Normal ve tümörlü hücrelerin laboratuarda 2 yıl boyunca yaşaması sağlandı. Hücreler genellikle birkaç kez bölündükten sonra laboratuar ortamında ölüyordu ve birçok kanser hücresi vücut dışında çoğalamıyordu.

Amerikalı bilim adamlarından Richard Schlegel, bunun kişisel tedavide çığır açabilecek bir gelişme olduğunu belirtti.

Schlegel, geliştirdikleri yöntem sayesinde hücrenin üzerinde doğrudan kemoterapiye direncin ya da farklı tedavilerin test edilebileceğine dikkati çekti.

Bilim insanları, akciğer, meme, prostat ve kalın bağırsaktan alınan kanser hücrelerinin yaşaması için fibrolastik hücreler ve çoğalmaya devam etmeleri için kinaz adı verilen protein türünün inhibütöründen yararlanılan bir teknik kullandı.

Schlegel, kanserli ve normal hücrelere bu yöntem uygulandığında, kök hücrelere yakın bir duruma geri döndüklerini, bu hücrelerin neredeyse hiç durmadan çoğalabildiklerini söyledi.

Araştırmanın sonuçlarıyla ilgili değerlendirmede bulunan bilim adamı Marc Symons, bir hastadaki tümörün, başka bir hastanınkiyle aynı olmadığını, bu durumun da bu kadar klinik deneyin işe yaramamasının başlıca nedenlerinden biri olduğunu vurguladı.

Genelde doktorların kanser teşhisi koyduktan sonra, hastadan alınan doku örneklerine göre tedavi önerdiği, bu yöntem sayesinde hastanın kanser hücrelerini laboratuarda inceleyerek kişiye özel tedavinin önünün açılabileceği belirtildi.

Araştırma, "American Journal of Pathology" dergisinde yayımlandı.

Doç. Dr. Nalan KAYRAK

merhaba hocam..ben tiyatro sanatçısıyım aynı zamanda özel durumlu insanlarla çalışıyorum.sorum şu:özel bir vakayla uzmanlar eşliğinde çalışacağım.1-am... devamı