Nedir

Nedir?

Lateral medüller sendrom (Wallenberg sendromu ve posterior inferior serebellar arter sendromu olarak da adlandırılır) hastanın beyindeki medüllanın lateral kısmının yaralanmasına bağlı, sinirsel belirtiler kümesine sahip olduğu bir hastalıktır; sonuç doku iskemisi ve nekrozdur.

Belirtiler

Belirtiler

Bu sendrom, gövdeyi (torso) ve enfarktüsün zıt tarafındaki ekstremiteleri etkileyen duyusal eksiklikler ve yüzü ve enfarktüsle aynı tarafta kafatası sinirlerini etkileyen duyusal eksikliklerle tanımlanır. Belirli olarak vücudun kontralateral (zıt) tarafında ağrı ve yüzün ipsilateral (aynı) tarafında ağrı ve sıcaklık duyumu kaybı vardır.

Klinik belirtiler arasında yutma güçlüğü veya disfaji, geveleyerek konuşma, ataksi, yüz ağrısı, baş dönmesi, göz titremesi, Horner sendromu, diplopi ve olası palatal miyoklonus bulunur.

Etkilenmiş kişide yutma güçlüğü veya disfajinin yanı sıra geveleyerek konuşma (disartri) ve düzensiz ses kalitesi vardır. Spinal trigeminal nükleusun hasar görmesi yüzün ipsilateral tarafında ağrı yokluğunun yanı sıra korneal refleksin de olmamasına yol açar.

Omurilik-talamus yolu hasar görür, vücudun zıt tarafında ağrı ve sıcaklık duyumunun kaybına yol açar. Serebellumun veya inferior serebellar beyin sapının hasara uğraması ataksiye neden olabilir. Hipotolamospinal liflerin zarar görmesi sempatik sinir sistemi aktarmasını bozar ve Horner sendromuna benzer belirtiler verir.

Düşmeye yol açabilen göz titremesi ve baş dönmesinin sebebi Deiters nükleus bölgesinin ve diğer vestibüler nükleusların dahil olmasıdır. Başlangıç genellikle şiddetli baş dönmesiyle akuttur. 

Tedavi

Tedavi

Lateral medüller sendromun tedavisi, belirtilerin hafifletilmesini ve felç sendromundan mustarip olanların günlük yaşam faaliyetlerini geri kazanmalarına ve psikolojik olarak yıldırıcı olabilen nörolojik kayıpla başa çıkmalarına yardımcı olan aktif rehabilitasyonu içerir. Depresif duygu durumu ve toplumdan kendini çekme ilk nörolojik travmayı takiben hastalarda görülebilir.

Ağızdan sokulan bir besleme tüpü veya gastostomi yutma bozulduysa gerekli olabilir. Beslenme tavsiyelerinde ve aspirasyon pnömisi riski varsa anlamaya yardımcı olması için konuşma terapisi faydalı olabilir. Bazı vakalarda ağrıyı azaltmak veya gidermek için ilaç kullanılabilir.

Wallenberg sendromuna bağlı olarak gerçekleşen en kendine özgü ve tedavisi zor belirtilerden biri bitmek bilmez, şiddetli hıçkırıklardır. Hıçkırık o kadar şiddetli olabilir ki hastalar yemek yemek, uyumak ve sohbeti sürdürmek için sık sık mücadele ederler. Felcin neden olduğu tıkanıklığın şiddetine bağlı olarak hıçkırık haftalarca sürebilir. Maalesef sürekli hıçkırığın rahatsızlığını geçirecek çok az başarılı ilaç vardır.

Uzun vadeli tedavi genellikle varfarin gibi kanı sulandırıcıların kullanımını içerir. Hastalar çoğunlukla başka felç riskini azaltmak için yaşamları boyunca bu ilaçları veya aspirin rejimini uygulayacaklardır. Yüksek kan basıncını ve felçlerle ilişkili risk faktörlerini baskılamak için diğer ilaçlar gerekli olabilir.

Bu hastalığın tedavisi endişe verici olabilir çünkü bazı insanlarda tıkanıklığın şiddetine bağlı olarak her zaman geride kalan belirtiler olacaktır. İki hasta felç olduktan hemen sonra aynı başlangıç belirtilerini gösterebilir ama birkaç aydan sonra bir hasta tamamen iyileşirken diğeri hala ağır şekilde engelli olabilir.

Prof. Dr. Teksen ÇAMLIBEL

mrb bende turner sendromu var ileride çocuk sahibi olabilir miyim... devamı