2 yaş sonrası kulaktan, 2 yaş öncesi ise kol altı (dış kulak yolunun yapısı tam olarak uygun olmadığı için) ölçümü tercih edilir. 39 C üzeri yüksek ateş,40 C üzeri ise çok yüksek ateş olarak tanımlanır.)

Çocuk hekimine başvuran hastaların üçte birinde ateş yakınması vardır. Ateşli hastalıkların çoğunluğu enfeksiyonlara, bunların da büyük kısmı virüs denilen mikroplara bağlıdır. Çocuklardaki enfeksiyonların çoğu viral üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları şeklinde ortaya çıkar.( Grip, soğuk algınlığı, bronşiyolit, kulak iltihabı, zatürre ve krup gibi ) Çocuklarda ateşin en sık rastlanan diğer bir nedeni yine virüslere bağlı ishallerdir. Kızamık, kızamıkçık ve suçiçeği, 5. ve 6. hastalıklar gibi döküntülü viral enfeksiyonlar da ateşin kaynağı olabilir.

Virüslerden daha az olmak üzere ateş yapan efeksiyonlar ; bakteri kökenli olabilir(özellikle Beta mikrobu olarak bilinen Streptococlar, daha çok deride enfeksiyon yapan stafilococlar gibi )Tedavide antibiyotiği gerektiren işte bu grup enfeksiyonlardır.Genellikle üst solunum yolu,kulak,akciğer ,idrar yolu, barsaklar ve nadiren beyin-beyin zarlarını ilgilendirebilir. Difteri, tetanos, boğmaca, çocuk felci ve menenjit gibi aşı ile önlenebilen bakterileri de unutmamak gerekir.

Bağışıklık sistemi vücuda giren her mikrobu tanıyıp sınırlamaya çalışır. Daha sonra aynı mikropla karşılaşmalar için belleğine o mikrobun özelliklerini yerleştirir. Bu nedenle enfeksiyon hastalıkları en çok bebek ve çocuklarda görülür. Mikroplarla ilk karşılaşmada ona karşı sınırlandırma (iltihap) reaksiyonu geliştirirken, sonraki karşılaşmalarda çoğunlukla vücutta hiçbir belirti olmaksızın mikrobu uzaklaştırır.

Erişkinler de çocuklar gibi aynı mikroplara maruz kaldıkları halde, daha önceden bağışık oldukları için hastalık tablosu gelişmez.
Ateşi olan çocuklarda anne ve babaların korkusu havale geçirme olasılığıdır. Bu korku nedeniyle gerek aileler gerekse hekimler ateşin düşürülmesi için gereğinden çok fazla bir çaba içine girerler. Çok sık, yüksek dozlarda ve birden fazla ateş düşürücü ilaç kullanımı söz konusu olur. Yanı sıra soğuk duş, alkollü-sirkeli kompresler uygulanır. Oysa son tıbbi çalışmalar 'ateş fobisi'ni gözden geçirmemiz gerektiğini gösteriyor.

• Ateş düşürmek havale nöbetlerini engellemez.
• Vücut ısısı hastalık nedeniyle 41-42oC'yi aşamaz. Beyinde hasara yol açabilen ısı derecesi bu sıcaklığın üzerindeki derecelerdir.
• Menenjit, epilepsi veya daha önceden bilinen bir beyin hastalığı yoksa ailede havale hikayesi bulunmuyorsa ateşin tetikleyeceği havale nöbeti genellikle zararsızdır, hasar bırakma olasılığı çok düşüktür.
• Çocuklarda ateşi düşürmenin amacı ateşin sebep olduğu huzursuzluk, ağrı, uykusuzluk gibi fiziksel rahatsızlıkları hafifletmektir.

Ateş sırasında paracetamol ve ibuprofen içerikli ateş düşürücü ilaçların ardışık kullanımı konusunda kanıta dayalı hiçbir veri bulunmamaktadır. Ailelerin neredeyse 2-3 saat ara ile bu ilaçları vermeleri belki ateşi düşürür ama mide-karaciğer-böbrek üzerine ciddi yan etkileri unutmamak gerekir. Tek doz ateş düşürücü ilaç ile böbrek yetmezliği, mide kanaması, kanda pıhtılaşma hücrelerinde ani azalma (trombositopeni) gibi çok hayati komplikasyonlar ortaya çıkabilmektedir. Aynı zamanda ateş direkt kendisi mikrobu sınırlar(çoğu mikrop için ideal ısı 36-37 C arasıdır),vücudun bağışıklığını uyarır(mikrobu öldüren faktör ve hücrelerin yapımı ve salınımını tetikler).

Genel durumu iyi olan, koşup oynayan, beslenebilen, ateşi 38.5 C nin altında olan çocukları takip etmek, ince giydirmek-ılık duş aldırmak ve gerekirse 6 saatten sık olmamak üzere sadece paracetamol vermek ebeveynin yapacağı en akılcı yaklaşımdır. Ateşin kaynağını tespit için Çocuk Hekimi'ne başvurulmalıdır.
 

Op. Dr. Sinan GÖKER

44 YAŞINDAYIM ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ SOL GÖZÜMDE KAYMA VAR BU YAŞTA AMELİYAT OLSAM BAŞARILI OLURMU İYİ ÇALIŞMALAR... devamı