Birçok kadın için hiçbir anlam ifade etmeyen bu sözcük yeni evli bazı kadınların yaşamlarının merkezinde yer alır.

Ülkemizde cinsel sorunla çare arayan kadınların en büyük grubunu vajinusmuslular oluşturmaktadır (yaklaşık % 55). Taramalarda cinsel isteksizlik ilk sırayı alırken vajinusmusun başvuruda ilk sırada olması doğal olarak anlaşılır bir durum kabul edilebilir. Batılı ülkelerle kıyaslandığında ülkemizde daha sıklıkla görülmektedir. Nedenleri arasında cinsel bilgisizlik ve toplumsal tabular önemli bir yer tutar.

Vajinusmus nasıl tanımlanır? Vajinusmusta cinsel birleşme ya imkânsızdır ya da kasların kasılmasına bağlı olarak oldukça ağrılıdır. Aşırı kasılma kadının kontrol edemeyeceği biçimde ağrılı olabilir ya da ağrı olmadan kasılmalar vardır. Birçok kadın bu durumu ilişkiye başladıkları ilk birkaç seferde orta şiddette yaşar ancak çoğunluk ilişkiye izin vermeyecek biçimde ağırdır. Vajinusmus çoğunlukla ilk deneyimde başlar. Sonradan ortaya çıkanlar; doğum sonrası yırtıklar ya da enfeksiyonlara bağlı olarak çok nadiren başlayabilir. Kasılmalara tüm vücuttaki gerginlik, korku, kaçınma tepkisi ve girişin olamayacağı inancı eşlik eder.

Başvuranlar genellikle sorunu "2 yıldır evliyiz karı koca olamadık”, "Bacaklarımı açamıyorum bile”, "Eşim yanaşınca cinsel organım kasılıyor”, "Bir kez girdi çok acıdı, artık dokunamıyorum bile” gibi cümlelerle ifade ederler.

Yanlış inanışlar: Vajinusmuslu vakaların çoğunda vajinal girişe karşı aşırı bir korku vardır. Genellikle çoğu vajinusmuslu kadın, vajinasının erkek organının girişine izin veremeyecek kadar küçük olduğunu, hatta imkansız olduğunu düşünür. Bazıları kızlık zarının zorla ve kanamayla yırtılacağını ve bu sırada inanılmaz acılar çekeceklerini, çaresiz ve kontrolünü kaybetmiş bir vaziyette kalacaklarını düşünürler. Çoğu; arkadaştan, teyzeden ya da başka kaynaklardan çeşitli öyküler duymuşlardır. Bunların en yaygın olanları; bazı çiftlerin kanlar içinde ya da acı içinde acile başvurmaları ya da kenetlenerek battaniyelerle acil servislere başvurmaları gibi gerçekdışı öykülerdir.

Giriş olayı dışında sorun yok: Vajinusmusu olan kadınlar "giriş” dışındaki cinsel aktivitelerden çoğunlukla oldukça zevk alır ve çoğu ön sevişmeyle orgazm olabilirler.

Sorunun genel gidişi: Sürekli cinsellikten kaçınan kadının korkularını bir süre sonra eşi de paylaşmaya başlar ve eşte de isteksizlik ya da ereksiyon (sertleşme) sorunları yaşanabilir. Bu sorun, kadının hem kendi kadınlığında eksiklik olduğunu düşünmesine, hem de eşine karşı yoğun suçluluk hissetmesine neden olur. Çoğunlukla herkesin rahatlıkla başarabildiği bir şeyi yapamamak kadında bir başarısızlık duygusu ve güven kaybı yaratır. Erkek de eşine karşı öfke, reddedilme hissi oluşabilir. Birçok çift bir süre sonra cinsel birleşmeyi denemekten vazgeçer. Bu ortamı kısmen yatıştırsa da bir süre sonra çocuk isteği durumu gene çıkmaza sokar. Vajınusmuslu kadın için doğum olayı düşünülemeyecek kadar korkutucudur.

 Ailelerin durumu biliyor olması durumu daha da ağırlaştırır. Aileler birbirini suçlamaya başlayabilir ve herkesin gözünün üstünde olduğu çiftin sorunu ailelerin de işin içine karışmasıyla büsbütün ağırlaşır.

Vajinusmusla karşılaşan çiftlerin çoğu, bu durumun bir tek kendi başlarına geldiğini sanır. Ancak bu durumun, Türkiye deki kliniklerde en sık görülen kadın cinsel sorunu olduğunu öğrenmek, onları biraz rahatlatır.

