirsiniz:

• Kendinize zaman ayırın: Kendinize mutlaka rahatladığınız bir zaman dilimi bırakın. Bu süre içinde gerekirse ailenin diğer üyelerinden yardım  isteyin. Hatta bunun için birini tutun.
• Yakınınızın hastalığıyla ilgili edinebildiğiniz kadar bilgi edinin: Böylelikle ona daha fazla yardım etmenin yollarını da bulursunuz. Ayrıca hastanın davranışlarında ve hastalığını belirtilerindeki değişikliklere karşı da hazırlıklı olursunuz.
• Yakınınızın evde veya dışarıda mümkün olduğu kadar çok aktiviteye katılmasını teşvik edin: Bir işi başarmasıyla, o işi sadece onun iyiliği için yapması arasındaki ince dengeyi kaçırmayın. Hastaya, giyinmek gibi gündelik işleri kendi başına yerine getirecek zamanı tanıyın.
• Kendiniz ve Alzheimerlı yakınınızla ilgili gerçekçi hedefler koyun: Her şeyi kendiniz yapmaya kalkışmayın. Ulaşılabilecek, mantıklı hedefler koyarak,  daha az hayal kırıklığı yaşar ve her ikiniz de daha çok şey başarırsınız.
• Kendi hayatınızı askıya almayın: Arkadaşlarınızla görüşmeye devam edin, hobilerinize ara vermeyin ve normal hayatınızı olabildiğince sürdürmeye çalışın. Böylece, kendinizi daha enerjik hissedecek ve ileride daha az pişmanlık duyacaksınız.
• İçinizi dökebileceğiniz biri olsun: Bakıcı olarak, hasta yakınınıza destek vermek ve onu dinlemek için onun yanındasınız. Ancak bu süreçte size destek olacak birinin de sizin yanınızda olması gerekir.  Etrafınızda dürüstçe konuşabileceğiniz bir aile üyesi veya arkadaşınızın olsun. Böyle biri yoksa bir destek grubuna katılın. Bu mücadelede tek başınıza olmadığınızı ve başkalarının da aynı sorunlarla savaştığını bilmek rahatlatıcıdır.

Hastaya en faydalı olan bakıcı, hastalıkla ilgili bilgili, hazırlıklı ve gerektiğinde mümkün olan her türlü kaynaktan yardım ve destek isteyebilmeyi beceren kişidir.

Alzheimer hastalarının karşılaştığı bazı özel zorluklar vardır:

• Hastalık oldukça değişkendir. Hasta zaman zaman neredeyse normal biri gibi davranabilirken bazı zamanlarda tamamen başkasına bağımlı olacak noktaya gelebilir. Bu, hastalığın doğal seyridir. Ayrıca, ilaçlara olan tepkisi de değişebilir. Bakıcılar böyle durumlara tanık oldukları için bazıları haklı olarak Alzheimer hastasının gereksiz taleplerde bulunduğunu düşünmeye meyillidir.
• Alzheimer hastalığı gitgide ilerleyen bir hastalıktır. İlaçlar, belirtilerin kötüleşmesini bir süre erteleyebilse de hastalığın ilerlemesini durdurmayı başaramaz.
• Depresyon hastalığın doğal bir parçasıdır. Alzheimer’ın belirtileri ve hastadaki bazı fonksiyonların azalması depresyonla daha da kötüleştirebilir. Bu yüzden depresyonun belirtilerini zamanında fark etmek ve yakınınızın hemen bu konuda tedavi almasını sağlamak çok önemlidir.

İlişkili makaleler