Nedir

Nedir?

Fobi bir çeşit kaygı bozukluğudur, genelde bir nesne veya durumdan sürekli korku olarak tanımlanır; fobide, taşıdığı gerçek tehlikeyle genelde orantısız olan korku çoğunlukla mantık dışı olarak kabul edilse de hasta, kaçınmak için her yola başvurur. Olması halinde, fobiden tamamen kaçılamaz çünkü hasta, durum veya nesneye belirgin ıstırap ve ciddi çatışmayla katlanacaktır.

Teşhis konulacaksa, Akıl Hastalıkları Tanı ve İstatistik El Kitabı, Dördüncü Baskı’da (DSM-IV-TR) tanımlandığı üzere, sıkıntı ve engellenme terimleri, hastanın çevresinin bağlamı da hesaba katmalıdır. DSM-IV-TR, ister nesne ister sosyal bir durum olsun, fobik bir uyaran çevrede hiç yoksa teşhisin konulamayacağını belirtir. Bu durumun bir örneği, fare korkusu (surifobi) olan ama fareden yoksun bir bölgede yaşayan biri olabilir. Fare kavramı kişide sıkıntı ve engellenmeye neden olsa da, kişi çevrede hiç fareye rastlamadığı için gerçek sıkıntı ve engellenme asla yaşanmayacaktır.

Yakınlık ve fobik uyarandan kaçma derecesi de göz önünde bulundurulmalıdır. Hasta fobik bir uyarana yaklaşırken kaygı seviyeleri artar (örneğin ofidyofobide kişi bir yılana yaklaştıkça korku artar), fobik uyarandan kaçma derecesi sınırlıdır ve asansöre binmek (örneğin, iki kat arasındaki noktalarda kaygı artar ve kata gelinip kapı açıldığında kaygı azalır) gibi durumlarda, korku yoğunluğunu değiştirme etkisine sahiptir.

Sonuç olarak fobi çok kapsayıcı bir terimdir, genelde özel fobiler ve sosyal fobiler diye ayrılır. Özel fobiler araknafobi (örümcek fobisi) ve akrofobi (yükseklik fobisi) adındaki fobilerdir, sosyal fobiler ve halka açık konuşma, kalabalık alanlar gibi sosyal durumlar dahilindeki fobilerdir.

Klinik Fobiler

Klinik Fobiler

Psikologlar ve psikiyatrlar çoğu fobiyi üç kategoriye ayırır ve Akıl Hastalıkları Tanı ve İstatistik El Kitabı, Dördüncü Baskı’ya (DSM-IV) göre, bu fobiler kaygı bozukluğunun alt türleri olarak düşünülebilir. Üç kategori şunlar:

  • Sosyal fobi:başka insanları veya performans kaygısı gibi sosyal durumları içeren korkular, dışarıda yemek yemek gibi başkaları tarafından denetlenmekten utanma korkuları. Sosyal fobinin üstesinden gelmek, terapi veya destek gruplarının yardımı olmaksızın genelde çok zordur. Sosyal fobi kendi içinde de ayrılabilir:
    • Genel sosyal fobi (sosyal kaygı bozukluğu veya kısaca sosyal kaygı diye de bilinir) ve
    • Özel sosyal fobi, burada kaygı yalnızca özel durumlarda tetiklenir. Belirtiler fiziksel sorunların psikosomatik olarak ortaya çıkmasına kadar genişleyebilir. Örneğin, parüresis hastaları, mahremiyet seviyesi azaldığında idrara çıkmakta zorlanır veya hiç çıkamazlar. Bu, salt tercihin ötesindedir: Durum tetiklendiğinde kişi fiziksel olarak idrar kesesini boşaltamaz.
  • Özel fobiler: örümcek, yılan, köpek, su, yükseklik, uçmak, hastalığa yakalanma gibi tek bir panik tetikleyicisinden korku. Birçok insanda bu korkular vardır ama özel fobilerden mustarip kişilerden daha düşük bir düzeydedir. Fobisi olan insanlar korktukları şeyden özellikle kaçarlar.
  • Agorafobi: evden veya küçük, tanıdık “güvenli” bölgeden ayrılmaktan ve ardından gelebilecek olası panik ataklardan korku. Açık alan korkusu, sosyal utanma (sosyal agorafobi), kirlenme korkusu (büyük olasılıkla obsesif kompülsif bozuklukla karmaşıklaşan, mikrop korkusu) veya dışarıda meydana gelmiş bir travmaya bağlı olarak travma sonrası stres bozukluğundan kaynaklanabilir.