Vajinusmus tedavisi:

Tedavide ki en büyük iki sorun, konuyla ilgili yeteri kadar uzmanın bulunmayışı ve başvuran çiftin motivasyonsuzluğu olarak vurgulanabilir. İlginç bir biçimde samimiyetle sorulduğunda bir çok vajinusmuslu kadın eşi ile ömür boyu cinsel ilişkiye girmeden daha rahat ve mutlu bir yaşam sürebileceğini belirtmektedir. Yani biraz sembolik konuşursak; her vajinusmuslunun içinde sorunun çözülmesini istemeyen ‘ küçük bir kız çocuğu vardır’. Terapimizin önemli bir kısmı da bu sembolik anlamdaki küçük kız çocuğunun iknası ile ilgilidir.

Genellikle ilk başvurulan hekim kadın-doğum uzmanı olur. Vajinusmusluların, kadın-doğum muayenesi zor, hatta çoğunlukla imkânsızdır. Muayenede vajınal girişe yaklaşıldığında kasılma ve bacakların kapanması durumu ortaya çıkar. Kadın doğum uzmanının durumun psikolojik olduğunu söylemesi ya da anatomik olarak sorun olmadığını söylemesi, çoğunlukla yeterli olmaz ve kadının aile içinde suçlanmasına neden olup tartışmaları arttırabilir.

Uyuşturucu krem kullanımı, zarın kesilmesi, alkol alarak yapılan denemeler ve yatıştırıcı ilaç kullanımı çok büyük bir oranda başarısızlıkla sonuçlanır. Genel anestezi altında oldukça yaygın biçimde yapılan denemelerin başarısı tartışmalıdır. Son günlerde belden yapılan müdahalelerle o bölgenin uyuşturulması sıkça yapılır hale gelmiştir. Hem doktorlar hem de hastalar çaresizlikten bu kadar zor müdahalelere razı olmaktadır. Aslında ortalama 3-4 seansta kalıcı bir biçimde çözülebilecek bu sorun için işe yaramayan ve oldukça zahmetli bu müdahaleleri görmek bu konuda uzman olan bizleri oldukça fazla üzmektedir. Tekrar tekrar yazılarımızda vurguladığımız şeyi tekrar vurgulamak istiyorum, ‘cinsellik mekanik bir olay değildir, yeterli bir bilgilendirme, yanlış inançların temizlenmesi ve basit birkaç teknik ile başarı kaçınılmazdır’. Ortalama 3-6 seans arsı değişen danışma çoğunlukla yeterlidir ve motivasyonu yeterli bir çiftte başarı oranı yaklaşık %100 civarındadır. Bazı çiftlerde ilk gece korkusuna bağlı kasılma, tek seanslık danışmanlıktan sonra düzelebilir. Başarıyı belirleyen en önemli faktör vajinusmuslunun ve eşinin motivasyonu yani başarma arzusudur. Eşi ya da ailesi istiyor diye ya da çocuk yapma baskısı ile gelen başvurularda hem başarı oranları düşmekte hem de tedavi süresi uzamaktadır. Tedavi başarısını etkileyen diğer bir etken ise kişinin eşi ile olan genel ilişkisidir. Bu konuda da sorun yoksa başarı kaçınılmazdır. Terapistin davranışçı -sistemik müdahalelere ek olarak çift sorunları ve dinamik dirençler konusunda bilgili olması başarı şansını arttırır.

Ağrılı cinsel birleşme:

Hafif ya da orta derecede vajinusmus, uyarılma eksikliği, kist ve enfeksiyonlara bağlı ortaya çıkabilir. Organik nedene bağlı olanlar genellikle derin girişlerden kaynaklanırken, diğerleri çoğunlukla uyarılamamaya bağlı vajinal kuruluktan kaynaklanır. Bu sorunu olanların bir kadın doğum uzmanı tarafından öncelikle değerlendirilmesi neden bulunmazsa cinsel terapiye yönlendirilmesi gerekir.

Hepinize mutlu ve sağlıklı bir cinsel yaşam dileğiyle, hoşça kalın.

Prof. Dr. Teksen ÇAMLIBEL

Merhaba hocam bende doğuştan daha doğrusu bebeklikten beri denge bozukluğu var.Yani ellerde ve ayaklarda denge sorunu var,bu yüzden çalışmışlığımda yo... devamı