Eğer kalp ritmi kendiliğinden düzelmiyorsa, yeniden normal sinüs ritmin sağlanması amacıyla, atrial çırpınım için genellikle elektriksel kardiyoversiyon kullanılır. Belirtileriniz rahatsız ediciyse de kardiyoversiyon uygulanmasını tercih edebilirsiniz.

Eğer atrial çırpınım yakın zamanda başlamışsa ve 48 saatten daha kısa bir süredir devam ediyorsa, doktorunuz kalp ritminizi normale döndürmek için elektriksel kardiyoversiyon ya da antiaritmik ilaçlar kullanmayı düşünebilir. Eğer atrial çırpınım 48 saatten fazladır sürüyorsa, titreşen üst kalp kulakçıklarında (atriyum) toplanan kanın pıhtı oluşumuna yol açması mümkündür. Bu durumda yapılacak kardiyoversiyon, bir kan pıhtısının kan dolaşımına pompalanmasına, beyne ulaşmasına ve bunun sonucunda inmeye yol açmasına neden olabilir.

Atrial çırpınım 48 saatten fazladır sürüyorsa, doktorunuz muhtemelen kardiyoversiyonu denemeden önce, inme riskinizi azaltmak amacıyla birkaç hafta kullanmanız için antikoagulanlar yazacaktır.

Düşük kan basıncı gibi şiddetli belirtileriniz varsa, hemen kardiyoversiyon uygulanması gerekebilir. Bu durumda doktorunuz kalbinizde inmeye neden olabilecek pıhtı olup olmadığının değerlendirilmek için transözofageal ekokardiyografi kullanacaktır. Transözofageal ekokardiyografi kalbinizde pıhtı olmadığını ortaya çıkarırsa, kardiyoversiyon yaptırabilirsiniz. Kardiyoversiyondan sonra en az 3 hafta antikoagülan ilaçlar alırsınız.

Eğer ilaçlar kalbinizin normal ritmine dönmesini sağlamıyor ya da belirtiler sizi rahatsız etmeye devam ediyorsa, kateter ablasyon işe yarayabilir. Kateter ablasyon, atrial çırpınımın iyileştirilmesini ya da kalp hızının kontrol altına alınmasını denemek için kullanılabilir. Bu işlem, atrial çırpınım oluşumuna ya da sürmesine yol açan küçük alanları yok eder. Kateter ablasyonla birlikte kalıcı kalp piline de ihtiyacınız olabilir.

Op. Dr. Sinan GÖKER

Hocam 38 yasindayim sol gözümde göz tembelligi var sanirim yüzde 10 falan görüyor diger gözümde sorun yok tedavi imkani varmi acaba... devamı