Uyku Derneği Okulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Çiftçi, ''Halk arasında pek muteber bir ölüm şekli olan, 'Şanslıymış, uykusunda öldü' ifadesi aslında uyku apnesi nedeniyle olan ölümlerdir'' dedi.

Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uykunun insanın zihinsel ve bedensel sağlığını yenileyebilmesi için gerekli olan aktif bir dönem olduğunu söyledi.

Bilinen seksenden fazla uyku hastalığı olduğunu ifade eden Çiftçi, uyku apnesinin bu hastalıklardan biri olduğunu aktardı.

Horlama şikayeti olan her 100 kişiden 4 ile 5'inde uyku apnesi olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Çiftçi, şunları kaydetti:

''Horlama, uyku apnesi olan hastaları doktora getiren en önemli şikayettir. Eşlerin nefes tıkanıklığını izlemeleri, sabah yorgun uyanma ve gündüz aşırı uyku ihtiyacı, hastalarımızda sık rastlanan yakınmalardır. Bu hastalarda ayrıca sabah ağız kuruluğu, uyku esnasında boyunda ve ensede terleme ve gece sık idrar ihtiyacı olması da pek çok hastada rastlanan şikayetlerdendir. Hastaya, uyku apnesi tanısı, uyku testi yapılarak konur. Uyku testi 1 gece boyunca hastanın uyku esnasında izlenmesi ve verilerin kaydedilmesi esasına dayanır.''

Uyku apnesinin kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görüldüğünü belirten Çiftçi, ''Hastalık, erkeklerde kadınlara göre 2 kat fazla görülüyor. Görülme sıklığı yaş arttıkça yükseliyor. Vücut ağırlığı arttıkça hastalığın sıklığı da, şiddeti de artıyor. Tipik uyku apnesi hastaları, orta yaşı aşkın şişman erkekler olmakla birlikte, genç yaşta, hatta çocuklarda, çok zayıf kişilerde bile görülebilmektedir'' diye konuştu.

''Uykuda ölümler, sıklıkla uyku apnesi nedeniyle olan ölümlerdir''

Uyku apnesinin, bazı hastalıkları tetiklediği için ölümlere neden olabileceğini işaret eden Çiftçi, şunları kaydetti:

''Uyku esnasında nefessizlik, oksijen düzeyinde düşüşe neden olurken, oksijen seviyesi ancak genellikle hastaların fark etmedikleri küçük bir uyanışla normale döner. Tekrarlayan bu sorunlar zaman içinde damar sertliğine neden olur. Uyku apnesi hastalarının yaklaşık yarısında hipertansiyon saptanır. Koroner arter hastalığı saptanmış hastaların yüzde 60'ında uyku apnesi vardır. Halk arasında pek muteber bir ölüm şekli olan 'Şanslıymış, uykusunda öldü' ifadesi aslında uyku apnesi nedeniyle olan ölümlerdir. Uyku apnesi dünyada en sık ölüme neden olan kalp krizi, inme, kalp ritm bozukluğu, kalp yetmezliği gibi hastalıklar veya trafik kazası, endüstri kazası gibi durumlara neden olan hastalıktır. İnsanlar doğrudan nefesleri durduğu için ölmezler ama nefes durması ile tetiklenen kalp ritm bozukluğu, kalp krizi, inme gibi hastalıklar nedeniyle ölürler.''

Çiftçi, hastaların fazla kilolarını vermelerinin, alkol ve sigaradan uzaklaşmalarının ve düzenli spor yapmalarının uyku apnesinin tedavisini kolaylaştırdığını belirtti.

Horlama şikayeti olan bazı hastaların, horlamanın altında yatan nedenleri araştırmak yerine horlamayı giderici çeşitli aparatlar kullandığına değinen Çiftçi, ''Uyku apnesinin belirtilerinden biri olan horlama rahatsızlığı yaşayan hastaların, doktora gitmek yerine, kolayca satın alabilecekleri horlama aparatları kullanmaları doğru bir davranış değil. Horlama tedavisi için yaygın bir şekilde tanıtımı yapılan manyetik burun cihazları hak ettiğinden daha fazla ilgi görmektedir. Bu cihazların apne üzerine olumlu etkisi kanıtlanmış değildir. Horlama üzerine etkisi de tartışmalıdır'' şeklinde konuştu.

Hastalığın tedavisinde solunumu düzenleyen cihazların ve cerrahi yöntemlerin kullanıldığını söyleyen Çiftçi, ''En önemli tedavi yöntemi PAP cihazı tedavisidir. Buruna takılan bir maske aracılığı ile üst solunum yoluna hava üfleyen bir makine ile uygulanan tedavidir. Hastaların tedaviyi kabul etmesinde başlangıçta bir zorluk yaşansa da hastaların çoğu cihazı kullandıkça severler. Cerrahi uygulamalar ve diş hekimlerinin hazırladığı ağız içi aparatlar da bazı hastaların tedavisi amacıyla uygulanmaktadır'' dedi.

Uyku apnesi olan sürücüler daha çok kaza yapıyor

Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi Uyku Laboratuvarı Sorumlusu Uzm. Dr. Ümit Tutar ise uyku apnesinin kişinin sosyal yaşamını olumsuz etkilediğini ve yaşam kalitesini düşürdüğünü söyledi.

Hastalığın tedavi edilmediği sürece riskin üst seviyede olacağını vurgulayan Tutar, şunları kaydetti:

''Uyku apnesi tedavi edilmediği takdirde pek çok soruna neden olur. Uykuda apnelerin neden olduğu kalitesiz ve yetersiz uyku nedeniyle bilişsel fonksiyonlar sıklıkla bozuktur. Gündüz uyku ihtiyacı hissi, unutkanlık ve konsantrasyon bozukluğu, hastaların pek çoğunda vardır ve bu sorunlar iş ve okul performansını olumsuz etkiler. Bu performans düşüşü sürücülük performansına da yansımaktadır. Uyku apnesi hastaları, hasta olmayanlara göre yaklaşık 7 kat daha fazla trafik kazası yapmaktadırlar. Depresyon ve kalitesiz yaşam hissi de çok önemli sorunlardandır.''

Uyku apnesi hastalarının tedavisinde birden çok uzmanlık dalının ortak çalışmasının ortaya koyulması gerektiğini vurgulayan Tutar, uyku testi ile değerlendirilen hastaların kulak, burun, boğaz doktoru tarafından da muayene edilmesinin ve uygulanacak tedavinin ortak belirlenmesinin çok önemli olduğunu aktardı.

Op. Dr. Aytuğ ALTUNDAĞ

merhaba yaklaşık 2 yıl önce sabahları uykusuz uyanmak gün içinde aşırı yorgunluk ve uyku esnasında aşırı horlama nedeni ile uyku labaratuvarına gittim... devamı