Riskler Ve Öneriler

Her Dönem İçin Gizlenen Riskler ve Hayatınızı Kurtaran Yeni öneriler

Her yeni yaşınızı kutladığınızda, sağlığınız için mi yoksa görünüşünüzdeki değişiklikler için mi kaygılanıyorsunuz? Muhtemelen kalbiniz gibi vücudunuzun görünmeyen yerlerinden çok, artan kırışıklıklarınıza dair daha fazla endişe duyuyorsunuz. Ama son zamanlarda yapılan bir araştırma, yaşamınızın her döneminin kaygılanacak bir kavşak noktası olduğunu ortaya koydu. Doktorunuz farkında olamayacağından, sizin bu meselelerin farkında olmanız gerekiyor. Uzmanlar, "Birçok doktor, bir kadının ömrü boyunca kalp hastalığı riskinin nasıl ilerlediğini fark edemeyebilir" diyorlar.

Öyleyse önünüzdeki her önemli dönemeçte büyük bir doğum günü partisi verin, kırışıklıkları daha çok gideren bir krem alın, sonra da kalbinizi nasıl sağlıklı tutmanız gerektiğini iyice öğrenin.

30''lu Yaşlar

30''larınızda: Artık akıllanın

Patates kızartması ve hamburgerin kalp sağlığına iyi gelmediğini biliyorsunuz. Organik bile olsalar doğum günü pastaları, yaş pastalar ve tüm diğer yağlı, kremalı damar tıkayan gıdalar, bir çocuk annesi olarak sürekli karşınıza çıkabilir. Ama en büyük kalp krizi riski kafanızın içinde olabilir, tabağınızda değil. Çünkü 30’lu yaşlarındaki kadınlar, ciddi risk faktörlerine sahip olsalar bile, çoğunlukla bir kalp hastalığı için çok genç olduklarını düşünürler.

Aslında 40 yaşın altındaki kadınların yüzde 60 kadarının, kalp krizi riskini üçe katlayan sigara içme, yüksek kolesterol veya obezite gibi en azından bir tane yüksek risk faktörü var. Bu ihtimalleri azaltmak için nerede bulunduğunuzu bilmeniz gerekir. Kadınların neredeyse yüzde 20''si, 20 yaşından itibaren en azından her beş yılda bir kolesterol testi yaptırmaları gerekirken, hiç yaptırmazlar. 

Yüksek risk taşıyan yıllara gelmeden önce, kendinize çeki düzen vermek için çok vaktiniz var. Ne durumda olduğunuzu görmek için doktorunuzdan bir randevu alın; sonra sigarayı bırakma, kilo verme, doğru beslenme ve egzersiz yapma konusunda ciddi ciddi düşünün.

Kullandığınız doğum kontrol haplarını yeniden gözden geçirmeniz gerekir mi? Eğer 35 yaşın üzerindeyseniz ve yüksek kolesterolünüz, kontrol dışı yüksek tansiyonunuz varsa veya 30''un üzerinde VKİ’ne (Vücut Kitle İndeksi) sahipseniz veya sigara içiyorsanız bu sorunun yanıtı evettir. Özellikle yüksek doz östrojen içeren, daha eski sürüm ağızdan alınan doğum kontrol hapları, kalp krizi risk faktörlerini daha da kötüleştirir ve kan pıhtılaşması ihtimalini arttırır. Daha yeni sürüm ve daha düşük dozlu hapların kullanılması -bunu teyit edecek veriler olmasa da-, daha güvenli olabilir. Ama bu risk faktörlerinin herhangi birine sahip olmadığınız sürece, menopoza girene kadar doğum kontrol hapını güvenli bir şekilde kullanabilirsiniz. 

