Nedir

Kaygı, genel bir endişe hissi, panik hislerinin birdenbire hücumu veya belirli bir duruma veya nesneye dair bir korku olabilir.

Türleri

Yaygın kaygı bozukluğu

Yaygın kaygı bozukluğu, belirli bir olay veya durumla ilgili olmayan veya olmasını beklediğiniz şeyle orantısız olan, örneğin mükemmel derecede sağlıklı olan bir çocuk hakkında sürekli endişelenmek gibi, süregelen endişe veya korkudur.

Genelleştirilmiş kaygı bozukluğu belirtileri kas gerginliği, titreme, nefes darlığı, hızlı kalp atışı, ağız kuruluğu, baş dönmesi, mide bulantısı, asabiyet, uyku kaybı ve dikkat toplayamamak gibi durumları içerir.

Panik bozukluk

Panik bozukluk, kaygının başka bir türüdür. Panik atak adı verilen aşırı panik dönemleri tekrarlandığı zaman oluşur.

Bir gün işe gitmek üzere arabanızdan dışarı çıktığınızı varsayın. Birden göğsünüzün sıkıştığını hissettiniz. Kalbiniz hızlı hızlı attı. Başınızın döndüğünü ve bayılacağınızı hissettiniz. Nefesiniz tıkanmaya başladı. Ölüyormuş gibi hissettiniz. Hepsi kafanızda değil miydi? Hayır. Büyük ihtimalle, bir panik atak geçirdiniz.

Panik ataklar, genelde 5 ila 30 dakika kadar sürer ve aşağıdaki listelenen belirtilerin herhangi birini içerebilir. Panik ataklar, tedavi edilmezse fobilere yol açabilir.

Panik atak belirtileri

  • Nefesiniz tıkanacakmış gibi hissetmek
  • Göğüs baskısı veya göğüs ağrısı
  • Küt küt atan kalp
  • Hızla atan nabız
  • Baş dönmesi
  • Nefes darlığı veya boğazda gerginlik
  • Terleme
  • Titreme
  • Mide bulantısı
  • Ellerde veya ayaklarda sızlama veya uyuşma
  • Sıcak basması veya üşüme
  • Gerçekdışı duygu veya rüya benzeri duyumlar
  • Kontrolü kaybetmeye, can sıkıcı bir şey yapmaya, “delirmeye” veya ölmeye dair aşırı korku

Fobiler

Bir fobi, özel bir şeye cevaben aşırı, mantıksız bir korkudur. Kalabalıklardan, köprülere, yılanlardan, örümceklere, yüksekliklerden, açık alanlara kadar korkuyu veya sosyal rahatsızlıkları içeren birçok farklı fobi vardır.

Bir fobi, sizi sadece normal bir hayat yaşamaktan alıkoyduğu zaman bir sorun olarak dikkate alınır. Yukarıda listelenen şeylerden birinden korktuğunuz için evden çıkmaktan korkmanız buna bir örnektir.

Sebepleri

Kaygı bozukluklarının sebepleri

Evinizdeki yangın alarmının çaldığını varsayın. Ateşin olduğu yeri bulmak için çılgınca koşuşturuyorsunuz. Sonra ateşin olmadığını farkedersiniz. Alt tarafı, alarm düzgün şekilde çalışmıyordur.

Bu durum, kaygı bozukluğuyla aynıdır. Vücudunuz, tehlike olmadığı zaman bile alarm sisteminizi yanlışlıkla tetikler. Bu, vücudunuzda kimyasal bir dengesizlik yüzünden olabilir. Bu, aynı zamanda bilinçaltı, hafıza, bir ilacın bir yan etkisi veya bir hastalıkla ilgili de olabilir

Yaşam Tarzı

Kaygıyla başa çıkmada bazı ipuçları:

Eğer kaygı bozukluğunuz olduğunu düşünüyorsanız aile doktorunuzla görüşün. Doktorunuz, kaygınızla başa çıkmada gereken becerileri geliştirmek için bir plan oluşturmanıza yardım edebilir. Aynı zamanda gerektiğinde ilaç yazabilir veya danışmanlık sunabilir. Aşağıda, kaygıyla başa çıkmak üzere bazı ipuçları bulabilirsiniz:

Endişenizi kontrol etmek. Endişenizi yaşamak için bir yer ve zaman seçin. Bunu her gün aynı yer ve saatte yapın. Kaygılarınız ve onlara dair neler yapabileceğiniz hakkında düşünmek için 30 dakika zaman harcayın. Neler olabileceğine dair çok dalmamaya çalışın. Gerçekte neler olduğuna daha fazla odaklanın. Sonra endişenizi bırakmaya ve gününüze devam etmeye çalışın.

