Alzheimer Hastalarında Beklenmedik Davranışlara Müdahale

Alzheimer hastalarında özellikle de hastalığın ileri aşamalarında, hasta yakınınızın iletişim yetisi yavaş yavaş kaybolmaya başladığı zaman onun davranışlarıyla baş etmek zorlu bir mücadele gerektirebilir.

Alzheimer hastalığının sonucu olarak beyinde görülen değişiklikler, hastada beklenmedik ve alışılmadık düşünme ve davranış tarzına yol açabilir. Sözgelimi yakınınız, aile üyeleri, artık tanıyamadığı komşu veya arkadaşlarınızın yanında veya normal rutinin dışındaki durumlarda kendini huzursuz hissedebilir. Bununla birlikte, Alzheimer hastaları her şeyden kuşku duymaya ve (aksi kanıt olmasına rağmen kişinin kendi yanlış düşüncelerini inatla doğru sandığı) sanrılar görmeye de başlayabilir. Sosyal hayattan elini eteğini çekebilir, sürekli etrafta amaçsız dolaşabilir, huysuzlaşabilir veya kolayca öfkelenebilir.

Aşağıda Alzheimer hastalığıyla birlikte ortaya çıkan ve hastada görülen zihin ve davranışsal değişikliklerle başa çıkmaya yardımcı olan bazı öneriler verilmiştir:

  • Eskiyi devam ettirin: Yeni alışkanlıklar öğretmeye çalışmak yerine Alzheimerlı yakınınızın özellikle de (tuvalet ve yemek alışkanlıkları gibi) gururunu rencide edebilecek davranışlarda alışkın olduğu rutini sürdürmeye çalışın.
  • Plana sadık kalın: Hastanın çevresi veya gündelik alışkanlıklarında herhangi bir değişiklik olmamasına özen gösterin.
  • Basit tutun: Alzheimer hastasının karar vermesine olanak veren durumlardan kaçınıp basit rutinler izleyin. Karar verme durumunda kalmak, Alzheimer hastasında huzursuzluğa yol açan büyük bir soruna dönüşebilir.
  • Cümlelerinizi tekrarlayın: Alzheimer hastanız söylediklerinizi anlamamış gibi görünüyorsa istekleriniz veya cümlelerinizi basit hale getirmek ya da tekrarlamak işe yarayabilir. Yakınınız özellikle de kafası karışmış ya da huzursuz görünüyorsa sabırlı olmaya çalışarak onu teşvik edin.
  • Nazikçe hatırlatın: Alzheimerlı yakınınızın kendini konumlandırıp kaybolmuş hissetmemesi için şu an hangi yıl, gün ve saatte ve nerede olduğunuzu ona sık sık hatırlatarak ve konuştuğu kişilerin adlarını tekrar tekrar söyleyerek günlük aktivitelerin hepsini bir bir tanımlayın.
  • Cesaretlendirin: Hiçbir tepki vermese bile Alzheimer hastası olan yakınınızı her gün bıkmadan cesaretlendirin. Alçak bir ses tonu kullanarak, sevginizi gösterin ve emniyette olduğunu hissettirin. Eğer hastanız sanrılar görüyorsa yargılayıcı olmak yerine onu rahatlatın.
  • Sakinleştirin: Alzheimerlı yakınınız huzursuz ve sinirli bir ruh halindeyse eskiden hoşuna giden bir film veya müzik koyun. Eskiden yapmayı sevdiği şeylerden ve ailenizden konuşarak hatıraları canlandırın.
  • İletişim kurun: Hastanızın mimik ve kelimelerinden ne demeye çalıştığını anlamaya çalışın. Kendi iletişim tarzınızı asla dayatmaya kalkmadan onun bu yeni iletişim tarzına uyum sağlayın.
  • İlaçları ihmal etmeyin: Alzheimerlı yakınınızın doğru ilaçları doğru zamanda almasını sağlayın. Bu tür ilaçların depresyon veya huzursuzluk gibi yan etkilerine karşı tetikte olun. Reçetesiz ilaçlar vermek konusunda mutlaka hastanızın doktoruna danışın. Çünkü bu tür ilaçlar hastanın kullandığı reçeteli ilaçlarla birlikte alındığında ciddi yan etkilere neden olabilir.
  • Sağlıklı yiyecekler sunun: Bunama, kötü beslenmeyle daha kötü noktaya gelebileceği için hastanıza besin değeri yüksek yiyeceklerle birlikte su ve meyve suyu gibi sağlıklı içecekler vermeyi ihmal etmeyin.
  • Tetikleyici unsurları tespit edin: Beklenmedik veya tehlikeli davranışları tetiklediğini düşündüğünüz her tür hareket, söz veya durumu tespit etmeye çalışın. Bu tür davranışların detaylarını, ileride aynı tetikleyicilere önlem olarak kaydedin.
  • Ortamı onun rahatına göre uyarlayın: Hastanızın yaşadığı kafa karışıklığı ve huzursuzluğu en az seviyeye indirmek için yaşadığınız yeri onun yeni düzenine göre uyarlayın. Hastanın yetenek ve becerileri kayboldukça bu doğrultuda yeni ayarlamalar yapın. Hastanız ev içinde dolanma gibi yeni bir davranış biçimine geçtiyse, özellikle gece vakti evdeki kapıları kilitlemeniz gerekebilir.
  • Kendinize dürüst olun: Hastanızın durumu baş edebildiğiniz noktanın ötesine geçtiğinde bu gerçeği kabullenin. Onun ve elbette sizin güvenliğiniz her şeyden önce gelir.

Bazı vakalarda, (özellikle fiziksel saldırganlık veya sanrı hali gibi) davranışsal bozukluklar, yatıştırıcı veya antipsikotik ilaçlardan oluşan bir ilaç tedavisi gerektirebilir. Ama bu tür ilaçların uyku yapma ve depresyon gibi bazı olumsuz yan etkileri vardır. İleride hafızayı da olumsuz şekilde etkileyebilir.

Prof. Dr. Kaan AYDOS

Hocam merhabalar. Ben 21 yaşındayım. Penisim yere paralel değil ve baş kısmı oldukça yukarıda, yaklaşık 50-60 derece. Cinsel ilişkimde çok zorlanacağı... devamı