Nedir

Atardamarların sertleşmesi ve daralması anlamına gelen aterosklerozla ilgili oldukça ciddi haberler bulunuyor. İlerleme gösteren bu hastalık yavaşça ve sinsice atardamarları tıkar, kan akışının engellenmesi riskini doğurur.

Ateroskleroz “kalp-damar hastalıkları” diye bilinen kalp krizi, inme ve periferal vasküler hastalıkların genel nedenidir. Kalp-damar hastalıkları 2005 yılında gelişmiş ülkelerde 800.000 kişinin ölümüne yol açan bir numaralı rahatsızlık olmuştur.

Ateroskleroz nasıl gelişir? Kimler neden bu hastalığa yakalanır? Ateroskleroz, tedavisi zor bir sağlık durumu olsa da gizemli bir hastalık değildir.  Bu ölümcül süreç önlenebilir ve tedavi edilebilir. Makaleyi okumaya devam edin ve düşmanınızı tanıyın. 

Sebepleri

Sebepleri

İlk olarak Anatomi 101 değerlendirmesine göz atalım: Atardamarlar kalpten aldıkları kanı vücudun geri kalan bölümlerine taşıyan damarlardır. Bu damarlar endotelyum adı verilen ince bir hücre katmanı boyunca sıralanırlar. Endotelyum atardamarların iç kısımlarının tonunu ve yumuşaklığını korur. Bu sayede kan akışı sağlanır.

Amerikan Kalp Derneği ulusal sözcüsü Dr. Richard Stein “Ateroskleroz yüksek kan basıncı, sigara veya yüksek kolesterolün endotelyuma zarar vermesi sonucunda oluşmaya başlar. Bu noktada kolesterol plakları oluşur” diyor.

Kolesterol istilası. Kötü kolesterol veya LDL hasar gören endotelyumdan geçer. Kolesterol atardamar duvarlarından içeriye girer.

Plak oluşumu. Beyaz kan hücreleri LDL kolesterolü sindirmek için bu bölgeye nüfuz eder. Yıllar içerisinde kolesterol ve beyaz kan hücrelerinin birikimi atardamar duvarlarında plaklara neden olur.

Stein “Plaklar yağ veya kolesterol hücreleriyle birikintilerin karışımıdır ve bu karışım atardamar duvarlarında şişliğe neden olur” diyor. Ateroskleroz ilerledikçe bu şişlik büyümeye başlar. Şişlik yeterince büyüdüğünde atardamarda tıkanıklık oluşur.

Ateroskleroz vücudun herhangi bir bölgesinde oluşabilir. Stein “Eğer kalbinizdeki damarlarda plak oluşumu varsa inme riskiniz atar; inme riskinde artış varsa kalbinizdeki damarlarda plak oluşumu var demektir” diye belirtiyor.

Ateroskleroz genellikle orta yaşlara kadar belirtilere neden olur. Atardamarlardaki tıkanıklık ciddi boyutlara ulaştığında kan akışı zorlaşır ve ağrı oluşabilir. Damarlardaki tıkanıklıklar aniden çatlayabilir ve bu da atardamar içerisinde çatlağın bulunduğu bölgede kan pıhtılaşmalarına yol açar.

Plak Atakları

Ateroskleroz ve Plak Atakları

Ateroskleroza bağlı olarak oluşan plaklar farkı şekillerde davranabilir.

  • Plaklar atardamar duvarında kalabilirler. Plak burada belirli bir ölçüde büyür ve ardından büyümesi durur. Stein “Bu plaklar kan akışını engellemediği için, plaklar hiçbir zaman ciddi belirtilere neden olmaz” diye belirtiyor. 
  • Plaklar kan akışı yolunda yavaş ve kontrollü olarak gelişebilir. Sonuçta bu plaklar önemli tıkanıklıklara yol açar. Genel belirti, kişinin efor sarf etmesi halinde göğüs ve bacaklarda oluşan ağrıdır. 
  • En kötü senaryoysa plakların aniden çatlaması ve atardamarların içerisinde kan pıhtılaşmalarına neden olmasıdır. Bu durumun beyinde gerçekleşmesi inmeye ve kalptaki atardamarlarda gerçekleşmesi de kalp krizine neden olur.   

Ateroskleroza bağlı plaklar üç ana kalp-damar hastalığına neden olur. Bunlar:

  • Koroner atardamar hastalığı: Kalp atardamarlarındaki sabit plaklar anjine (efor sarf edilmesi halinde göğüste ağrı) neden olur. Plaklardaki ani çatlaklar ve kan pıhtılaşmaları kalp kasının ölmesine neden olur. Bu durumda kalp krizi, yani miyokard enfarktüs ortaya çıkar.
  • Serebrovasküler hastalık: Beyin atardamarlarındaki çatlayan plaklar inmeye neden olur. İnme beyinde kalıcı hasarlar oluşturabilir. Atardamarlardaki geçici tıkanıklıklar ayrıca geçici iskemik ataklara neden olabilir. Bu ataklar inme belirtileri arasında yer alır; bununla birlikte beyinde kalıcı hasarlara neden olmaz.  
  • Periferal atardamar hastalığı: Plaklar bacaklardaki atardamarlara yol açar. Periferal atardamar hastalığı dolaşımın zayıflamasına neden olur. Bu durum yürürken ve yaraların iyileşme sürecinde ağrılara neden olur. Ciddi boyutlardaki periferal atardamar hastalığı bacağın kesilmesine neden olabilir.

Kimlerde Görülür

Kimlerde Görülür?