İnsanı şaşırtan gizli riskler

  • Düzensiz adet döngüleri. Bir araştırmanın sonuçlarına göre, herkesin zaman zaman başına gelmesine rağmen, uzun süreli düzensiz adet döngüsüne sahip olan kadınların 35 yaşında kalp krizi geçirme riski yüzde 50 daha fazladır. Bunun nedeni, düzensiz döngülerin çoğunlukla obeziteyle ilişkili olması olabilir. Düzensiz adet döngüleri; kısırlık, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve diyabet riskini arttıran ve yaygın olarak görülen bir hormonal bozukluk olan polikistik over sendromunun bir belirtisi de olabilir. Gerekiyorsa ilaç tedavisi görülerek ve kilo verilerek, belirtiler kontrol altına alınabilir. Böylece kalp krizi riski de düşürülebilir. Ancak, polikistik over sendromlu hastaların yine de ihtiyatlı davranmalarında ve her yıl kolesterol ve kan şekeri kontrolü yaptırmalarında yarar vardır.
  • Gebelikte yüksek kan şekeri. Yapılan bir çalışmaya göre, gebelikte rutin olarak verilen glukoz tarama testini geçemeyen kadınlar, ikinci belirleyici testi geçseler ve hastalıkları olmasa bile, sonraki 12 yıl içinde kalp hastası olma riskleri yüzde 19 oranında artmaktadır (Hastalığı olan kadınlar için risk yüzde 66 daha fazladır). Tarama sonucunun pozitif ve teşhise yönelik test sonucunun negatif çıkması ise, glukoz kontrolünün ve atardamarların gerektiği kadar sağlıklı olmadığının bir göstergesidir. Peki bu durumda ne yapacaksınız? Olası bir kalp sorunu için genel kontroller yaptırmak istiyorsanız doktorunuza danışın ve kilo vermeye çalışın.      
  • Düşük D vitamini oranı. 30 yaşın üzerindeki yetişkinlerle yapılan geniş çaplı bir araştırmada, kan testinde D vitamini en düşük olanların, en yüksek olanlara oranla, yaşamlarının ileriki dönemlerinde kardiyovasküler bir hastalıktan ölme ihtimalleri yüzde 25 daha yüksek çıktı. Çünkü, D vitamini atardamar duvarlarını saran kas hücrelerini sağlıklı ve esnek tutar, bu da kalbe ve beyne giden kan akışının iyi bir seviyede olmasını sağlar. Durumunuzun nasıl olduğunu öğrenmek için doktorunuzdan kan testi yapmasını isteyebilirsiniz. Ancak, "İyi" seviye nedir? Uzmanlar hangi rakamın ideal olduğundan pek emin değiller, fakat mililitre başına en az 30 nanogram olması gerektiği konusunda hemfikirler. Vitamin takviyelerinde olduğu gibi, 19 ila 50 yaş arasındaki insanlar için alınması gereken D vitamini dozunun günlük 200 IU, 51 ila 70 yaş arasındakilerde 400 IU ve 70 yaş üzerindekilerde ise 600 IU olduğu belirtiliyor. Ama çoğu uzman, 1.000 IU ölçüsünün gerçekte ihtiyacımız olan doz olduğunu düşünüyor.

Genel Muayene Listesi

Tarama testlerine erkenden başlayın, sonra da işi gevşetmeyin. Bu testler tüm kadınların yaptırması gereken testlerdir. Ama eğer daha yüksek risk taşıyorsanız, doktorunuza daha sık kontrole gelmeniz gerekip gerekmediğini sorun.

30''larınızda:

  • Tansiyon, nabız, bel çevresi ve VKİ: Bunları her iki yılda bir ölçtürün.
  • Aile sağlık geçmişi: Her doktor kontrolünde güncelleyin.
  • Açlık kolesterol ölçümü: Her beş yılda bir test yaptırın.

40''lı Yaşlar

40''larınızda: Harekete Geçin

Eğer çocuklarınız varsa, ömrünüz sağ ayağınızı gaz pedalından çekip frene basmanın başlıca egzersiz biçiminiz olduğu günlerle geçer gider. Sürekli araba kullanmıyor olsanız bile işiniz, yaşlanan ebeveynlerinizle ilgilenmeniz ve arada bir eşinizle vakit geçirmeniz arasında koştururken bir egzersiz programına uymanız zor gelebilir. Ama egzersiz, özellikle bu yıllarda daha da önemlidir: Egzersiz 40''lı yaşlarla başlayan metabolizmanın yavaşlamasını dengelemekte işe yarar ve kilo almamanıza yardımcı olur.