Fobilerin şiddeti kişiler arasında farklılık gösterir. Bazı kişiler korku nesnelerinden kolayca kaçınıp o korku üstüne nispeten daha az korku yaşar. Başka kişiler, bağlantılı bütün belirtilerle birlikte tam anlamıyla panik atak geçirirler. Çoğu kişi, mantık dışı bir korku yaşadığını anlar ama baştaki panik tepkilerinin üstesinden gelmekte güçsüz kalır.

Özel Fobiler

Özel Fobiler

Özel fobi, bir nesne veya durumdan belirgin ve sürekli bir korkudur, belirli bir nesnenin önünde veya beklentisindeyken aşırı veya mantık dışı bir korku meydana getirir; dahası, özel fobiler kontrol kaybı, panikleme, endişeleri de içerir ki bunlar fobiyle karşılaşmanın doğrudan sonucudur. Sosyal fobilerden en önemli fark, özel fobiler nesneler veya durumlara göre tanımlanırken sosyal fobiler onlara eşlik edebilecek sosyal korkular arasında daha fazla durur.

Teşhis

Özel fobilerin DSM-IV-TR tarafından belirlenen tanısal kriterleri:

  1. Aşırı veya mantık dışı olan, özel bir nesne veya durumun (örneğin uçmak, yükseklik, hayvanlar, iğne olmak, kan görmek) varlığı veya beklentisiyle hatırlanan belirgin ve sürekli korku.
  2. Fobik uyaranla karşılaşmak neredeyse değişmeksizin ani bir kaygı tepkisini tetikler, bu da duruma bağlı veya duruma yatkın panik atak biçimini alabilir. Çocuklarda, kaygı ağlama, öfke nöbeti, donma veya sıkı sıkı sarılmayla ifade edilebilir.
  3. Kişi, korkunun aşırı veya mantık dışı olduğunu kabul eder. Çocuklarda bu özellik bulunmayabilir.
  4. Fobik durum(lar)dan ya kaçınılır ya da şiddetli kaygı veya sıkıntıyla on(lar)a katlanılır.
  5. Korkulan durum(lar)da kaçış, kaygılı beklenti veya sıkıntı, kişinin normal rutinini, mesleki (ya da akademik) çalışmasını, sosyal etkinlikleriyle ilişkilerini önemli ölçüde engeller ya da fobiye sahip olma konusunda belirgin sıkıntı vardır.
  6. 18 yaşın altındaki kişilerde, süre en azından 6 aydır.

Özel nesne veya durumla ilişkili kaygı, panik atak veya fobik kaçınmanın obsesif kompülsif bozukluk (örneğin, kirlenme takıntısı olan birinde pislik korkusu), travma sonrası stres bozukluğu (örneğin, ciddi bir stres etkeniyle ilişkili uyarandan kaçınma), ayrılık kaygı bozukluğu (örneğin, okuldan kaçma), sosyal fobi (örneğin, utanma korkusu yüzünden sosyal durumlardan kaçınma), panik bozuklukla birlikte agorafobi veya panik bozukluk geçmişi olmayan agorafobi gibi başka bir zihinsel bozuklukla açıklanmaması tercih edilir.

Sosyal Fobi

Sosyal Fobi

Özel fobilerle sosyal fobiler arasındaki en önemli fark, sosyal fobilerin umumi durumlardan ve tanısal kriterlerde utanç ve küçük düşürülmeyle sonuçlanan denetimden korkuları içermesidir. Sosyal fobilerde de genel bir kategori vardır.

Teşhis

DSM-IV-TR tarafından belirlenen tanısal kriterleri:

  1. Kişinin yabancı insanlarla veya başkalarının olası denetimiyle karşılaştığı bir ya da daha fazla sosyal veya performans içeren durumlardan belirgin ve sürekli korku. Kişi, kendini küçük düşürecek ya da utandıracak şekilde davranacağından korkar. Çocuklarda, tanıdık insanlarla yaşa uygun sosyal ilişki kapasitesine dair kanıt olmalı ve sadece yetişkinlerle etkileşimde değil yaşıt ortamlarında da kaygı oluşmalıdır.
  2. Korkulan sosyal durumla karşılaşmak neredeyse değişmeksizin, duruma bağlı veya duruma yatkın panik atak biçimimi alan kaygıyı tetikler.  Çocuklarda, yabancı insanlar bulunan soysal durumlarda kaygı ağlama, öfke krizleri, donma veya büzülmeyle ifade edilebilir.
  3. Kişi, korkunun aşırı veya mantık dışı olduğunu kabul eder. Çocuklarda bu özellik bulunmayabilir.
  4. Korkulan sosyal veya performans içeren durum(lar)dan ya kaçınılır ya da şiddetli kaygı veya sıkıntıyla on(lar)a katlanılır.
  5. Korkulan sosyal veya performans içeren durum(lar)da kaçış, kaygılı beklenti veya sıkıntı, kişinin normal rutinini, mesleki (ya da akademik) çalışmasını, sosyal etkinlikleriyle ilişkilerini önemli ölçüde engeller ya da fobiye sahip olma konusunda belirgin sıkıntı vardır.
  6. 18 yaşın altındaki kişilerde, süre en azından 6 aydır.
  7. Kaçış korkusu, bir maddenin (örneğin, uyuşturucu ve ilaç suiistimali) veya genel tıbbi bir durumun doğrudan psikolojik etkilerine bağlı değildir ve başka bir zihinsel bozuklukla (örneğin, ayrılık kaygı bozukluğu, beden algı bozukluğu, yaygın gelişimsel bozukluk, şizoid kişilik bozukluğu) açıklanmaması tavsiye edilir.