Aterosklerozun kimlerde görülmediğini sormak daha kolay olabilir.

Ateroskleroz erken yaşlarda başlar. Kore ve Vietnam savaşlarında ölen Amerikan askerlerine yapılan otopsilerde ölen askerlerin yarısından fazlasında erken ateroskleroz oluşumları gözlemlenmiştir.

Peki ya bugün yediğimiz salatalar ve yaptığımız egzersizle ateroskleroz riski ne boyutlardadır? 2001 yılında 262 sağlıklı görünün kişilerin kalpleri üzerinde yapılan çalışma sizi şaşırtacak sonuçlar ortaya koyuyor:  

  • Katılımcıların %51,9’unda ateroskleroz formları tespit edildi.
  • Ateroskleroz, 50 yaş üzerindeki katılımcıların %85’inde gözlemlenmiştir. 
  • Genç katılımcıların %17’sinde ateroskleroz gözlemlenmiştir. 

Katılımcıların hiçbirinde belirtiler gözlemlenmemiştir ve katılımcıların ufak bir bölümünde atardamalarda daralmalar ortaya çıkmıştır. Bu katılımcılarda hastalığın çok erken safhalarda olduğu özel testlerle tespit edilmiştir.

Eğer 40 yaşının üzerindeyseniz ve genel olarak sağlıklıysanız, yaşamınız süresince ağır ateroskleroza yakalanma riskiniz %50’dir. Risk, yaş ilerledikçe artış gösterir. 60 yaş üzerindeki yetişkinlerin çoğunda belli bir ölçüde ateroskleroz sorunu bulunur; fakat genellikle fark edilebilir belirtilere neden olmaz.  

Ateroskleroza ilişkin iyi haberler de vardır. Ateroskleroza bağlı ölümler 30 yıl önceye oranla %25 oranında düşmüştür.  Bu düşüşte daha iyi yaşam şartları ve gelişen tedavilerin katkısı vardır.

Önleme

Önleme

Ateroskleroz ilerleme gösteren bir rahatsızlıktır; fakat önlenebilir. Örneğin, kalp krizleri vakalarının %90’ına neden olan dokuz risk faktörü vardır.

  • Sigara
  • Yüksek kolesterol
  • Yüksek kan basıncı
  • Diyabet
  • Karın bölgesinde yağ birikimi (göbek)
  • Stres
  • Meyve ve sebze tüketmeme
  • Aşırı alkol tüketimi (kadınlar için günde bir ve erkekler için de iki içkiden fazlası)
  • Düzenli egzersiz yapmama

Bütün bu alışkanlıklara ilişkin ortak bir nokta vardır: Bu yaşam tarzı değişikliklerini yapabilirsiniz! Uzmanlar risk faktörlerinin azaltılmasının kalp damar hastalıkları riskinde düşüşe yol açacağına katılıyor.

Orta veya yüksek risk altındaki kişiler, daha önce kalp krizi ve inme geçiren kişiler, anjin sorunu bulunan kişiler için günde bir adet aspirin almak önemlidir. Aspirin bazı yan etkilere neden olabileceği için almadan önce doktorunuza danışın.  

Tedavisi

Tedavisi

Atardamarlarda oluşan tıkanıklık kalıcıdır. Bununla birlikte ilaç tedavileri ve yaşam tarzı değişiklikleri plakların oluşumunu yavaşlatır veya durdurur. Hatta bu plaklar agresif tedavilerle belli bir miktarda küçültülebilir.

  • Yaşam tarzı değişiklikleri: Ateroskleroza neden olan yaşam tarzı risk faktörlerini azaltmak, plak oluşumunun yavaşlamasına veya durdurulmasına yardımcı olur. Uygulanabilecek yaşam tarzı değişiklikleri arasında sağlıklı bir beslenme ve egzersiz programıyla sigaranın bırakılması yer alır. Bu yaşam tarzı değişiklikleri atardamardaki tıkanıklıkları açmaz; fakat bu değişikliklerin kalp krizi ve inme riskini önemli ölçüde azalttığı kanıtlanmıştır. 
  • İlaç tedavileri: Yüksek kolesterol ve yüksek kan basıncı ilaçları ateroskleroz oluşumunu yavaşlatabilir, hatta durdurabilir. Bunun yanı sıra bu ilaç tedavileri kalp krizi ve inme riskini de azaltır.

Doktorlar invaziv teknikleri kullanarak aterosklerozun neden olduğu tıkalı damarları açabilir veya bu damarların çevresinde kan akışını sağlayacak başka bir yol oluşturabilir:

  • Anjiyografi ve stent: Koroner atardamar anjiyoplastisiyle birlikte uygulanan kardiyak kateterizasyon en yaygın uygulanan anjiyografi işlemidir. İnce bir boru bacak veya koldaki atardamara yerleştirilir. Bu sayede doktor, hastalıklı atardamarlara ulaşabilir. Atardamarlardaki tıkanıklık röntgende görülebilir. Anjiyoplasti (balon uçlu sondalar) ve stent uygulamasıyla tıkalı atardamar açılabilir. 
  • Baypas ameliyatı: Cerrahlar genellikle bacak veya göğüsten alınan sağlıklı kan damarlarını kullanırlar. Bu damarlarla ateroskleroza bağlı olarak tıkanmış kalp damarlarının çevresinden geçen kan akışının sağlandığı yeni bir damar yolu oluşturulur. 

İşlemler sağlık sorunları risklerini içerir ve genellikle ciddi belirtileri bulunan ve ateroskleroz nedeniyle bazı kısıtlamalara maruz kalan kişilere uygulanır.