Ne yazık ki, egzersiz yapmak ille de çok kilo vermenize yol açmaz, ama araştırmalar egzersizin dizginleri elde tutmanın ve kalbi korumanın anahtarı olduğunu söylüyor. Bir araştırmanın sonuçları, kilolarını koruyan ve 15 yıldır 2,5 kilodan fazla almayan aşırı kilolu yetişkinlerin, daha fazla kilo alanlara göre glukozlarında, kolesterollerinde ve tansiyonlarında sağlıksız değişiklikler gösterme ihtimallerinin daha düşük olduğunu ortaya koydu. 

Müthiş hedefleriniz olabilir, ama siz de kadınların yüzde 78''i gibiyseniz, o hedeflerinizi gerçekleştirmediğinizi varsayabiliriz. En iyi tüyo, sevdiğiniz ve zamanınıza uyabilecek bir egzersiz bulmaktır. 

Özel tarama testlerine ihtiyacınız var mı? Giderek daha fazla sayıda doktor, kalp hastalığı risklerinin yeni göstergeleri için ileri teknoloji ürünü tarayıcılara başvuruyor. Ancak son zamanlarda, bunların tedavinin ilerlemesi için çok az kanıt ortaya koyabildiği sonucuna varıldı. Dahası bazı testler zararlı da olabilir: Örneğin, atardamarlarınızdaki kalsiyum birikmesini tanımlayan bir tarama testi olan elektron ışın tomografisi (EBCT), sizi göğüs bölgesinden 10 adet X-ışınına denk düşen radyasyon miktarına maruz bırakır. Uzmanlar, "Genelde bunların faydalı olduğuna dair daha fazla kanıt bulunana dek, kadınların bu testleri es geçmesi gerekebilir" diye uyarıyorlar. Ama bu, özellikle de yüksek risk taşıyorsanız herhangi bir teste ihtiyacınız olmadığı anlamına gelmez. Her ikisi de bir yürüyüş bandında yürürken yapılan stres ekokardiyogram veya stres nükleer görüntüleme testi, kalp sağlığınıza dair önemli bulgular sağlayabilir.   

Ve doktorlar tüm kadınlar için her beş yılda bir " tahmini global risk" tanımlamalılar. Bu, asıl olarak yaşınız, tansiyonunuz, kolesterol seviyeniz ve diyabetinizin olup olmadığı gibi faktörleri göz önüne alarak ve diğer riskleri de hesaba katarak, sonraki 10 yıl içinde bir kalp krizi geçirme olasılığınızı hesaplamakta kullanılan bir matematik formülüdür. Doktorunuz çıkan rakamı sizinle paylaşabilir ya da paylaşmayabilir; ancak bu bilgi, size en iyi gelecek tedavi kararını vermesinde doktorunuza yardımcı olur.  

İnsanı şaşırtan gizli riskler

  • Histerektomi: Son zamanlara kadar uterus fibroidleri gibi sorunlar yüzünden bu ameliyatı geçiren kadınlar, genellikle yumurtalık kanserine karşı tedbir olarak, rahimleri ile birlikte yumurtalıklarının da alınmasını tercih ettiler. Ama şimdi bu kararı yeniden düşünmek için iyi bir neden var: Yaklaşık 30 bin kadınla yapılan yeni bir çalışmada, hem 50 yaşından önce yumurtalıklarını aldıranların hem de hiç östrojen tedavisi görmeyenlerin kalp hastalığı risklerinin, yumurtalıklarını aldırmayanlardan yüzde 98 daha fazla olduğu tespit edildi. Yumurtalıklar, normal menopozdan sonraki yıllarda kalp hastalığı kadar felce karşı da koruma sağlamak için az miktarda hormon üretmeye devam eder.    
  • Peki, yumurtalık kanseri? "Kalbin korunması, yaşam boyu ancak yüzde 1''den az olan yumurtalık kanseri riskinden korunmaya, açıkça ağır basar" diyor kanser uzmanları. Bu durumun istisnası ise, bir akrabanızın, yani anneniz, kız kardeşiniz, teyzeniz veya kuzeninizin menopozdan önce yumurtalık veya meme kanseri olması olabilir; o zaman sizin de yumurtalıklarınızı aldırmanız daha uygun olabilir.
  • Meme kireçlenmesi. Eğer mamogramınız göğüsteki atardamarlarda birikmiş kalsiyum parçacıkları gösteriyorsa, kansere dair endişe etmenize gerek olmayabilir, ama kalp ve damar sağlığınıza daha çok özen göstermeniz gerekir. Göğüs atardamarında kireçlenme olanların kalp hastalığına yakalanma riski, kireçlenmesi olmayanlara göre üç kat daha fazladır.