Eğer genel bir tıbbi durum veya başka bir zihinsel bozukluk mevcutsa A Kriteri’ndeki korku (sosyal veya performans içeren durumla karşılaşmak neredeyse değişmeksizin ani bir kaygı tepkisini tetikler) onunla alakasızdır, örneğin korku kekelemekten, Parkinson hastalığındaki titremeden ya da anoreksiya nervosa veya bulimiya nervosadaki anormal yeme davranışından kaynaklanmaz.

Tedavi

Tedavi

Fobileri tedavi etmek için çeşitli yöntemler ileri sürülür. Bunların beklenen yararları kişiden kişiye göre değişir.

Bazı terapistler, hastaları korkulan şeye karşı desensitize etmek (duyarsızlaştırmak) için sanal gerçeklik veya betimleme egzersizleri kullanır. Bunlar sistemik desensitizasyon terapisinin parçalarıdır.

Bilişsel davranış terapisi yararlı olabilir. Bilişsel davranış terapisi, hastanın korkusunun mantık dışı olduğunun farkına varması amacıyla kendi hislerine dikkat ederek işlevsiz düşünceler veya inançlarla başa çıkmasını sağlayabilir. Bilişsel davranış terapisi grup ortamında yürütülebilir. Adım adım desensitizasyon tedavisi ve bilişsel davranış terapisi, hastanın biraz rahatsızlığa dayanmaya rıza göstermesi şartıyla genelde başarılı olur. Klinik bir denemede, başarılı bilişsel davranış terapisinden sonra, hastaların %90’ında fobik reaksiyon artık gözlenmedi.

Göz hareketi desensitizasyonu ve tekrar başlatılmasının, meslektaş incelemesinden geçmiş klinik denemelerde bazı fobilerin tedavisinde etkili olduğu gösterildi. Genelde travma sonrası stres bozukluğunu tedavi etmek için kullanılan göz hareketi desensitizasyonu ve tekrar başlatılmasının, köpek ısırmasının ardından oluşan köpek korkusu gibi, özel bir travmadan sonra meydana gelen fobi belirtilerini hafifletmek için etkili olduğu gösterildi.

Nörolinguistik programlamayla birleştirilen hipnoterapi de fobik bir reaksiyonu tetikleyen bağlantıların kaldırılmasına yardım edebilir. Ne var ki, araştırma ve bilimsel testlerin azlığı, etkili bir tedavi olarak durumunu şüpheli kılıyor.

Antidepresanlar bazı fobi durumlarında yardımcı olabilir. Benzodiazepinler, ciddi belirtilerin akut tedavisinde yararlı olabilir ama yarar-risk oranı, fobik bozukluklarda uzun vadeli kullanımlarına karşıdır.

Psikoterapi sırasında meydana gelen öğrenme ve hafıza süreçlerini hedefleyen yeni farmakolojik yaklaşımlar da vardır. Örneğin glukokortikoidlerin, ortadan kaldırma tabanlı psikoterapiyi destekleyebileceği gösterilmiştir.

Psikoterapötik bir alternatif tıp aracı olan ve genel tıp tarafından sahte bilim olarak görülen duygusal özgürlük tekniği de iddiaya göre yararlıdır.

Bu tedavi seçenekleri birbirinden hariç tutulmaz. Genelde terapist çoklu tedavi önerir.

Uzm. Dr. Ahmet KOYUNCU

merhaba doktor bey sosyal fobi ile ilgili bir yazınızı okudum ben 32 yaşındayım ve bekar bir erkeğim bendede sosyal fobi var yazınızda anti deprasanla... devamı