Rahatlama yollarını öğrenmek. Bunlar, kas gevşemesini, yogayı veya derin nefes almayı içerir.

Derin nefes almak için adımlar:

  • Düz bir zeminde yere uzanın.
  • Bir elinizi göbeğinizin hemen yukarısına, midenizin olduğu yerin üzerine koyun. Diğer elinizi göğsünüzün üzerine koyun.
  • Yavaş bir şekilde nefes alın ve midenizi biraz yukarı kaldırmaya çalışın.
  • Nefesinizi bir saniyeliğine tutun.
  • Nefesinizi yavaş bir şekilde dışarı verin ve midenizin tekrar aşağı inmesine izin verin.

Kas gevşemesi basittir. Bir kası seçerek başlayın ve birkaç saniyeliğine kasınızı sıkı tutun. Sonra kası gevşetin. Kaslarınızın tümü ve vücudunuzun bir tarafıyla bunu yapın. Ayak kaslarınızla başlayın ve sonra tüm vücudunuzla çalışmayı deneyin.

Düzenli olarak egzersiz yapın. Kaygısı olan insanlar, çoğunlukla egzersiz yapmayı bırakırlar. Ama egzersiz, size bir sağlık hissi verebilir ve kaygı hislerinin azalmasına yardım edebilir.

Uykunuzu alın. Uyku, vücudunuz kadar beyninizi de dinlendirir ve ruh haliniz kadar genel sağlık hissinizi de iyileştirebilir.

Alkol ve uyuşturucu kullanmaktan kaçının. Alkol ve uyuşturucular, sizi rahatlatıyor gibi görünebilir. Ama uzun vadede kaygıyı daha da kötüleştirir ve daha fazla soruna neden olur.

Kafeinden kaçının. Kafein, kahve, çay, içecekler ve çikolatada bulunur. Kafein, kaygı hissinizi artırabilir, çünkü sinir sisteminizi uyarabilir. Aynı zamanda reçetesiz satılan diyet haplarından dekonjestan içeren öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlarından da kaçının.

Geçmişte sizi kaygılı yapan şeylerle yüzleşin. Kafanızda kendinizi bu şeylerle yüzleşirken canlandırmaya başlayın. Bunu yaparak sizi kaygılandıran şeylerle yüzleşme fikrine alışabilirsiniz. Bu şeylerle kendinizi yüzleştirirken canlandırarak daha rahat hissettikten sonra onlarla gerçek hayatta yüzleşmeye başlayabilirsiniz.

Kendinizi kaygılı hissederseniz, bir rahatlama tekniği uygulayın veya 100’den geriye doğru saymak gibi basit bir göreve odaklanın.

Kaygı hisleri korku verici olmasına rağmen canınızı acıtmayacaktır. Korku seviyenizi 0’dan 10’a kadar etiketleyin ve yukarı çıktıkça ve aşağı indikçe izini sürün. Birkaç saniyeden daha fazla çok yüksek seviyede kalmadığına dikkat edin. Korku geldiği zaman onu kabul edin. Bekleyin ve ondan kaçmadan geçmesi için zaman verin.

Yardımı olursa ilaç kullanın. Doktorunuz, sizi kaygılandıran şeylere yanıt vermenin yeni yollarını öğrenirken kaygınızı azaltmanıza yardımı olacak ilaçlar verebilir. İlaçların birçok türleri mevcuttur. Doktorunuz, hangi ilacın sizin için doğru olduğuna karar verecektir.

Doktorunuzla kaygınıza dair konuşun. Doktorunuz, kaygıyla başa çıkmada bir plan yapmanıza yardım edebilir. Tavsiyeler, ihtiyaçlarınızı ve isteklerinizi ifade etmeyi öğrenmenize yardım edebilir, böylece daha fazla kontrol sahibi olduğunuzu hissedebilir, öfkenizle kaygınızın etkisi altında daha az kalabilirsiniz.

En önemlisi harekete geçmektir. Hareket, kaygınız üzerinde kontrolünüz olduğu duygusunu kazanmanıza yardım edebilir.

 

Prof. Dr. Kemal ARIKAN

Merhaba Kemal Bey, Ben 6 yıldır obsesif kompulsif bozukluk ile ilgili çeşitli tedaviler gördüm.Ancak şuan içinde bulunduğum durumu anlamada ve anlatma... devamı