GENEL Muayene LİSTES

Tarama testlerine erkenden başlayın, sonra da işi gevşetmeyin. Bu testler tüm kadınların yaptırması gereken testlerdir. Ama eğer daha yüksek risk taşıyorsanız, doktorunuza daha sık kontrole gelmeniz gerekip gerekmediğini sorun.

40''larınızda:

  • Rutin taramalar: 30''larınızda başladığınız programa devam edin.
  • Glukoz: 45 yaşla birlikte her üç yılda bir ölçtürün.
  • "Tahmini global risk", sonraki 10 yıl içinde bir kalp krizi geçirme olasılığınızı gösteren rakam. Her beş yılda bir tekrarlayın.

50''li Yaşlar

50''lerinizde: Belirtilerin Farkında Olun

Menopoza sert bir geçiş yapabilirsiniz, ama sonunda hormonlarınızla barış sağlamanız, oldukça hoş olabilir. Yalnız, buna eklememiz gereken acı bir haber var: Menopozdan sonra kalp hastalığı riskiniz iki veya üç kat yükselir. Bunun nedeni kısmen doğal östrojenin sağladığı korumanın yok olması olabilir, ama bu yaşla ve diğer faktörlerle de ilgili olabilir. Sonuç olarak bu dönem, bir kalp krizinin neye benzediğini öğrenme zamanıdır. "Kadınlar çoğu zaman 112''yi aramayı ertelerler, çünkü belirtilerinin bir kalp krizine işaret ettiğinden emin olmazlar. Ve bu tereddüt yaşamınıza mal olabilir" diyor uzmanlar. Çeneye, boyna ve omuzlara yayılan göğüs ağrısı gibi klasik uyarıcı işaretlerden başka, günler veya haftalar içinde şiddeti artabilen beklenmedik yorgunluk, baş dönmesi, bulantı, nefes darlığı, göğüste ağırlık veya yukarı karında ağrı gibi daha gizli belirtileriniz olup olmadığına da bakın.

Bebek aspirini almaya başlamalı mısınız? Eğer yaşınız 55''ten küçükse ve daha önce hiç felç veya kalp krizi geçirmediyseniz, bu sorunun cevabı muhtemelen hayır olacaktır. Enterik kaplı veya tamponlanmış aspirin bile ölümcül olan gastroentestinal kanama riskini arttırır, eğer ibuprofen gibi diğer bir NSAID alıyorsanız, riskiniz dört kat kadar artar. Ama eğer yaşınız, kalp krizlerinin ve felçlerin daha yaygın olduğu 55''ten büyükse, günlük aspirin kullanımının bir anlamı olabilir. Bunun artılarını ve eksilerini tartmanıza yardımcı olması için doktorunuza danışın.

İnsanı şaşırtan gizli riskler

  • Yalnızlık. Boş bir yuva veya erken başlayan bir emeklilik dönemi, kendinizi soyutlanmış hissettirse de, kalp ağrısı duygusallıktan daha öte bir şeydir. 19 yıllık bir çalışmada, çoğu zaman yalnız hissettiğini bildiren kadınların kalp krizi geçirme riskinin yüzde 76 daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Bağlantısı nedir? Stres gibi kronik yalnızlık da, kalp ve damar hastalıklarına ön ayak olan iltihabi ve hormonal değişiklikleri tetikleyebilir. Aynı zamanda riskinizi arttıran daha kötü sağlık alışkanlıklarına da yol açabilir. Bir dernekte veya vakıfta gönüllü faaliyetlere katılmak, bir kitap kulübüne yazılmak veya hoşunuza gidebilecek başka bir sosyal etkinliğe dahil olmak, yakın sosyal ilişkiler kurmak ve arkadaşlıklarınızı sürdürmek size iyi gelebilir.     
  • Diyabet öncesi. Normalden daha yüksek, ama diyabet olmayacak kadar düşük orandaki kan glukoz seviyesinin yükselmesi, büyük risklere yol açabilir. Diyabeti olan ama bunu bilmeyenler arasında olup olmadığınızı öğrenmek için, açlık plazma glukoz testi yaptırmak için doktorunuza danışın. Eğer testin sonucu 100 ile 125 arasındaysa diyabet öncesi olarak kabul edilir. Sonraki adımınız, egzersizi arttırmak ve özellikle işlenmiş gıda, tatlı ve unlu mamül alımını azaltarak yediklerinizi hafifletmektir.   
  • Hatalı teşhis. İşte size korkutucu ama yaygın bir durum: 50''lerinde bir kadın, doktoruna geçmeyen göğüs ağrısından şikayet eder. Doktor onu bir stres testine yollar. Test sonuçları anormal olsa bile, büyük çaplı bir tıkanıklık görünmediği için, doktor, yolunda gitmeyen bir durum olmadığı konusunda hastayı ikna eder. İşin aslı ise, stres testi anormal çıkan ve koroner damarları açık olan kadınların neredeyse yüzde 50''sinde, kalbin en küçük damarları genişlemediği ve kan akışı sınırlı olduğu için mikrovasküler koroner bozukluğu olmasıdır. Bu durum, ani kardiyak ölümü, kalp krizi ve diğer ciddi sorunlarla ilgili riskinizi her yıl yüzde 2,5 oranında arttırabilir. Doktorunuz, gösterdiğiniz gastroözefageal reflü hastalığı veya anksiyete gibi belirtileri gözden kaçırabilir, özellikle başlangıçta yapılan testlerinizin sınırda çıktığı durumlarda. Bu nedenle, mikro ölçekteki sorunları açığa çıkarabilecek tam bir değerlendirme yapılmasında ısrarcı olun. 

Son zamanlarda yapılan bir çalışmanın, 60 yaşın üzerindeki sağlıklı kadınların, kolesterol seviyeleri normal olsa bile kolesterol düşürücü bir statin alarak, kalp krizi risklerini daha da azaltabileceklerini bulduğunu biliyor muydunuz? Bu tavsiye belki sizin için geçerli olmayabilir, ama kalbe iyi gelen bir diyet ve egzersiz programı uygulamanızın yanında, son gelişmelerden de haberdar olmanız fena olmaz. Bu nedenle, her muayenede doktorunuza yeni araştırmalara dair sorular sorun ve sizin faydalanabileceğiniz bir şey olup olmadığını öğrenin.

Her şeyin ötesinde kalp sizin kalbiniz ve kırılmasını istemezsiniz.

60''lı Yaşlar ve Ötesi

50''lerinizde, 60''larınızda ve Ötesinde:

  • Rutin taramalar: En azında her iki yılda bir; eğer birden çok risk faktörüne sahipseniz daha sık aralıklı yaptırmanız gerekebilir.
  • Tansiyonunuz, kilonuz gibi herhangi bir risk faktörünüzün değiştiği her seferinde, "tahmini global riski" yeniden hesaplatın.

Özer SELİMOĞLU

hocam merhaba ben 21 yaşında 1.86 boyunda 94 kilo bir gencim kafamı kurcalayan bir sorunum var benim kalbimde doğuştan gelen doktorumun demesi ile kal... devamı